Kahvaltıdan sonra çiftlikten ayrılıyoruz. Arabada sessizlik hakimken Aykut:
-"Nasıl buldun bizimkileri?"
-"Gayet samimi insanlar." diyerek gülümsüyorum.
-"Onlar da seni baya sevdiler."
-"Bu arada annem de seninle tanışmak istiyor."
-"Tanışırız Eylülüm." diyerek elimden öpüyor.
-"Yarın akşam yemeğe gelirsin."
-"Olur canım."
-"Hiçte gerilmedin gayet rahat duruyorsun."
-"Seni doğuran annenin sevimsiz biri olduğunu düşünmüyorum, ondan rahatım."
-"Ay teşekkürler." diyerek yanağına öpücük konduruyorum.
Şehre vardığımızda vedalaşıp ayrılıyoruz. Esrayı arıyorum:
-"Gelin hanım nasılsınız?" diyerek telefonu açıyor.
-"Serseri!"
-"Nasıl geçti aileyle tanışma?"
-"Gayet iyiydi."
-"Ee anlatmıyorsun."
-"Yarına saklıyorum canısı. Sen nasılsın?"
-"Öyle olsun bende iyiyim. Oğuzla dışarıdayız sen arayınca uzakalştım ama merak etme duymuyor."
-"İyi hadi yarın görüşürüz öptüm çok."
-"Ben de öptüm görüşürüz Eylül."
Soğuk bir duş alıp kendime geliyorum. Ardından annem ve anneannemin sorgusuna yakalanıyorum. Neyse ki yarın Aykut'un bize yemeğe geleceğini öğrenen annemin telaşı sorguyu bitiriyor.
-"Ne sever ne yemek yapalım?"
-"Ben de o kadar tanımıyorum, kafana göre yap bir şeyler."
-"Öğrensene kızım hadi sevmezse..."
-"Anneciğim elbet yaptığın yemeklerin birini seviyordur. Ne diyeyim şimdi arayıp kocacım yarın akşam ne yemek yapayım mı diyeyim?" diyerek gülüyorum.
-"İyi yapayım bari bir şeyler... Tatlı ne yapsak peki?"
-"Hazır alırım bir şeyler uğraşma bir de tatlıyla..."
-"Olur, yetiştiremem tek başıma zaten... Sen de çalışıyorsun."
-"Anne bir tek çocuk gelecek, ailecek gelmiyorlar..." diyerek sakinleştirmeye çalışıyorum.
-"Ailesi nasıldı?"
-"İyilerdi..."
-"Ay ağzından lafı kerpetenle alıyorum kızım! Kime çektin sen? Neyse anca kendim tanıyınca görürüm nasıl olduklarını... Sana kalsa herkes iyi..."
-"Hep azar işitiyorum yahu, kötüler mi diyeyim?"
Sessizce televizyon izlemeye devam ediyor. Ben de Aykuta mesaj atıyorum.
-"Özledim."
A:-"Bende çok özledim."
-"Vardın mı eve?"
A:-"Evet güzelim. Sen ne yapıyorsun bakalım?"
-"Oturuyorum annemlerle... Sevdiğin bir yemek var mı? Yarın için sorayım dedim."
A:-"Ne istiyorsanız onu yapın bana uyar aşkım."
-"Ben de öyle ummuştum. Peki o zaman sevgilim..."
A:"Anneye selam. Ben uyuyacağım küçüğüm."
-"Söylerim... İyi geceler aşk."
Bu kısa mesajlaşmadaki sırıtmamı fark etmiş olan annem:
-"Ne diyor seninki?"
-"Ne desin öyle selamı var sana."
-"Sende selam söyle."
Ertesi gün serada işleri hafifletince Esrayla uzun zamandır yapamadığımız sohbeti yapıyoruz.
-"Demek bir ablası bir de kardeşi var ha..."
-"Evet ablası beni yemedi neyseki."
-"Sinsi mi?"
-"Yani tam çözemedim ama en soğuk olan oydu..."
-"Bela olmasın başına bari."
-"İnan bir o eksik Esra." diye kıkırdıyorum.
-"Aykut karıştırmaz ailesini ilişkinize bence..."
-"Ondan mı tanıştırdı dersin?"
-"Kızım o seninle ciddi olduğunu gösterir."
Burun bükerek kahvemden bir yudum alıyorum.
-"Silah olayları ne ben onu merak ettim?" Bu soru karşısında yutkunarak:
-"Kendini koruma amaçlı... Bir iş yok yoksa..."
Tek kaşını kaldırıp:
-"İyi bari olmasın zaten."
-"Oğuzla ne alemdesiniz?"
-"İyiyiz ama beni daha aileyle tanıştıran yok."
-"Ahaha o da olur bebeğim her erkek farklı."
-"İnşallah... Bu arada o kızla Emre ne olacak?"
-"Bilmem, kendileri bilir..."
-"Oğuzdan öğrendiğime göre çocuğu istiyorsan doğur fakat seninle bir geleceğimiz yok çocuğa sahip çıkarım sadece demiş."
-"Hı çocuk için sevindim."
-"Kız ne yapar bilmem ama doğurur bence... Buraya gelecek kadar sıyırmış baksana..."
-"Bence de doğurur. Doğurmalıda... O bebeğin bir suçu yok." diyorum kafamı başka yöne çevirerek. Ellerimin üzerine elini koyuyor Esra...
-"Sen çok iyi bir insansın. Ben senin kadar soğukkanlı kalabilir miydim aynı durumda emin değilim. Sabrının sonu çok güzel olacak güzelim." diyor. Bende elini ovuşturarak:
-"İnşallah be arkadaşım." diyorum. Akşam Aykutla evin önünde buluşuyoruz. Elinde çiçek kapımda görünce:
-" İstemeye mi geldin beni? " diye takılıyorum.
-" Geç dalganı sen. Arabada ki tatlıyı alır mısın? "
-" Tatlı aldığın iyi olmuş ben unuttum almayı." diyerek kıkırdıyorum. Merdivenlerden çıkarken:
-"Belki bir gün istemeye de geliriz."
-"Kim bilir..." diye mırıldanıyorum. Kapıyı çalıyoruz açan annem birlikte geldiğimizi görünce hazırlıksız yakalanmışcasına şaşırıyor.
-"Hoş geldin oğlum, kızım sende hoş geldin." diyerek ellerimizdekileri alıyor.
-"Hoş buldum, Eylülün annesiyim demeyin."
-"Öyleyim..."
-"Çok gençsiniz. Ablan gibi duruyor Eylül." diyor Aykut. Bunun üzerine annem gülümsüyor.
-"Teşekkür ederim genç evlendim." İçeri geçiyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül
General FictionEylülü ve onun çevresinde şekillenen bir garip olaylar silsilesini beraber çözmeye ne dersiniz?