Dernekten çıktıktan sonra arabada:
-"Yemeğe gidelim mi?" diyor.
-"Çok isterdim ama yorgunum eve bıraksan iyi olur."
-"Pekala yorgunsun diye ısrar etmiyorum. Dinlen iyice." Başımla onaylıyorum.
-"Beni buraya getirdiğin için teşekkür ederim."
-"Asıl ben buraya geldiğin için teşekkür ederim."
-"Aykut işin aslı alışık olduğum bir hayat değil, ama yaşamak istiyorum." diyerek elini tutuyorum. Elimi tutup öpüyor.
-"Buna sevindim işte... Seni kendimden bile koruyacağıma söz veriyorum."
-"Beni en çok kendinden koru zaten." diyerek gülümsüyorum.
-"Yarın çiftliğe gidiyoruz unutmadın değil mi?"
-"Hatırlattığın iyi oldu."
-"Ya asma suratını son bir kaç gün nasıl yoğun geçti biliyorsun. Yarın tüm tatlılığımla ailenle tanışacağım."
-"Seni çok sevecekler, eminim."
-"İnşallah..."
-"Çok uzak mı çiftlik?"
-"İki saatlik yol aslında bir gece kalsak tabi istersen."
-"Yani bilemedim ki."
-"Annemler bırakmak istemeyecektir."
-"Pekala kalırız bir gece."
-"Seninle aynı evde olmak güzel olacak."
-"İlk kez kalmıyorsun ne hallerimi görmüşsün." diyerek ellerimle yüzümü kapatıyorum.
-"Yapma şöyle kafama attığın yastık gözümün önüne geldi de bir daha düşünmek lazım aynı evde kalma olayını." diyerek kahkaha atıyor.
-"Sarhoştum hatırlamıyorum desem?"
-"İnanırım gördüm çünkü."
-"Kusmuk olmasaydı iyiydi." Yüzünü eşkitiyor.
-"Ay tamam sustum." diyerek gülüyorum.
Eve vardığımızda arabadan inerken:
-"Sabah alırım seni güzelim. Hırka falan al yanına soğuk olabilir çiftlik."
-"Tamam canım iyi geceler." diyerek yanağına öpücük konduruyorum. O da boynumdan öpüp:
-"İyi geceler." diye fısıldıyor.
Kapıdan içeri girdiğimde:
-"Ee alalım artık ifadeni." diyerek elleri belinde annem bekliyor.
-"Teslim oluyorum." diyerek ellerimi havaya kaldırıyorum.
-"Hiç şirinlik yapma. Kafeci çocuk maşallah yanından ayrılmıyor."
-"Kafeci çocuk mu Aykut desek olmaz mı?"
-"Adı her neyse... İlişkin yeni bitti. Doğru karar verip vermediğinden emin değilim."
-"Ben de kararlarımın sorgulanmasından hoşlanmam. Evlenmiyoruz anne. Görüşüyoruz sadece. Ömür boyu Emrenin yasını tutamam." diyerek ayakkabılarımı çıkarıp içeri geçiyorum. Peşimden geliyor.
-"Onu tanımak istiyorum."
-"Bir ara tanıştırırım tamam mı?"
-"Tamam."
-"Korkma beni kimse üzemez artık." diyerek elini tutuyorum.
-"Nasıl korkmam Eylül canımın içisin sen benim..." diyerek sarılıyor.
-"Yarın eve gelmeyeceğim gece."
-"Neden?"
-"Aykutun ailesininde senin tanışma talebin gibi isteği varmış. Bir görünüp geleceğiz."
-"Kalmak ne alaka?"
-"Çiftlikleri varmış uzak mesafe anla işte..."
-"Telefonun açık olsun ayrıca sana ulaşamama ihtimalime karşın oğlanında telefon numarasını yaz öyle git."
-"Emriniz olur komutanım." diyerek kıkırdıyorum.
-"Geç dalganı geç anne olunca göreceğim ben seni Eylül hanım!"
-"Zılgıt bittiyse ben odama kaçar."
-"Terlik gelmeden koş."
-Hişş çok ayıp." diyerek odama gidiyorum. yarın için ufak bir çanta hazırlayıp makyajımı silip uyuyorum.
Sabah arabada ben yol boyunca uyumuşum. Saolsun Aykutta uyandırmamış... Varmamıza beş dakika kala uyandırıyor. Göz altlarımı tahmin edersiniz.
-"Uyandırmasaydın kucağında taşırdın içeriye."
-"Bana uyardı." diye munzurca gülümsüyor.
-"Şapşal." Aynada kendime bakıp durduğumu fark edince:
-"Bakma... Çok güzelsin."
-"Teşekkürler."
Arabayı durduruyor. Yeşilliklerin içinde bir yer burası.
-"Vaov çok güzel." diyorum arabadan inerken.
-"Daha ne gördün ki..."
Arabanın sesini duymuş olan ailesi karşılamak üzere yanımıza geliyor. Annesi olduğunu tahmin ettiğim kadın Aykuta uzun uzun sarılıyor. Ardından bahsetttiği ablası ve kardeşini görüyorum.
-"Oğlum hoş geldiniz."
-"Kızım sende hoş geldin Meral ben..."
-"Hoş buldum Eylül bende çok memnun oldum." diyerek elini sıkıyorum.
-"Merhaba ben de Selda ablasıyım..."
-"Merhaba."
-"Selim ben de abim olur kendisi." diyerek gülümsüyor.
-"Serseri!" diyerek ensesinden kavrayıp sarılıyor Aykut Selime.
-"Memnun oldum Selim." diyerek gülümsüyorum.
-"Hadi gelin ayakta kaldınız." diyor annesi. Bunun üzerine içeri geçiyoruz.
-"Babam nerede anne?" diyor Aykut.
-"Bahçede biliyorsun evde duramaz."
-"Babamla çok iyi anlaşacaksın Eylül. Biliyor musunuz Eylülünde serası var."
-"Aa tam bizim aileye yakışır gelin." diyor Selim. Hemen yanında ablası cimcikliyor Selimi.
-"Ne güzel.." diye mırıldanıyor annesi.
İçeriye elinde meyve poşetiyle bir adam giriyor.
-"Kızım şunu al elimden." diyerek Seldaya uzatıyor.
-"Hoş geldin hanım kızım." diyerek bana elini uzatıyor.
-"Hoş buldum." diyerek elini sıkıyorum...
-"Hanım niye ayakta bu çocuklar?"
-"Aman daha yeni geldiler daldık bizde buyrun..." diye yanıtlıyor telaşla annesi...
-"Sende hoş geldin oğlum."
-"Hoş bulduk baba." diyerek elinden öpüyor Aykut. Bense gösterilen koltukta boynu bükük oturan kediyim o sırada.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül
General FictionEylülü ve onun çevresinde şekillenen bir garip olaylar silsilesini beraber çözmeye ne dersiniz?