Mihrimah ve Fatih'e gelsin...
72.Bölüm: Son Defa
Eve girdiğimde, artık ağlama krizim geçmişti, iyi ki.
Egemen ve Efsun, Şirin'lere bebek bakmaya gittikleri için evde yoktular. Bu da benim işime geliyordu, çünkü şuan kimseye açıklama yapmak istemiyordum. Sonuçlarını hiç düşünmeden aklımdakini yapmak ve bir an önce gitmek istiyordum.
Odama girdiğimde, dolabımın en altında duran bavulu hızla açıp yatağımın üzerine koymuştum. Askıdaki kıyafetlerimi hiç düzenli olmayan bir şekilde bavula yerleştirdikten sonra, banyodaki bazı kişisel eşyalarımı da alıp kapağını kapatmıştım.
Bir daha geri döneceğimi sanmıyordum ama tüm eşyalarımı almasam da olurdu. Nasılsa Maydanozlar yakında Fas'a geleceklerdi. Onlar lazım olan şeyleri getirebilirlerdi. Ya da neye ihtiyacım olursa yenisini alabilirdim. Bilmiyorum, bir yolunu bulurdum nasılsa.
Evden çıkmadan şöyle son bir defa etrafıma bakmıştım. Bu gidişimde içime oturmayan tek şey, kimseye veda edememiş olmam olacaktı. Yine de dönmeyecektim yolumdan.
Elime bavulumu alıp kapıya yöneldiğimde, bir yandan da telefonla hava alanını arıyordum.
"Alo, ben bir sonraki Fas uçağına bilet is..." diyordum ki, kapıyı açtığımda donup kalmıştım. Karşımda gördüğüm manzara karşısında elimdeki telefon yere düşerken, gözlerimi hızla kırpıp duruyordum.
"Mihrimah?" demişti Fatih. Tam gözlerimin içine bakıyordu. Onun burada ne işi vardı?
"Fatih!" demiştim, inanamayarak.
"Çok şükür evdesin. Yardımına ihtiyacım var. Gidiyoruz, hadi çabuk!" demiş ve daha ne olduğunu anlamdan bileğimden tutup beni çekmişti. Dış kapıyı diğer eliyle çekip kapattıktan sonra, hızla merdivenlere yönelmişti.
"Nereye gidiyoruz?" olanları algılamaya çalışıyordum ama yok, hiç bir mantık bunu açıklamıyordu.
Merdivenleri birer ikişer nasıl inmiştim anlamadan, bir anda kendimi arabanın kapısından içeri girerken bulmuştum.
Fatih, emniyet kemerimi takmama yardım edip, şoför koltuğuna oturduğunda bana hiç bakmadan gaza basmıştı.
Damarlarımda hızla yükselen nabız, adrenalin miydi? Yoksa Fatihi gördüğümde her zaman tepki veren kalbim miydi? Onu bile anlamaya fırsatım olmamıştı.
"Ne oluyor?" demiştim. Şuan ne yaşıyordum ben?
"Bana yardım edeceksin." demişti. Arabayı hızla sürüyor ve bana değil yola bakıyordu.
"Nasıl bir yardımmış bu? Hem bu acele niye?" daha önce onu böyle görmediğim için daha çok şaşırmıştım doğrusu. Fazlasıyla güler yüzlüydü ve oldukça yakın davranıyordu. Bizim böyle bir ilişkimiz olmuştu da, ben mi kaçırmıştım?
"Çok acil de ondan. Biraz bekle, gidince görürsün." kafam allak bullak olmuştu. Fatih, evde olduğumu nereden öğrenmişti de anında gelmişti. Hem, en son alışveriş merkezinde değil miydi? Beni mi takip etmişti?
Aniden fren yapıp durduğunda, hemen camdan dışarı bakmıştım. Nereye gelmiştik ki bu kadar acil olarak?
Normal bir abartmanın önünde duruyorduk. Şehrin işlek caddelerinden birindeydik. Biraz eski bir yapı gibi duruyordu ama restorasyon yapıldığı belliydi.
"Neden geldik buraya?" dedim. Artık soru sormaktan ve cevap alamamaktan sıkılmıştım.
"İn arabadan anlatayım." beni beklemeden arabadan hızlıca inmişti. Hemen arkasından ben de inmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acımasızsın Sevgilim [Tamamlandı✔]
RomanceMerak insanı yaşatır, merak insanı öldürür. . . . Keyifli okumalar. Hikayemi uyarlayan ya da çalan olursa önce vicdanına, sonra da adalete teslim ediyorum. İlk bölüm yayın tarihi : 12.04.2019 Final bölümü yayın tarihi: 12.02.2020 #Romantik 68 ( 22.0...