O huzurlu yerde başım omuzunda ne kadar kaldım bilmiyorum. En son istemeyerek de olsa:
-"Gitsek mi?" dediğimi anımsıyorum.
-"Olur canım." diyerek sandalyeleri toparlayıp bagaja yerleştiriyoruz. Arabaya bindiğimde telefonu arabada unuttuğumu fark ediyorum. Annem aramış bir kaç kere...
-"Yoldayım." diye mesaj atıyorum.
-"Bu günün böyle güzel sonlanacağını tahmin etmezdim." diyorum.
-"Her gün böyle olacak artık inşallah."
-"İnşallah..."
Eve geldiğimizde:
-"Yarın aynı saatte buradayım patron. İyi geceler."
-"İyi geceler."diyerek arabadan iniyorum. Kapıdan girmeden arkama dönüp bakıyorum. Benim içeri girmemi bekliyor. El sallıyorum. O da el sallıyor. İçeri giriyorum.
-"Hoş geldin Eylül." diyerek kapıda bekliyor annem.
-"Ödümü kopardın anne."
-"Bende seni merak ettim."
-"Kusura bakma duymamışım aradığını."
-"Aykutlaydın sanırım..."
-"Camdan baktın sanırım."
-"Evet." diyor.
-"Evet Aykutlaydım dolaştık biraz."
-"Peki aç mısın?"
-"Hayır atıştırdık bir şeyler. Yorgunum sadece iyi geceler." diyerek odama geçiyorum.
Kıyafetlerimi değiştirip kendimi yatağa bırakıyorum. Ne geceydi ama diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. Telefonun sesiyle irkiliyorum. Gelen mesajı açıyorum.
Aykut:"Yarının kahvaltısı da benden."
-"Pekala, alışacağım ama böyle böyle." diye yanıtlıyorum. Bir kaç dakika sonra:
-"Alış :)" diye yanıt geliyor. Gülümseyerek telefonu komidinin üzerine bırakıyorum. Yorganı kafama kadar çekip uyku moduna geçiyorum.
Sabah alarmdan önce çalan telefon sesine uyanıyorum. Tek gözle telefona uzanıp açıyorum.
-"Günaydın patroncuğum." diye bağırıyor Esra.
-"Kızım sen beni niye uyandırıyorsun? Sanada günaydın. Hayırdır rüyanda mı gördün?"
-"Evet rüyamda Aykutla sen romantik bir gece geçiriyordunuz."
-"Detay için arandı belli ay ne meraklısın." diyerek yatağın içinden çıkıyorum.
-"Ne yaptınız anlatsana."
-"Çok güzel bir yere götürdü beni. Bir uçurum kenarı ama manzara muhteşem. Öyle işte bir şeyler yedik içtik."
-"Ses tonundan belli öyleyle kalmadığı."
-"Tabi sonra öpüştük." diyorum.
-"Neeee!" diyerek çığlık atıyor Esra.
-"Şaka be kulağımı sağır ettin."
-"Böyle şaka mı olur?"
-"Nabza göre şerbet canısı." diyorum gülerek. Dolabın önünde seçtiğim kıyafetleri yatağın üzerine atıyorum.
-"Neyse önemli bir şey olmamış belli."
-"Moralim daha iyi ama." diyorum.
-"Dalyan gibi adam var yanında bir zahmet Eylül hanım." diyor iğneleyici bir ses tonuyla.
-"Mahalle ağzına döndün yine ninecim." diyorum.
-"Neyse hadi ben hazırlanacağım kapıyorum. Çok öptüm Esracığım."
-"Görüşürüz öpüldün bebeğim." diyor. Kapıyorum telefonu.
Aykut:-"Aşağıdayım." diye mesaj atmış.
-"Erkencisin geliyorum az sonra." diye yanıtlayıp ışık hızıyla hazırlanıyorum. Arabaya biniyorum.
-"Günaydın." diyor.
-"Günaydın."
Çikolata uzatıyor.
-"Sever misin bilmem ama senin için aldım."
-"Sevmem mi teşekkür ederim." diyerek çantama koyuyorum çikolatayı.
-"Bu bilgi de cepte dursun o halde."
-"Dursun hatta ek bir şey de söyleyeyim çikolatanın alamayacağı gönül yok." diyerek gülümsüyorum.
-"Gönlünü kıracak pozisyona getirmem umarım kendimi. Çikolatayı hep mutlu günlerde getiririm umarım."
-"Umarım..." diyorum.
-"Erken gelmişsin bugün." diye ekliyorum.
-"Öyle pek uyku tutmadı zaten."
-"Neden?"
-"Bilmem."
-"Kahvaltı için güzel bir yere götüreceğim şimdi seni."
-"Çok güzel kurt gibi açım." diye kıkırdıyorum.
Sahil kenarında güzel bir mekana geliyoruz.
-"Buranın kahvaltısı çok güzeldir."
-"Çok geldin belli ki." diyerek tek kaşımı kaldırıp suratına bakıyorum.
-"Sahibi arkadaşım olunca baya geldim."
-"Hı tamam." diyorum.
-"Her kadını buraya getirmiyorum."
-"Ya ben öyle mi dedim?"
-"İma ettin.Neyse kıskanılmak güzel."
-"Kıskanmadım bir kere." diyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül
General FictionEylülü ve onun çevresinde şekillenen bir garip olaylar silsilesini beraber çözmeye ne dersiniz?