Mutfağa geçip anneme yardım ediyorum. Sofra zaten kurulmuş... Anneannem içeride Aykutla sohbet ediyor. Arada kapıdan onları kesiyorum.
-"Yakışıklı çocuk..."
-"Öyle..." diyerek iç geçiriyorum.
-"Hadi ekmekleri al gel..."
-"Tamam." diyerek annemi takip ediyorum.
-"Buyurun sofraya..." diyor annem. Sofraya geçiyoruz.
-"Yemekler harika gözüküyor ellerinize sağlık." diyor
-"Sen bir de tadına bak." diyerek yanındaki sandalyeye oturuyorum.
-"Afiyet olsun..." diyor annem ve anneannem.
Yemekler sessizce yenilirken bizimkiler Aykutu çapraz sorguya çekiyor. O sırada kapı çalıyor:
-"Ben bakarım." diye ayaklanacakken annem:
-"Sen dur ben bakarım canım." diyerek kalkıyor masadan. Annem ardından babam içeri giriyor.
-"Merhaba ben Eylülün babasıyım." diyerek Aykut'a elini uzatıyor. Aykutta ayağa kalkıp elini sıkıyor:
-"Merhaba memnun oldum Aykut bende..." Ayağa kalkıyorum.
-"Kızım." diyerek belimden sarılıyor...
-"Bu geceyi mahvetmemek adına susuyorum." diye fısıldıyorum kulağına. Annem telaşlı gözlerle bana bakıyor.
-"Mutfakta tatlılar için bana yardım eder misin annecim?"
-"Tabi hayatım, bir servis tabağı da getireyim..."
-"Bu ne demek oluyor?" diyorum mutfağa geçince:
-"Sessiz ol duyacaklar." diye fısıldıyor.
-"Ben babana bir şans vermeye karar verdim..."
-"Bana neden önce söylemedin?"
-"Fırsat olmadı, bugün de o da tanışsın istediğim için çağırdım. Kızım baban o senin."
-"Kararına saygım var fakat ben senin kadar kolay sindiremedim ya üzgünüm." diyerek servis tabağı alıp içeriye geçiyorum. Az sonra annem peşimden tatlılarla geliyor. Anneannem de en az benim kadar gergin, babama karşı... Bakışlarından anlıyorum...
-"Ne iş yapıyorsun evlat?"
-"Kafe işletiyorum, dernek başkanıyım bir de..."
-"Oo çok güzel, yoğun adamsın... Çalışan insanlara her zaman saygım var. Kızım da çok çalışkandır sağolsun beni hep gururlandırdı..."
Yalancı bir gülümseme takınıyorum.
-"Öyle Eylül de işini severek yapan çalışkan biri..." diyerek bana bakıyor Aykut... Ah senin şu sevgi dolu sözlerin de olmasa beni bu masada kim tutacak Aykut'um?
-"Tatlıyı unutmuştum neyse ki Aykut incelik yaparak getirmiş..."
-"Aa bende Eylülün elinde görünce o aldı sandım, kusura bakma oğlum... Ne zahmet ettin? Teşekkür ederiz." diyor annem.
-"Ne zahmeti, afiyet olsun. Eylül de alsa iki kutu olacaktı boşverin." diyerek gülümsüyor.
-"Kızım sen nasılsın?" Babama dişlerimi sıkarak bakıyorum. Uzun zamandır görmediğim yüzü... Kaza günü... Cd... Her şey gözümün önüne geliyor.
-"İyiyim sen?" diyorum sakin bir ses tonuyla...
-"Aman iyi ol canımın içi bende iyiyim..."
Yemekten sonra masadan kalkıyoruz.
-"Kahve yapıyorum?"
-"Olur." diyor Aykut...
-"Yap tabi canım." diyor annem.
-"Ben de geleyim seninle kızım." diyor anneannem... Mutfağa geçince tüm dolmuşlukla sarılıyorum anneanneme...
-"Benim de geleceğinden haberim yoktu güzel kızım." diyerek sarılıyor anneannem.
-"Senin bir suçun olmadığını biliyorum. Bu gece bitsin istiyorum. Ben de Esralara gidip kalacağım. Anneme sen söylersin bir süre ben konuşmasam onunla daha iyi."
-"Anneni suçlama... Sana nasıl söyleyeceğini bilemedi..."
-"Bu şekilde öğrenmem daha mı iyi oldu?" diyerek kahveyi yapmaya koyuluyorum.
-"Tabi ki hayır... Nihayetinde o da senin baban Eylül affetmelisin."
-"Kan bağı affa yetmiyor bazen. Ben annemi aldatmışlığından çok benden gerçekleri saklamasına kırıldım sanki... Bencillik belki anneanne bilmiyorum. Hislerim allak bullak."
-"Zaman her şeyin ilacı yavrum, sen aklı selim bir kızsın..." diyerek içeri geçiyor anneannem.
Kahvelerle birlikte ben de içeriye geçiyorum. Kahveleri dağıtıp oturuyorum.
-"Eline sağlık." diyor babam kahveden bir yudum aldıktan sonra.
-"Afiyet olsun." diye mırıldanıyorum.
Kahve faslının ardından Aykutla babam sohbeti ilerletip balkona çıkıyorlar. Ben de odamda bir kaç parça kıyafeti çantama koyuyorum. Annem odaya girip:
-"Hayırdır?" diyor çantayı işaret ederek.
-"Esra da kalacağım."
-"Sorun yok aramızda değil mi annem?"
-"Aramızda diyalog yokmuş ki sorun olsun anneciğim." diyerek odadan çıkıyorum. Aykut:
-"Ben artık kalkayım. Bu gece için çok teşekkür ederim. Sizleri tanımak çok güzeldi..."
-"Ben de seninle çıkayım arkadaşımda kalacağım da..." diyerek çantamı alıyorum. Kafasıyla onaylıyor...
-"Biz de seni tanıdığımıza çok memnun olduk yine görüşürüz... Kafeye de gelirim bir gün." diyor babam. Başımı yana eğip ellerimi sıkıyorum artık.
-"Tabi her zaman beklerim. Sizleri de tabi..." diyerek annemlere dönüyor.
-"İnşallah oğlum. Biz de çok memnun olduk. Yine bekleriz..." diyor annem. Anneannemin elinden öpüyor Aykut.
-"Yine gel evladım.." diyor anneannem gülümseyerek. Evden birlikte çıkıyoruz.
-"Arkadaşında kalacağından haberim yoktu."
-"Benim de yoktu ve onunda haberi yok. Müsaitsen sen de kalabilir miyim?"
-"Ev senin aşkım ne müsaitliği... Bir sorun mu var?" diyor kemeri taktıktan sonra Aykut'a dönüp:
-"Kafa dinlemek istedim, senin yanın cazip geldi." diyerek elini tutuyorum. Elimi sıkıca kavrıyor ve arabayı çalıştırıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül
General FictionEylülü ve onun çevresinde şekillenen bir garip olaylar silsilesini beraber çözmeye ne dersiniz?