Bu sefer emindim katil oydu. Korkudan öleceğim. Gerçi her türlü öleceğim ama neyse. Hem bu Yiğit'ler nerede ya?
"Birileri bizi takip ediyor." dedi.
Birden kaşlarımı çattım ve elini ittim. "Ne diyorsun?" dedim şaşkınlık numarası yaparak.
"Sesler geliyordu arkadan." dedi.
"Gezmeye çıkmışlardır ya." dedim. "Dönsek mi benim uykum geldi?"
"Tamam."
Kamp alanına geldiğimizde ona 'iyi geceler' dileyerek çadırların arkasına giderek bizimkilerle buluştum.
"Eee ne konuştunuz?" dedi Yusuf heyecanla.
Elinden biraz leblebi alarak konuştum. "Pek konuşmadık ama o olabilir."
"Aynen hemen bunu not alıyoruz." dedi Taha.
Daha sonra bir not defteri çıkarttı be Berk'in adını yazdı. "Bu ne?" dedi Kaan.
"Şüpheliler listesi."
"İyi benim uykum geldi." dedi Barış.
Yiğit'le benim çadıra geçtik. Allah'tan çadırım büyüktü. Aramıza yastık koyduktan sonra uyumaya başladım.
---------
Sabah kahvaltı ediyorduk. Hepimizin gözü Berk'in üzerindeydi. Çocuk hiç belli etmiyordu. İyi oyunculuk.
"Selamm!"
Ses Melis denen sürtüğe aitti. Bunun ne işi vardı burada? Of yalak işte ne yapacaksın? Geldi ve Kaan'a sarıldı.
Iy iğrenç midem bulandı. Bu kız kesin tek gecelik kızlardandır. Nerede zengin popüler görse yapışıyor. Maltafoz beyinli.
"Ben doydum." dedim.
Hepsi bana bakarken gidip minderlere oturdum. Nefret ediyordum o kızdan. Kaan nasıl yüz veriyor anlamadım. Ne güzel keyfim vardı ya.
Anonim: Naber?
Ben: İdare eder.
Anonim: Bir şey mi oldu?
Ben: Bir tane kız var ona canım sıkıldı.
Anonim: Canın sıkılmasın senin. Gelir onun boğazını keserim.
Ben: Ne?
Anonim: Sonra görüşürüz. İşim var.
Bu ne diyordu ya? Yoksa... Hayır canım saçmalamayalım. Ama ya... Yok yok. Hızla ayağa kalktım.
*Katiller grubu*
Ben: Çabuk minderlerin olduğu yere gelin.
Barış: Ne oldu?
Ben: Anlatacağım çabuk gelin.
Bir süre sonunda geldiler. Melis, Kaan'ın koluna girmiş ona bir şeyler anlatıyordu. Sülük gibi yapıştı bu da.
"Ne oldu?" dedi Yusuf.
Kaş göz işareti yapıyordum ama anlamıyorlardı. "Konuşsana kızım." dedi Taha.
"Nasıl konuşayım?" dedim Melis'i göstererek.
"Kızım bak seni döverim." dedi Melis.
"Alla alla yiyorsa gel." dedim.
"Melis sen git ben geleceğim birazdan." dedi Kaan. Gözlerimi devirdim.
"Eee ne oldu kanka?" dedi Barış.
"Ben biriyle konuşuyorum." dedim.
"Eee ne yapalım?" dedi Kaan.
Onu umursamadım. "Katil o da olabilir."
"Buradan biriyle mi?" diye sordu Yiğit.
"Hayır. Yolculuğa çıktığımızda bana mesaj attı. Adı anonim. Kız veya erkek olduğunu bilmiyorum. Mesajlar burada." dedim ve telefonu onlara verdim.
Mesajları okuduktan sonra telefonu bana uzattılar. Telefonu cebime koydum ve onlara baktım.
"Ya bu anonim Berk çıkarsa?" diye sordu Barış.
"Olabilir." dedi Yiğit.
"O zaman gelin planım var." dedi Taha ve yemek alanına yürüdük.
Taha bilerek Berk'e çarptı ve telefonunu yere düşürmesini sağladı. Ondan özür diledi ve hemen yanımıza geldi.
"Eee ne yaptın şimdi sen?" dedi Yusuf.
"Çocuğun telefon bildirim sesi açık. Buse anonime mesaj atacak. Ses gelirse anonim Berk'tir." diye açıklama yaptı.
"Vay güzel plan." dedim.
Yumruğunu bana doğru uzatınca bende uzattım ve tokuşturduk. Sonra minderlerin üzerine oturduk.
"Eee ne zaman yapacağız?" diye sordu Barış.
"Biraz sonra." dedi Kaan.
"Niye?" diye sordum.
"Çünkü ormanda geziye gidilecek. Bizde Berk'in arkasından yürürken ona mesaj atacaksın. Bu kadar." dedi bana göz kırparak. Gözlerimi devirdim. Çok bilmiş.
Bir süre sonra ormanda yürümeye başladık. Yiğit,Kaan ve ben Berk'in arkasından yürüyorduk. Berk'te telefonuyla uğraşıyordu. Onlar mesaj yazmamı söyleyince hızla mesaj yazdım.
Ben: Ne yapıyorsun?
Yazıp gönderdim ve o ses. Bildirim sesi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil Kim?
HorrorCehennemin ortasında cennettin çocukları... Karanlık da yürümekten korkmayan aydınlığın çocukları Kanlarla dolu bir semtin ortasında kalmış 7 genç. Ailelerinden herkesi teker teker kaybediyorlar. Her geçen gün nefes almakta zorlanıyorlar. Tebessümle...