Seraya geldiğimde dışarıda Esra ve Emrenin konuştuğunu görüyorum.
Arabadan iniyorum seraya doğru ilerlerken:
-"Nereden geliyorsun sen?" diyor Emre. Umursamayıp yürümeye devam ediyorum. Arkamdan gelip kolumu tutuyor ve beni kendine çeviriyor. Kolumu çekmeme izin vermiyor.
-"Ne yaptığını sanıyorsun sen bırak kolumu!" diyorum. Hiddetle dişlerini sıkarak:
-"Geceyi birlikte geçirdiğin herifin yanından mı geliyorsun?" diyor.
Şok olmuş bir şekilde.
-"Ne herifi ne diyorsun sen?" diyorum.
-"Sabah telefonunu açan herif!"
-"Sormadın mı kimsin diye?" diyorum.
-"Hayır direk sana sormak için geldim." diyor.
Gülümseyerek kolumu ellerinden kurtarıyorum.
-"Sana hesap verecek değilim." diyorum.
-"Ne demek hesap verecek değilsin dün benimle sözlenip gece başka herifle olmak ne demek?" diye bağırıyor. Bu sözü üzerine iyice sinirlenip tokat atmak için elimi kaldırıyorum elimi havada yakalıyor.
-"Bana bak o sesinin tonunu bir kıs önce. Herkesi de kendinle karıştırma. Benim sana verilecek bir hesabım yok. Atılmış bir söz, ortada söz de yok. Yoluna git." diyorum.
-"İnkar etmiyorsun yani başka biriyle olduğunu?" diye bağırmaya devam ediyor. Bunun üzerine araya Esra giriyor.
-" Eylül dün gece benimleydi. Senin çirkin ithamların karşısında böyle konuşuyor."diyor. Emre derin bir nefes alıp:
-" Doğru mu Esraylamı birlikteydin? "diyor. Öfkeyle üzerine yürüyorum.
-" Geceyi başka herifle geçirdiğime inanıp kapıma geliyorsun da Esrayla olduğuma mı inanmıyorsun hayvan herif!" diyorum.
-"Emre bu açıklamayı sen rahat et diye yapmadım arkadaşımı suçlama diye yaptım. Yoksa senin gibi birine açıklama yapılmaz."diye öfkesini kusuyor Esra.
-" Tamam bak özür dilerim. Ben geceyi başka biriyle geçirdiğini düşünmedim. Bir erkek açınca telefonu delirdim kontrolümü kaybettim. Sen de inkar etmeyince... "diyor ve lafını kesiyorum.
-" Daha fazla çirkinleşme git buradan Emre. "diyorum.
-" Beni bir daha sakın sınama Eylül. "diyor ve gidiyor.
Esra kolumdan çekiştirerek:
-" Sabah uyandığımda yoktun telefon mevzusu ne anlatsana? "diyor. İçeri yürüyoruz.
-" Dün telefonumu mekanda unutmuşum. Adamın biri bulmuş ondan telefonumu almaya gittim. Olay bu. "diyorum.
-"Bu da delirmiş kapıya gelmiş valla çok sinirlendim görünce." diyor. Mutfağa yürüyoruz. Kahve yapmaya koyuluyorum.
-"Zaten kavga yeri oldu iyice burası. Öfkelenen hıncını almaya geliyor." diyorum. Pencereden çiçeklerime bakıyorum:
-"Böyle naif bir yere yakışmayacak öküzler seçmişim hayatıma." diyorum. Bu sözüm üstüne Esra kahkaha atıyor. Bende onun gülmesine gülüyorum.
-"Ee telefonu hemen aldıysan niye geciktin?" diyor.
-"Aykut kafe işletiyor da bende aç karnına gittim aceleyle. Kahvaltı yaptım." diyorum.
-"Oo tanışılmışta. İyiymiş hızlısın patroniçem." diyerek kıkırdıyor. Koltuğun üzerindeki yastığı alıp kafasına fırlatıyorum.
-"Ne farkın kaldı şimdi Emreden?" diyorum.
-"Ya tamam kızma takılıyorum." diyor.
-"Tanıştık sadece. Ne yapsaydım aynı masada konuşamam mı seninle deseydim." diye kendimi açıklıyorum.
-"Kızım tanışmanın kime ne zararı var bak dalgana kafanı dağıtırsın işte." diyor. Rahatlamış şekilde:
-"Tabi ne zararı olacak." diyerek Esrayı onaylıyorum.
-"Ee nasıl biri yakışıklı mı?" diyor.
-"Ya bak başladın gene yiyeceksin yastığı kafana." diyorum.
-"Neyse canım bir daha nereden göreceksin zaten." diyor.
-"Yakında gelir belki ziyaretimize." diyorum ve kahvemi yudumluyorum.
-"Hadi canım ciddi misin? Konu nasıl buraya kadar geldi?" diyor merakla gözlerini bana dikiyor.
-"Kafe için çiçek almak istiyor. Heyecanlanma hemen benimle alakası yok." diyorum.
-"Başka alacak yer mi bulamamış saf mısın?" diyor.
-"Öyle diyeyim de müşteri kaçıralım. Asıl saf sensin. Suratsız." diyerek gülüyorum.
-"Doğru öyle de denmez. Ama yürümüşsünüz canım karşılıklı." diyor.
-"İşine bak Esracığım yeter bu kadar goygoy."diyerek Esrayı başımdan savuyorum. Ve telefonuma göz gezdiriyorum. Gerçekten Emre aramış ve Aykutta açmış. Arayan listesinde annemde var. Annemi arıyorum hemen.
-" Alo Eylül sen misin? "diyor.
-" Benim anne. "diyorum.
-" Almışsın telefonu adamdan iyi iyi. "diyor.
-" Hayda seninlede mi konuştu?"diyorum.
-"Yemek yediğiniz restaurantta mı unutmuşsun?" diyor. Yemek değil kazık yedi kızın dün sözlüsünden demek geliyor içimden ama tutuyorum kendimi.
-"Anne eve geldiğimde akşam her şeyi anlatacağım sana şimdi işlerim var öpüyorum çok." diyerek kapıyorum telefonu. Ve akşam ne anlatmam gerektiğini düşünmeye başlıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül
General FictionEylülü ve onun çevresinde şekillenen bir garip olaylar silsilesini beraber çözmeye ne dersiniz?