#umut

599 76 47
                                    

Onların da gözlerin de umut yoktu artık. Benim gibi...



Kağıdı ve fotoğrafı zarfa koydum ve daha sonra hızla evden çıktım. Koşarken bir yandan da elim de telefonumla Kaan'ı aramaya çalışıyordum.

Ama cevap vermiyordu. Telefon daha çalmadan hemen kapanıyordu. Ne olmuştu birden bire bu telefona?

10 dakikam kalmıştı ama benim oraya yetişmem imkansızdı. Minibüse falan binsem trafik var. Taksiye verecek param yok.

Allahım yardım et bana ya. Biraz daha hızlandım ve yetişmeye çalıştım.  Eve yaklaşmıştım ama sürem 2 dakikaydı. 

Evin bahçesine girdiğim de sürem çoktan bitmişti. Hızla gittim ve evin kapısını yumrukladım. Kapıyı maskeli bir çocuk açtı.

Onu ittim ve hemen içeriye girdim. Arya bir tarafta oturmuş ağlıyordu. Ellerini bağlamışlardı. Dolunay'ın bakıcısı ise kanlar içinde yerde yatıyordu.

"Hoş geldin prensesim." dedi bana doğru yaklaşarak.

Ona cevap vermedim ve hızlı hızlı nefes almaya başladım. Akciğerlerim iflas etmişti resmen. Arya'nın yanına gidecektim ki kolumdan tuttu.

"Yanlış yön." dedi ama ben onu umursamadım ve Arya'ya doğru yaklaştım.

"İyi misin?" dedim.

"İyiyim ama Dolunay'ı götürdüler." dedi ve hıçkırdı.

Kalktım ve Buğra'nın karşısına dikildim. "Onlara dokunma bana ne istiyorsan yap." dedim öfkeyle.

"Ne istersem mi?" dedi yüzüme doğru yaklaşarak pislik.

Geri çekildim ve ona iğrenerek baktım. "Şimdilik seninle bir işim yok prensesim. Hem geç geldiğin için Dolunay için güzel bir şey olmayacak. Sonra görüşürüz." dedi ve adamlarıyla birlikte evden çıktılar.

Hızla peşinden gittim ve önüne geçerek onu durdurdum. "Lütfen ona bir şey yapma." dedim gözümden bir damla yaş düşerken.

"Ona ben karar veririm prenses." dedi ve gözümdeki yaşı silerek bahçeden çıktı.

Yanaklarımdan yaşlar süzülürken içeriye girdim ve Arya'nın ellerini çözdüm. "Özür dilerim." dedim.

"Senin suçun yok." dedi ve bana sarıldı.

"Başınıza gelen olaylar benim yüzümden." dedim kendimden nefret ederek.

"Hiç mi umut yok Buse?" diye sordu.

"Bir umuttur yaşamak." dedim. "Ama galiba biz yaşamıyoruz."

"Umutlar tükendi." dedi ve elleriyle yüzünü kapatarak ağlamaya devam etti.

------

Uyandığım da saat 12 olmuştu. Yataktan kalktım ve banyoya girdim. Rutin işlerimi hallettikten sonra aşağıya indim.

Bahçede uzanmış gözlerimi kapatmıştım. O anda yanıma uzanan birini hissettim. Gözlerimi açıp baktığım da Kerem olduğunu gördüm.

"Birleşmedi mi kırık parçalar?" diye sordu.

"Her geçen gün artıyor." dedim.

İki gün önce olanlar kötü hissetmeme sebep oluyordu. Bizimkilerle de görüşmüyordum artık. Yani iki gün boyunca görüşmemiştik.

Yani ben Arya'nın yüzüne nasıl bakabilirim ki? Hem artık hiç keyfimde yok. "Birleştir o zaman." dedi.

"O kadar kolay değil." dedim ve somurttum. "Birleşmez ki bu saatten sonra."

Katil Kim?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin