78.Bölüm: Doğum Günü (FİNAL)

8.3K 277 78
                                    

Lütfen veda konuşmasını okuyun. Sizden son ricam.


78.Bölüm: Doğum Günü

"Gerçekten ellerinize sağlık yenge. Harika görünüyor." Egemen hayran hayran baktığı pastaya iltifatlar yağdırmaya devam ediyordu.

"Teşekkür ederim Egemenciğim ama söylediğim gibi, parti başlamadan tadına bakamazsın." bazen küçük bir çocuk gibi olabiliyordu Egemen. Her an elini uzatıp pastadan bir parça alacak ve ağzına atacakmış gibi duruyordu.

Bu gün benim bir tanecik yeğenimin birinci yaş günüydü. Zaman hızla ilerlemiş ve küçük kerata bir yaşına gelmişti. Onun doğduğu günü daha dün gibi hatırlıyordum. Bizi oldukça telaşa sokmuştu minik. Hayatımda belki de en korktuğum dakikaları yaşamıştım o zamanlar. Neyse ki her şey yolunda gitmiş ve sağlıkla dünyaya gelmişti.

"Of Şirin ya! Takılarımı almayı nasıl unutursun?" ablam söylene söylene mutfağa girmişti.

Biricik oğlunun doğum gününde olabildiğince şatafatlı ve güzel olmayı planlayan ablam, takılarını bir hafta önceden parlatmak için kuyumcuya teslim etmişti. Bende bu güne özel yeğenim için sabah erkenden kalkmış ve kafeye gitmiştim. Çiçek abla, Ece ve ben şahane bir doğum günü pastası hazırlamıştık. Eve gelirken de ablam, takılarını almamı rica etmişti ama ben acele ile unutmuştum.

"Tamam abla, özür diledim ya. Hem Ece'ye söyledim o gelirken alacak. Merak etme." bu kızda her şeyin mükemmel olması hatalığı vardı. Bir şey istediği gibi olmamışsa başınızın etini yerdi.

"O zamana kadar çok geç olur. Neyse, ben evdekilerden halledeceğim artık." yüzü biraz düşmüştü ama yanımızda duran iki katlı pastayı görünce anında gözleri gülmeye başlamıştı.

"Şirin! Bu ne?" demişti, şaşkınlıkla. Bu arada Egemen bizi takmıyor pastanın fotoğrafların çekiyordu.

"Beğendin mi?" dedim, gerçi cevabı biliyordum ama.

"Beğenmek mi? Bayıldım. Bu müthiş olmuş. Ellerine sağlık kardeşim." birden bana sıkıca sarılınca nefessiz kalmıştım. Neyse ki fazla uzun sürmemişti.

"Ellerimize, Çiçek abla ve Ece de çok yardım etti. Herkes bir ucundan tuttu."

"Gerçekten çok güzel. Şirin, bu arada özür dilerim. Fazla tepki verdim. Ama biliyorsun çok heyecanlıyım ve gerginim. Ne söylediğimi bile bilmiyorum bazen." dudaklarını bükmüş, oldukça tatlı olmuştu ve ben ona kıyamıyordum.

"Önemli değil ablacım. Biz seni biliyoruz. Alıştık artık." derken gülümseyerek koluna dokunmuştum. Küçüklüğümden beri hiç değişmemişti ki. Hep böyleydi.

"Bana bak Egemen Bey! Sen burada ne yapıyorsun? Müzik sitemini hallettin mi?" sinirle işaret parmağını Egemen'in yüzünde doğru sallamıştı, sonra.

"Ay ben onu unuttum!" Egemen, kocaman olmuş gözlerle elindeki telefonu yavaşça indirmişti.

"Ne demek unuttum?"

"Pastayı görünce aklım gitti Şebnem abla ya. Ama sen merak etme, o iş bende. Şimdi hallederim." derken hızla kapıdan dışarı fırlamıştı.

"Hadi bakalım." ablam arkasından bakmakla yetinmişti.

**

İlerleyen saatlerde herkesi bir telaşa sarmıştı. Kış bahçesi, mavi beyaz balonlarla ve kurdelelerle süslenmişti. Beyaz masalar ve sandalyeler özenle yerleştirilmişti.

Acımasızsın Sevgilim [Tamamlandı✔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin