"Öleceğimizi bile bile yürüdük bu yolda..."
-ARDA-
Buse'nin peşinden hızla koştum. Tuğra bazen çok abartıyordu. Pardon bazen dedim. O hep abartıyor.
Buse dizlerinin üstüne düşmüştü. Hızla önüne geçtim ve yüzünü avuçlarımın arasına aldım.
"Buse özür dilerim aşkım." dedim.
"Dileme." dedi.
"Hadi kalk gidelim." dedim kolunu tutarak.
"Seninle gelmek istemiyorum. Sizinle gelmek istemiyorum!" dedi.
"Buse yapma güzelim. Hadi kalk lütfen."
"Neden her fırsatta bana bağırıyorsunuz? Neden beni dinlemiyorsunuz?" dedi.
"Buse özür diledim işte." dedim. "Tuğra'yı bilmiyor musun sanki?"
"Gelmeyeceğim!" diye bağırınca ayağa kalktım ve onu kucağıma aldım.
Tuğra bir tek şimdi değil, her zaman Buse'ye karışıyordu. Gündüz kavga ederlerdi her zaman. Gece de beraber uyurlardı. Kesin şimdide öyle oluyordu.
Arabanın arkasına uzandırdıktan sonra sürmeye başladım. Kapının önüne gelene kadar Buse uyumuştu.
Onu kucağıma alacağım sırada Tuğra benden önce davrandı. "Sen daha içeri girme istersen. Ben odasına götürürüm." dedi.
"Tuğra." dedim. "Bence artık Buğra ile konuşalım."
"Aynen." dedi.
Bir süre sonra içeriye girdiler. Bende arabanın direksiyonunu mekana doğru çevirdim.
-BUSE-
Uyandığımda odamdaydım. Telefonumu elime aldım ve saate baktım. Saat 15.34 olmuştu. Of ne çok uyumuş ben böyle ya.
Yatağımda uzandım biraz. Daha sonra odama Tuğra abim girdi. "Kalk." dedi.
"Ne var?" dedim.
"Çantanı topla gidiyorsun." dedi dolabımı karıştırırken.
"Nereye?" dedim göz devirerek.
"Daha fazla seninle uğraşamayacağım. Halamlara gideceksin." dedi eşyalarımı çantama koyarak.
"Sanki yanıma uğradığın var." dedim.
"Yalan söyleme lan. Gece gelip yanımda uyuyan sensin." dedi.
"Bir tek gece yanındayım zaten." dedim sinirle ve eşyalarımı çantama koymaya başladım.
"İşte sürekli böyle yapıyorsun." dedi sinirle. "Eşyalarını topla aşağıya in."
Odamdan çıktıktan sonra eşyalarımı toplayıp aşağıya indim. Gözlerim dolmuştu. Resmen beni başından atıyordu.
Sanki ona bir şey yapıyordum alla alla. Ona bir şey söylemeden kapıya doğru yöneldim.
"Buse!" diye bağırdı ve yanıma geldi.
"Of yine ne var?" dedim bıkkınlıkla.
"Lan niye ağlıyorsun şimdi? Benden nefret etmiyor muydun sen?" dedi.
"Seni tanımıyorum." dedim ve bahçeye çıktım.
O da peşimden çıktı bahçeye. "Arabaya bin." dedi.
"Tanımadığım birinin arabasına binmeyeceğim." dedim.
"Nasıl gideceksin o zaman küçük?" dedi.
![](https://img.wattpad.com/cover/224704722-288-k189402.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil Kim?
TerrorCehennemin ortasında cennettin çocukları... Karanlık da yürümekten korkmayan aydınlığın çocukları Kanlarla dolu bir semtin ortasında kalmış 7 genç. Ailelerinden herkesi teker teker kaybediyorlar. Her geçen gün nefes almakta zorlanıyorlar. Tebessümle...