47.Bölüm: Sonuçlarına Katlanacaksın

5.7K 365 7
                                    


47.Bölüm: Sonuçlarına Katlanacaksın

Uzun zamandır ilk defa kendimi bu kadar huzurlu hissediyordum. Yüzümde bir türlü silemediğim bir gülümseme vardı. Uyurken bile bunu anlayabiliyordum.

Bedenimde bir mayışma vardı. Uyuduğum yerdeki sıcaklık beni büyülemişti.

Derin uykumda beni rahatsız eden tek şey ise belirli bir ritimle kulağıma gelen melodi oldu.

Gözlerimi istemeden de olsa yavaşça aralarken, yavaş yavaş kendime geldiğimi hissediyordum.

İlk önce nerede olduğumu anlayamadım. Gördüğüm odayı, yattığım yatağı tanıyamadım.

Sonra aklıma geldi olanlar. Doğru ya ben Kerem'in yanına gelmiştim.

Başımı yavaşça sola çevirdiğimde gördüm onu. İşte buradaydı, yanımdaydı. Yüz üstü yastığına sarılmış, derin bir uyku halindeydi.

O kadar tatlı ve masum duruyordu ki şuan zamanı durdurmak ve ömrüm boyunca onu izleme isteği doğuruyordu içimde.

Ben mutlulukla hayatımdaki en değerli varlığı, kocamı izlerken; beni uykudan uyandıran sesi tekrar duydum. Derinden geliyordu ama ben bu melodiyi tanıyordum.

Yatakta doğrulup arkamı başlığa yasladım. Ses yerde duran çantamdan geliyordu. Kerem'i uyandırmamaya dikkat ederek yavaşça yataktan kalkmaya çalıştığımda üzerimde bir şey olmadığını daha yeni anlamıştım.

Utançtan yüzüm anında kızarırken, uzanıp yerde duran bana en yakın şey olan, Kerem'in dün üzerinde duran beyaz tişörtü elime alıp giydim. Biraz kısa gelmişti ama hiç yoktan iyiydi.

Hemen çantamdan telefonu aldım ve parmak uçlarımda yürüyerek odadan çıktım. Telefonunun sesini bu arada kısmıştım.

Oturma odasına geldiğimde Kerem'in dün gece uyumak için kendince hazırladığı yatağı gördüm. Bu odadan Kerem'le tartışıp, sinirle çıktığım o an da eşyalarımı alıp bir an önce buradan gitmek istemiştim. Ama nihayetinde bambaşka bir şey olmuş. Daha eşyalarıma dokunma fırsatı bile buladan peşimden Kerem gelmiş ve her nasıl olduysa film ikimizde de kopmuştu.

Yüzümde küçük bir tebessüm oluşurken, telefonum bir kez daha çalmaya başlamıştı. Otomatik olarak kim olduğunu bile bakmadan telefonu açmıştım.

"Hah sonunda!" dedi karşıdan gelen ses. Telefonu hafif kulağımdan uzaklaştırıp baktığımda arayanın Ece olduğunu gördüm.

"Ece?" dedim hemen. Onlara haber vermeyi unuttuğum yeni aklıma gelmişti.

"Şirin? Neredesin kızım ya? Öldük burada meraktan." diye heyecanla konuşmaya başladı.

"Öldük derken? Kim var yanında?" dedim. Konuşurken odanın içinde bir ileri bir geri yürüyordum.

"Ben varım tabi ki de, ben. Seni oralara gönderdikten sonra tek başıma eve gidemezdim herhalde. Ece'de kaldım." uzaktan gelen ses Mihrimah'a aitti.

"Kızım dursana. Önce bir neler olmuş öğrenelim. Sonra durum güncellemesi yaparız." Ece beni unutmuş Mihrimah'a cevap veriyordu. Seslerin uzaktan gelmesinden anladığım kadarıyla Ece telefonu hoparlörlere almıştı.

"Tamam, dur Şirin orda mısın?" dedi Mihrimah. Onların bu hallerine için için gülerken cevap verdim:

"Buradayım."

"Ha! Ne oldu anlatsana? Abimi bulabildin mi?" dedi heyecanla.

"Gerçekten Uğur'un yanında mıymış?" dedi Ece de.

Acımasızsın Sevgilim [Tamamlandı✔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin