26.Bölüm: Bir Adım

8.4K 388 5
                                    


26.Bölüm: Bir Adım

Tam yarım saattir hiç konuşmadan birbirimize bakarak oturuyorduk. Arada bir derin nefesler veren ya da öksüren oluyordu ama ağzını açıp tek kelime eden kimse yoktu.

Babamın odasında bu şekilde durmak burada bulunan herkesi en az benim kadar geriyordu. Sanki odanın içindeki negatif enerji hepimizi yok edecekmiş gibi güçlüydü.

Babam masasına oturmamış onun yerine masanın önündeki tekli koltuklardan birine oturmuştu. Sanrım Ziyad amcaya saygısındandı bu. O da bizden önce gelmiş ve tam babamın karşısındaki yerini almıştı. Kerem ile ben ise masanın tam karşısındaki ikili koltukta yan yanaydık.

Hayatımın tamamen değiştiği o gün, kendimi açıklamak için babamın odasına geldiğimde şuan oturduğum yerde annem oturuyordu, yanında da amcam.

Muhtemelen o anlarda da kimse konuşmamış ve benim gelmemi aynen bu şekilde beklemişlerdi ama şuan durum bambaşkaydı. Kimse gelmeyecekti. Beklediğimiz şey bambaşka bir şeydi.

"Artık başlayalım mı?" bunu söyleyen Kerem'di. Gözlerini dikmiş yerde bir noktaya bakıyordu ama sesi kendinden emin çıkmıştı.

"Tabi oğlum. Olanları bilmek sizin de hakkınız." babamın aksine Ziyad amca gayet sakin konuşuyordu. Ben 'Neden?' diye sorduğumda babamın bana bağırması gibi oğluna ters bir cevap vermemişti.

"Anlatın o zaman, dinliyoruz." Kerem'in sinirli olduğu gözünü kırpmadığı bakışlarından belliydi. Acaba bu siniri bana mıydı? Yoksa olanlara mıydı? Şuan deli gibi merak ediyordum.

"Bakın çocuklar, emin olun sizin evlenmenizi Ekrem'le ben canı gönülden istiyoruz ama şuan bu mümkün görünmüyor." sesi yumuşak olabilirdi ama söylediği şeyler yine de beni mutlu etmiyordu.

"Neden?" diye ben sordum bu sefer. Kerem başını kaldırıp bana bakmıştı ama ben anında gözlerimi kaçırıp Ziyad amcaya dönmüştüm.

"Sanırım bu iki ailenin birleşmesini istemeyen çok kişi var." derin bir nefes alıp babama bakmaya başladı. Biz devam etmesini bekliyorduk ama konuşmuyordu.

"Nasıl yani?" bu sefer babama dönmüştüm. Ne kadar ona kızgın olsam da sanırım Ziyad amca olanları babamın anlatmasını istiyordu.

"Şöyle ki, sizin nişanınızı ilan ettiğimizden sonra piyasa da çok değişik şeyler olmaya başladı. Bazı firmalar bizimle anlaşmalarını sonlandırmak istediklerini bildirdiler. Kesin gözüyle baktığımız ihaleleri kaybetmeye başladık. Büyük bir finansal kayıp yaşıyoruz şu sıralar." babam söylemişti bunları.

"Yani?" bekliyordum bekliyordum ama bunlar bana çok saçma geliyordu. Bu konuşma bir yere bağlanmalıydı artık.

"Aslında tüm bunların hiçbir önemi yok bizim için. Her türlü kaynağı babana bizim sağlayabileceğimizi söyledim ama..." Ziyad amca konuşurken Kerem lafa atlamıştı.

"Ama ne baba ama ne? Tek seferde doğru düzgün anlatsanıza şunu!" diye bağıdı. Böyle bir tepkiyi kimse beklemiyordu. Kerem de kendine inanamıyor gibiydi. Bunu söyledikten sonra arkasına yaslandı ve iki eliyle boynunu tutup, derin bir nefes aldı.

"Beni tehdit ediyorlar oğlum." babamın ağzından duyduğum bu cümle hepimizi şok etmişti. Tabi beni bir de Kerem'e oğlum demesi.

"Ne? Nasıl?" diye oturduğum yerden ileri doğru kaydım.

"Kim olduklarını henüz bilmiyoruz ama sanırım bu sıkıntıları çıkaranlar da onlar." babamın söylediklerine inanasım gelmiyordu. Kim, neden böyle bir şey yapsındı ki?

Acımasızsın Sevgilim [Tamamlandı✔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin