Emre beni annemin yanına bıraktıktan sonra gidiyor. Annem kapıyı açar açmaz nasıl sarıldığımı unutamam ömrüm boyunca. Gözlerim dolu dolu fakat belli etmemeye çalışıyorum.
-"Nasılsın canım?" diyorum.
-"İyiyim kızım asıl sen nasılsın?"
-"İyiyim annem."
Anneannem bize sesleniyor:
-"Bana sarılacak yok mu?"
-"Olmaz mı tontişim?" diyerek onuda sarıyoruz.
-"Neler yaptın anlat bakalım kaçak kız." diyor anneannem.
-"Kaçtım gittim kafa dinledim geldim." diyorum.
-"Küçükkende böyleydin Eylül kaç kere seni komşulardan topladık." diyor annem sitemli bir ses tonuyla.
Gülümsemekle yetiniyorum.
-"Bundan sonrası için ne yapmayı düşünüyorsun anne?"
-"Babandan boşanmayı..." diyor.
-"Ben hep yanında olacağım." diyorum ellerinden tutarak.
-"Sen Emreyle hallettin mi sorunları?" diyor.
-"Hallettik. Sadece biraz hızlandıracağız evlilik konusunu." diyorum.
-"O ne öyle yangından mal kaçırır gibi ne acelen var kuzum?" diyor anneannem.
-"Beklemenin ne lüzumu var tontişim?"diyorum.
-"Nasıl istersen Eylülcüğüm." diye araya giriyor annem.
-"Bir kaç güne istemeye gelseler olur mu?" diyorum. Anneanneme kitleniyor gözlerim.
-"Olur güzelim." diyor anneannem annemde onay veriyor. İçim rahatlamış hissediyorum.
-"Sabah erken işe gideceğim haberiniz olsun. Kahvaltıda yokum." diyorum ve odamın yolunu tutuyorum.
Giyecek pek bir şeyim yok. Yarın eve uğramam gerekecek. Mecbur olmasam oraya adım atasım gelmiyor. Çocukluğumu bilen eve ne de yabancıyım şimdi. Emreyi arıyorum. Çok geçmeden açıyor. Bir şey demesine fırsat vermeden:
-"Beni istemeye geliyorsunuz iki güne." diyorum heyacanla.
-"Aa öyle mi çok sevindim kızım." diyor annesi.
-"Emre uyuyordu ben açtım o yüzden." diye ekliyor.
-"Sorun yok nasılsınız?" diye toparlıyorum hemen kendimi. Biraz muhabbetten sonra kapatıyoruz. Ve nihayet bende gözlerimi kapatıp uyumaya çalışıyorum.
Sabah alarmın sesiyle uyanıyorum. Hazırlanıp çıkıyorum. Yolda sevdiğim pastanenin poğaçalarından alıyorum. Seraya geldiğimde kapıda Emrenin beklediğini görüyorum.
-"Hayırdır canım bu saatte ne işin var?" diyorum. Sarılıyorum sıkıca.
-"Seni görmeden işe geçmek istemedim." diyor. Boynumdan öpüyor.
-"Ah şu koku için fizandan gelinir yanına." diye ekliyor.
-"Annen haber verdimi canım?" diyorum.
-"Bekle bir saniye." diyor. Ve arabasına doğru ilerliyor. Çok geçmeden elinde bir demet gülle bana doğru geliyor.
-"Yaa." diye gözlerimi kapatıyorum refleks olarak.
-"Seni çok seviyorum iki gün sonra kapındayız." diyor. Ben güllerin mis kokusunu içime çekmekle meşgulken:
-"Öğleden sonra bir iki ev ayarladım gidip bakalım alırım seni." diyor.
-"Çok hızlısınız Emre bey başımı döndürdünüz."
-"Güzel kadınların başını döndürmek benim işim." diyor. Kaşlarımı çatıyorum.
-"Sadece senin." diye ekliyor. Yanağıma bir öpücük kondurup arabasına biniyor.
-"Görüşürüz aşkım" diyor.
-"Görüşürüz balım." diyerek el sallıyorum. Esranın omzuma dokunmasıyla irkiliyorum.
-"Günaydın balım." diyor.
-"Korkuttun be günaydın." diyorum. Sarılıyorum.
-"Özlettin kendini. Az daha gelmeseydin burada otla çöple konuşur hale geliyordum." diyor.
Kahkaha atıyorum.
-"Bende hem seni hem seramı çok özledim." diyorum.
-"Çay mı kahve mi?" diyor.
-"Çay getir bende arabada unuttuğum poğaçaları almaya gideyim." diyorum.
Keyifle kahvaltımızı yapıyoruz.
-"Görünüşe göre barıştınız Emreyle." diyor.
-"Ben ona küsemiyorum ki. Yükseliyorum arada falan sonra adam bir bakıyor bir konuşuyor ben eriyorum orada."
-"Ay aşka bak be." diye merakla dinliyor Esra.
-"Detay istiyorsun biliyorum ama inan iki çekiştik bitti o gece adamla uyudum daha ne diyeyim. Trip mrip atamıyorum." diyorum.
-"Seni çok seviyor ama ben tek gelecektim yanına. Annenden öğrenmiş benim geleceğimi. Bir baktım kapımda bekliyor. Çok ısrar etti kıyamadım valla kuzu." diyor.
-"İyi de ettin aman boşver." diyorum.
-"Tek kapıda bekleyen Emre değil yanlız. Babanda çok sık geldi buraya sen yokken." diyor.
-"Ben görüşürüm onunla bugün." diye geçiştiriyorum.
Öğlene kadar işlere anca adapte oluyorum. Ara verince böyle oluyor hep. Öğleden sonra Emreyle bir kaç eve bakıyoruz. Biri içimize siniyor fakat düşünelim diyoruz. Annelerimizde görsün istiyoruz. Yarın onları da getireceğiz. Kendi evim fikri çok değişik geliyor. Sevdiğim adamla birlikte ikimize ait bir evde yaşamak. Garip tuhaf hislerle dolu içim.
-"Yemek yiyelim mi?" diyor Emre.
-"Annemlerle yiyeyim bu akşam dünde uyudum hemen ayıp olmasın." diyorum.
-"Tamam nasıl olsa çok kısa süre sonra tüm yemeklerde bana sözün var." diyor.
-"Evet sevgilim." diyerek onu onaylıyorum. Seraya bırakıyor beni, arabamı alıyorum. Gideceğim evse babamın evi bu sefer. Kalbim yerinden çıkacak gibi çarpıyor. Bu saatte evde midir acaba diye düşünüyorum. Mahalleye girdiğimde geri dönmek istesemde kendimi zorluyorum. Kapıyı açıyorum. Ve odama yöneliyorum direk. Valize eşyaları apar topar dolduruyorum.
-"Eylül." diyor odamın açık kapısına yaslanmış bana bakan babam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül
Fiksi UmumEylülü ve onun çevresinde şekillenen bir garip olaylar silsilesini beraber çözmeye ne dersiniz?