76.Bölüm: Şaka, Yalan, Oyun

4K 268 23
                                    

76.Bölüm: Şaka, Yalan, Oyun

4,5 Ay sonra

"Kalbim yerinden çıkacak gibi." dedim.

Mihrimah'la ikimiz akşam için hazırlık yapmakla meşguldük. Gerçi sadece Mihrimah koşuşturuyordu ortalıklarda. Ben artık balon gibi şiştiğim ve odalara sığamadığım için sadece oturuyor ve konuşarak destek oluyordum ona.

Kerem'le ikimizin evindeydik. Buraya gelmeyeli çok uzun zaman olmuştu, kendimi bir garip hissetmiştim. Babamlarda kaldığımız için mutluydum tabi, sıcak aile ortamını sevmiştim ama şimdi anlıyordum ki bu evi de özlemiştim.

Bu gün ise bizim tatlı evimiz, küçük bir aracı olarak kullanmak için seçilmişti.

Aylar geçmesine rağmen Mihrimah ve amcam ilişkilerini kimselere söyleyememişlerdi. Ne kadar onları zorlasam da, cesaret vermek için elimden geleni yapsam da bir türlü doğru anı ve zamanı tutturamamıştık. Ama artık daha fazla saklayamazdık.

Kısa bir beyin fırtınasından sonra mekan olarak bizim evimizi uygun görmüştük. Kimselerin görmeyeceği, bizi rahatsız etmeyeceği, bir aksilik olursa müdahale edebileceğimiz en iyi yer burasıydı.

Şimdi mutfakta Mihrimah hazırladığı yemekleri servis tabaklarına yerleştiriyordu. Beraber sade bir akşam yemeği yiyelim diye Kerem'i kandırmıştım. Neden bir restoran da değil de evimizde yediğimiz konusunu da evimi çok özlediğimi (ki yalan değildi), bir de Mihrimah'ın Türk mutfağındaki marifetlerini göstermek istediği yalanına sığınmıştım.

İkisi biraz sonra işten gelecek ve tiyatro başlayacaktı.

"Sorma, sen mi ben mi? Resmen damarlarımdaki kan akışını hissediyorum ben Şirin. Nefesim kesiliyor, duvarlar üstüme üstüme geliyor. Klimanın çalıştığına emin miyiz?" Mihrimah ellerini boynuna götürüp yine kolyesine dokunmuştu. Bu onda alışkanlık olmuştu. Benim de gözümden kaçmıyordu. Kolyesinin bir kere olsun boynundan çıkardığını görmemiştim.

"Sakin olmalıyız ama. Yoksa hiç istemediğimiz şeyler yaşanabilir." bunu söylemesem daha iyiydi belki ama her duruma hazırlıklı olmamız gerekiyordu değil mi?

"Nasıl şeyler?" Mihrimah biraz endişeyle sordu.

"Bilmiyorum, hamileliğim boyunca benden çok Kerem duygu değişimleri yaşadı. Ben bile neye, nasıl tepki vereceğini bilemiyorum." anı anına tutmuyordu kocamın. Doğum yaklaştıkça daha da beter olmaya başlamıştı. O değil, beni de panik ediyordu.

Her gün başka bir doğum senaryosu kurgulayıp kendine de bana da işkence ediyordu. En son aklına gelen hikaye de ıssız bir adada doğum yapıyordum mesela. Ablamın evde aniden doğum yapması sanırım en çok onda büyük bir travmaya sebep olmuştu.

"Doğru söylüyorsun." dediğinde ikimizde gülmeye başlamıştık.

Kerem'i tekrar bulmamın üzerinden bir yıl geçmişti ve geçen bu zamanda her şey değişmişti. Birbirimize olan sevgimiz bile aynı değildi. Nasıl mümkün oluyordu bilmiyorum ama her gün kat be kat artıyordu.

Biz böyle konuşmalara dalmışken Mihrimah bir yandan masayı kurmuştu. Şimdi yapacağımız tek şey, erkeklerin gelmesini beklemekti.

Kısa bir süre sonra da kapı çalmıştı. Kerem elinde beyaz orkidelerle gelmişti. Benim koparılmış çiçekleri sevmediğimi ve ondan bana gelen hediyelerin uzun ömürlü olmasını istediğim için çiçek alırsa hep saksıda alıyordu. Getirdiği orkideler de çok güzeldi.

Amcam ise Mihrimah'a bir şey alamamıştı maalesef. Neyse ki bu akşam bu sorun çözülecekti.

Yemeklerimizi yerken havdan sudan konuşmuştuk. Ağır konulara girmek için tatlıyı beklemeye önceden karar vermiştik. Kerem benim yanımda oturuyordu. Amcam karşımdaydı, Mihrimah da onun yanında.

Acımasızsın Sevgilim [Tamamlandı✔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin