...

93 10 0
                                    

-"Zorlarsam ne olur lan!" diyerek Emrenin üzerine yürüyüp itiyor Aykut. Emre yumruğunu sıkıp elini kaldıracakken:

-"Ya başlamayın yine burası bir iş yeri kendinize gelin!" diyerek bağırıyorum. Osman Amca bağırtım üzerine gelip:

-"Sorun ne?" diyor bana bakarak.

-"Eylüle şükret sen. Seninle dışarıda görüşeceğim it." diyor Emre. Bana dönüyor:

-"Eylül gelecek misin benimle dışarıya artık?" diyor. 

-"Anca laf anca laf görüşürüz." diyor Aykut dişlerini sıkarak.

-"Hayır gelmeyeceğim. Osman Amca sorun yok sen gidebilirsin." Osman Amca başıyla onaylayıp uzaklaşıyor.

-"Burada konuş ne konuşacaksan." diyorum. 

-"Bunun yanında nasıl konuşayım?" diyerek Aykuta bakıyor.

-"Bize bir beş dakika izin verir misin, uzamayacak." diyorum Aykuta.

-"İçerdeyim." diyerek gidiyor.

-"Dinliyorum."

-"Bu kim?"

-"Doğru soru ne biliyor musun, seni ne ilgilendirir?"

-"Eylül beni çıldırtma sevgili misiniz?" 

-"Yok değiliz." 

-"Ama ne malum olmayacağımız." diyerek gülümsüyorum.

-"Öyle bir şey olmayacak. Beni sinirlendirmek için bu herife fazla taviz veriyorsun." 

-"Sen kendini fazla mı ciddiye alıyorsun sanki? Ben senin gibi insan harcamam merak etme. Yanımda olan her insan değerlidir."

-"Bak o kızla görüşmüyorum. Senden başka kimse yok artık."

-"Yanlışın var bende yokum artık."

-"Eylül bak benim içim hiç rahat değil affetmen için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım."

-"Affedilmeyi unut. Bunu başka bir kadına yaşatma sadece bu benim için yeter. Başka bir şey yoksa git artık."

 -"Bu herifin ne işi var burada?"

-"Senden beni koruyor." 

-"Allah Allah manyak mıyım ben sana zarar mı vereceğim?"

-"Bilmem. Öyle bir izlenim yaratmışsın demek ki." diyorum.

-"O önce kendini benden korusun." diyerek tıslıyor.

-"Ona bir zarar verirsen benimle ettiğin şu iki kelamı anca rüyanda görürsün, anladın mı?" diyorum. Sessiz kalıyor.

-"Sen beni aldattın ben o kıza sesimi çıkarmadım, şu an seninle ilişkim olmadığı halde adamın burnunu kırdın. Kendine gelsen iyi olur. Biz senin yüzünden ayrıldık, Aykutu bu işe karıştırma." 

-"Senin için değerliymiş gerçekten..." diyor...

-"Bu kadar laftan bunu mu çıkardın sadece? Ya kaybol git gözümün önünden."

-"Ayrılığımızın haftasında başka herife koşmak ne Eylül Hanım!"

-"En azından ayrılmayı bekledim ben." yanına yaklaşıyorum. Bir nefes uzağımda... Göğsüne vuruyorum ellerimle...

-"En azından seninleyken koşmadım öyle değil mi?" diyerek vurmalarımın şiddetini arttırıyorum. Hiç bir tepki vermiyor. Kollarıyla belimi sarıyor. İtiyorum.

-"Bir daha sakın dokunma bana. Hayatında mutluluklar." diyorum. Sessizce adımları geri geri gidiyor. Arkasına dönüp seradan çıkıyor. Arkamı döndüğümde Aykutu görüyorum. Omzuma dokunuyor. 

-"İyi misin?" diyor. Sarılıyorum. Bu beklenmedik sarılmanın karşısında elleriyle belimi sarıyor. 

-"Geçti güzelim geçti..." Kendime gelip yavaşça uzaklaşıyorum.

-"Kusura bakma..." diye mırıldanıyorum.

-"Niçin?"

-"Sarıldım ya..."

-"Sorun yok sen iyi misin?" diyerek gözlerime bakıyor. 

-"İyiyim merak etme." diyerek gülümsemeye zorluyorum kendimi.

-"Canını sıkacak bir şey yapmadı değil mi?"

-"Yok varlığı sıkıntı zaten başlı başına." diye cevaplıyorum.

-"Hadi hazırlan çıkalım." diyor.

-"Nereye?" diyerek şaşkınca bakıyorum suratına.

-"Sürpriz hadi arabada bekliyorum." diyerek gidiyor. Emrivakisi bile havalı adamın diye geçiriyorum içimden. Kendimi toparlayıp üzerimde ki çalışma önlüğünü çıkartıyorum. Çantamı alıp arabaya gidiyorum. 

-"Önce kafeye uğrayacağız alacak şeylerim var." diyor. 

-"Tamam." 

       Kafeye geldiğimizde Esra dışarıdaki masada oturmuş telefonuyla ilgileniyor. Bizi görünce ayağa kalkıyor.

-"Hoş geldiniz." diyor.

-"Hoş bulduk." diyorum.

-"Merhaba." diyor Aykutta. Bana dönüyor kulağıma eğilip:

-"Çok uzun sürmeyecek, bir şeyler içmek ister misin?" diyor.

-"Hayır teşekkürler bekliyorum acele etme." diyorum. Gülümseyerek içeri geçiyor. Aykut gider gitmez Esra:

-"Bu yüzünün hali ne?" diye sorguya çekiyor. Sandalyeye oturuyorum.

-"Emre geldi, tartıştık gitti öyle." 

-"Bıkmadı herif ya."

-"Ben bıktım ama Esra. Her gördüğümde canım acıyor. Emeğime üzülüyorum başka bir şeye değil.  Sevgi mevgi bırakmadı zaten içimde."

-"Haklısın kuzum. Hem suçlu hem güçlü ya... Oğuzla konuşmamı ister misin? Senin üstüne gelmemesi konusunda konuşsun Emreyle..."

-"Bilmem belki işe yarar dertleşir gibi konuşsun. Şikayet etti olmayayım şimdi." diyorum.

-"Ah benim düşünceli arkadaşım. Tamam söylerim ben ona. Hadi sende gül sıkma canını." diyor. Gülümseyerek elimi tutuyor. Bende gülümseyerek:

-"İyiki varsın." diyorum.

-"Bölüyorum ama işim bitti gidelim mi artık?" diyor Aykut. 

-"Gidelim." diyorum. Esrayla kucaklaşıyorum. 

-"Görüşürüz Esra kafe sana emanet." diyor Aykut. 

-"Merak etme, görüşürüz." diyor Esra.

-"Araşırız kuzum." diye ekliyor bana bakarak. Kafamla onaylıyorum ve kafeden çıkıyoruz.

EylülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin