...

138 14 2
                                    

    Çok geçmeden Aykut geliyor.
-"Hoş geldiniz." diyerek elimi uzatıyorum.
-"Hoş buldum." diyerek elimi sıkıyor.
-"Ne kadar güzel bir yermiş burası." diyor.
-"Öyledir." diyorum. Esra merakla Aykutu süzüyor.
-"Hoş geldiniz."diyor.
-"Buyrun bir kahve ikram edeyim size?" diyor ve koltuğu işaret ediyorum. Koltuğa oturuyor ve:
-"Zahmet olmasın." diyor.
-"Ne zahmeti Esracığım bize kahve getirir misin? Nasıl içersiniz?"
-"Sade lütfen."
-"Tabi patron."diyor ve imalı bakışlarla içeri geçiyor.
-" Nasılsınız Eylül hanım? "
-" İyiyim siz nasılsınız? "
-" Bende iyiyim."
-"Aklınızda bir şeyler var mı burada mı belirleyeceğiz?" diyorum.
-"Ben çok anlamıyorum size bıraksam daha uygun olur." gülümseyerek gözlerime bakıyor.
-"Olur tabi ben hallederim."
    Kahvelerimizi getiren Esra Aykutu öyle süzüyor ki çaktırmadan ayağına vuruyorum. Kahveyi bana uzatırken:
-"Acıdı be." diyor.
-"Kaybol." diyorum.
    Aykut olanlardan habersiz etrafı gözlemlemekle meşgul.
-"Tam kendinize göre bir iş seçmişsiniz Eylül hanım."
-"Anlamadım?"
-"Sizin gibi zarif bir kadına yakışır bir iş..." diyor.
-"Çok teşekkür ederim." gülümsüyorum.
-"Öhöm benden başka bir isteğiniz var mı?" diyor Esra. Sen hala gitmedin mi bakışları atarak:
-"Yok canım kolay gelsin sana." diyorum. Esrayı göndermenin huzuruyla Aykuta bakıyorum.
-"Sizin işler nasıl Aykut bey?"
-"Bana Aykut deseniz daha memnun olurum. Resmiyeti pek sevmem de. İşler güzel çok şükür. Sabah biraz sakin akşam üstü yoğun oluyor. Bende sabahı bu güzel yere gelerek değerlendirmenin sevincindeyim."
-"Olur... O halde siz de bana Eylül deyin. Ben de geriliyorum resmiyet olunca. Benim iş sakin kafa dinlemelik sizin işler daha cıvıl cıvıl..."
-"Öyle arada yer değiştirsek fena olmaz." diyerek gülümsüyor.
-"Olur."
-"Çiçekleri birlikte seçelim hem serayı dolaştırmış olurum size." diyerek ayaklanıyorum.
-"Olur."
Bir kaç tur dolaştıktan sonra nihayet bir kaç çiçek seçiyoruz.
-"Yanlız ben bu çiçeklerin bakımından çok anlamam. Çalışan arkadaşlar ilgilenecek. Yinede solsunlar istemem. Yolunuz düştüğünde kafeye uğrayıp kontrol edebilirseniz memnun olurum."
-"Olur tabi."
-"Teşekkür ederim."
-"Ne demek."
-"Ben artık gitsem iyi olur. Buraya daha sık uğrayacağım. Çok huzurlu bir yer. Sorun olmaz umarım." diyerek bakışlarını bana çeviriyor.
-"Her zaman beklerim." yanıtımdan sonra Osman Amca Aykutun arabasına seçtiğimiz çiçekleri koyuyor. Ödemeyi Osman Amca alıyor. Ellerim cebimde yolcu etmek için bekliyorum. Esra mutfağın kapısına yaslanmış bizi süzüyor.
-"Tekrardan teşekkürler görüşmek üzere Eylül."
-"Rica ederim görüşürüz."
Aykutun gitmesinin ardından Esra dibimde bitiyor. İçeriye geçiyorum.
-"Bu kim?"
-"Aykut."
-"Oha kızım çok yakışıklı. Ben bu kadar beklemiyordum."
-"Hı öyle mi?"
-"Çok kötü yalancısın Eylül. Adam yürüdü sana. Yok kendine uygun iş seçmişsin. Zarifmişsin."
-"Sen de memnunsun ama halinden. Ben arkadaşımı tanımaz mıyım rahatsız olsa çiçek saksısını geçirir kafasına adamın."
-"Ne yapim iltifat da mı kabul etmeyim? O eskidendi canım. Şimdi saksı maksı geçirecek durumlar kalmadı hayatımda çok şükür."
-"Sen olayı bilmiyorsun. Dün eve gittiğimde Emre bizdeydi."
-"Ciddi misin? Ne diye gelmiş?"
-"Son kez konuşmak için."
-"Ne konuşacakmış hala pislik?"
-"Ailelere söylemeden önce bir hafta düşünmemi istedi."
-"Kabul etmedim tabi ki dikme gözlerini hemen."
-"Ha iyi tamam o zaman. Ee sonra?"
-"Sonrası eve bıraktı beni işte."
-"Nereye gittiniz ki?"
-"İlk tanıştığımız yere götürdü."
-"Taktikçi herif..."
Esranın bu lafının üzerine kahkaha atıyorum.
-"O değil de Aykut inşallah bir şey anlamamıştır. Yedin gözünle çocuğu." diyorum.
-"Yemedim canım al senin olsun ama süzdüm biraz. Aman ne anlayacak seninle meşguldü o sırada."
-"Bak hala senin olsun diyor ya!"
-"Sustum tamam işime dönüyorum." diyerek kaçıyor.

EylülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin