Resim: Şirin'in kıyafeti
30.Bölüm: Korku ve Ben
Şirin
Bu kadar oyun, hem bana hem aileme güzel bir ders vermişti. İnsan sevdiklerini kaybetmekten, onlar olmadan yaşamaktan ölesiye korkuyordu. Bu geçen zamanda bunu daha iyi anlamıştım.
Bu saatten sonra hayatta tek bir amacım vardı artık. Kerem'i kendime aşık etmek. En az benim onu sevdiğim kadar o da beni sevsin istiyordum. Tamam, belki ilk başlarda benim kadar olamazdı ama yine de sevsin istiyordum. Ve ne yalan söyleyeyim onu başkasına bırakmaya hiç niyetim yoktu.
Onu uzun zaman sonra köyde gördüğümde öyle çıkıştığım ve kendim olmaktan çıktığım için hala çok pişmandım ama bu gün hepsini telefi etmeye hazırdım.
Bana attığı mesajın aynısı bende ona atmıştım. O zamanlar böyle şeyler yapacağımı biri bana söylese güler geçerdim ama insan mecbur kalınca yapıyordu. Hiç ihtimal vermediği şeylerin içinde kendini de buluyordu.
Kerem'le kısa bir konuşmanın ardından sahil kenarında buluşma kararı almıştık. O beni gelip almak istemişti ama ben bunun iyi bir fikir olacağını sanmıyordum. Çünkü onu görünce elim ayağım birbirine dolaşıyordu. Daha ilk anda ona neler hissettiğimi göstermek istemiyordum. En azından sahile gidene kadar nasıl davranacağım konusunda kendimi telkin edebilirdim. Bu zamana ihtiyacım vardı.
**
Bir saatlik bir fikir karmaşasının ardından sonunda hazırlanmayı başarmıştım. Mavi renk, yüksek bel, raht kumaş bir pantolon ve üzerine krem renk kısa bir tişört giymiştim. Pantolon yüksek bel olduğu için belim çok hafif açıktaydı ama önemli değildi. Tişörtümle aynı renk bir ayakkabı ve ona uygun günlük bir el çantası aldım. Sol bileğime saatimi, sağ bileğime de bilekliğimi takıp kıyafetime küçük rötuşlar yaptım. Saçlarımı dağınık bir şekilde atkuyruğu yapıp şekillendirdim. Güneş gözlüğümü de yanıma alıp, evden hızlıca çıktım. Daha fazla kalırsam tekrar üzerimi değiştirmekten korkuyordum.
Evdekiler bu durumdan pek memnun değildi ama benim de umurumda değildim. Belki Kerem'e o mesajı şaka maksatlı göndermiştim ama gerçekten onu özlemiştim.
Arabamı yanıma almamıştım. Yürüyerek gideceğim yere zaten on dakikada gelmiştim. Zaten buluşmak için eve çok uzak olan bir yeri seçmemiştik.
Kerem benden önce gelmişti. Koyu bir Jean pantolon ve üzerine beyaz bir tişört giymişti. Onu ilk defa takım elbise dışında günlük kıyafetlerle görüyordum. Bu iyi miydi kötü müydü bilmiyorum ama yine çok yakışıklıydı. Esmer tenli bu adama ne giyse yakışıyordu.
Gözlerinde siyah bir güneş gözlüğü vardı ve yüzünü bana doğru hafifçe dönmüştü. Benim geldiğimi biliyordu ama onun yanında durmama rağmen hiçbir tepki vermedi. Sağ koluma ondan yayılan sıcaklık sanki elektrik veriyordu.
"Çok bekledin mi?" diye ben sordum en sonunda. İkimizde karşımızda duran uçsuz bucaksız denize bakıyorduk. Güneş gökyüzünde tüm güzelliğiyle parlıyordu. Hava harikaydı. Tek bir bulut bile yoktu.
"Bende yeni geldim." işte tekrar başa dönmüştük. İkimize birbirimize soğuk davranıyorduk.
"Eeee bu gün neler yapıyoruz?" biraz tatlı davranmakta sanırım fayda olacaktı.
"Bilmem, sen ne yapalım istersin?" açıkçası bende bilmiyordum. Aklımda Kerem'den başka bir şey yoktu ki. Onu anlamaya çalışıyordum ama pek de başarılı olamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acımasızsın Sevgilim [Tamamlandı✔]
RomanceMerak insanı yaşatır, merak insanı öldürür. . . . Keyifli okumalar. Hikayemi uyarlayan ya da çalan olursa önce vicdanına, sonra da adalete teslim ediyorum. İlk bölüm yayın tarihi : 12.04.2019 Final bölümü yayın tarihi: 12.02.2020 #Romantik 68 ( 22.0...