#aydınlık

610 83 8
                                    

Aydınlığımı  ararken karanlığa hapsedilmiştim.



-BUSE-

Kimse sesini çıkartmıyordu ve ifadesizce oturuyorlardı. Bana çok kızgınlardı. Konuşmamaları canımı sıkmıştı.

Ayağa kalktım ve pijamalarımı alarak banyoya girdim. Kıyafetlerimi değiştirirken kapı tıklatıldı ve içeriye Arya girdi.

"Onları kafaya takma Buse. Hem onlarda seni düşünüyorlar. Endişeleniyorlar." dedi.

"Haklısın. Benim hatam." dedim.

"O zaman şimdi gel benim odama gidelim. Yan taraf benim odam. Bu gece beraber kalalım." deyince gülümsedim ve kafamı salladım.

Banyodan çıktık. Arya içeriye yöneldi "Millet ben kaçar. İyi geceler." dedi ve kapıyı açtı.

"Buse sen nereye?!" diye bağırdı arkadan Yiğit.

"Bende gidiyorum." dedim ve çıktık odadan.

Tam yan odaya girecekken bizim odanın kapısı açıldı ve içerinden Yusuf çıktı. Bize doğru yaklaştı ve omuzlarımdan tuttu.

"Buse bak biz hepimiz senin yanındayız. Sakın üzülme. O bebeğin olmaması için her şeyi yapacağız." dedi ve bana sarıldı.

Bende ellerimi beline doladım. Geri çekildi ve avucuma leblebi bıraktı. Güldüm. Arya'ya baktı ve masumca gülümsedi.

"İyi geceler." dedi ve odaya girdi.

Biz de beraber bir odaya girdik. Gidip hemen yatağa uzandım. Yatağın üzerinde çok güzel bir bez bebek vardı. 

"Senin mi?" diye sordum.

"Evet benim." dedi ve yanıma oturdu.

"Çok güzel." diye mırıldandım.

Yataktan kalktı ve çantasının yanına gitti. Biraz karıştırdıktan sonra bir şey çıkarttı ve arkasına saklayarak bana doğru yaklaştı.

Elinde ki bez bebeği bana doğru uzattı. Sevinçle gülümsedim ve bebeği alarak sıkıca sarıldım. Çok sevinmiştim.

"Kardeşimle benim böyle bebeklerimiz var." dedi.

"Kardeşin kaç yaşında?" diye sordum.

"9." dedi. Sanki durgunlaştı biraz.

"Bir şey mi oldu?" diye sordum.

"O çok hasta." dedi gözünde ki yaşı silerken. "O benim hayata tutunuşum."

Yanına yaklaştım ve ona sarıldım. Çok kötü bir durumdu. Eğer o çocuğa bir şey olsa Arya'nın da yaşamayacağını gözlerinden anlamıştım.

"Tedavisi falan yok mu?" diye sordum.

"Var ama hiç bir etki göstermiyor."

"Üzülme. Bir çaresini buluruz. Benim babamın çok sağlam doktor arkadaşları var." dedim hafiften gülümseyerek.

"Teşekkürler." dedi ve göz yaşlarını sildi.

İkimiz de yataklara yerleştik. O an aklıma Kaan geldi. Acaba mesaj atsam cevap verir miydi? Of ya. 

Telefonumu elime aldım. Öküz yazısına tıkladım ama bir şey yazamadım. Hem ne yazacaktım ki? 'Nerdesin?' yazsam çok mu kaba olurdu. Yok be.

Ben: Neredesin?

Yazdım ve gönderdim. Şu an içim de çok kötü bir his vardı. Acaba o Buğra denen ruh hastası gerizekalı Kaan'a bir şey mi yapmıştı?

Öküz: Uyu!

Evet! Bey efendimiz yine emir kipi kullanarak sinirlerimi bozmuştu. Buradan Kaan'a alkış tufanı gönderiyorum.

Ben: Uyumayacağım.

Of sinirlerim niye bozulmuştu ki? Hem ben niye hemen gelin güvey oluyorum ki? Çocuk benden hoşlanıyor sadece. Soğuması an meselesi.

Öküz: Buse delirtme beni uyu.

Yatakta rahatsızca kıpırdandım. Bunu fark eden Arya yatakta doğruldu ve komidinin üzerinde ki ışığı açtı.

"Bir şey mi oldu Buse?" diye sordu.

"Arya ben sana bir şey anlatmak istiyorum." dedim. Kırk yılda bir kız arkadaşım olmuş ona anlatmak istiyordum.

"Anlat." dedi.

"Ben Kaan'ı seviyorum." dedim pat diye.

"Ee bunu biliyorum." deyince gözlerimi irice açtım. Nereden biliyordu ya?

"Nasıl?"

"Aslında bende yeni fark ettim. Kaan odadan çıktığında arkasından baktığın duygular çok açıktı." dedi.

"Çok mu belliydi?"

"Aslında çok değil. Ben anlayabiliyorum."

"Of. Ama o sadece benden hoşlanıyor. Hem bende ona sadece hoşlandığımı söyledim." dedim gözlerimi kaçırarak.

"Kalk onun yanına gidelim." dedi ve ayağa kalktı.

"Bilmiyoruz ki nerede?" 

"Çok uzakta değildir." dedi ve kapıyı açtı.

Bende bez bebeğimi kucaklayarak odadan çıktım. Beraber otelin dışına çıktık. İnşallah bir şey olmazdı. Şu an Kaan'ı bulup ona sarılmak istiyordum. 

O benim aydınlığımdı. Aydınlığımı bulmaya gidiyordum. Evet şimdi aydınlığa doğru yürüyordum.

Birbirimize hoşlandığımızı söylediğimiz bankta oturuyordu. Ama yanında Melis vardı. Melis Kaan'ın elini tutmuş gülümsüyordu.

Kaan da ona bir şeyler anlatıyordu. Gözlerimden yavaş yavaş yaşlar süzülmeye başlamıştı. Elimde ki bez bebeğe sıkıca sarıldım ve arkamı dönerek hızla uzaklaştım.

Benim aydınlığım şu an da başka bir kızı aydınlatıyordu. Buna inanamıyordum. Bunu da mı görecektim. Çok şey istemedim ki. Bu karanlıkta tek başıma yürüyordum.

Aydınlığımı ararken karanlığa hapsedilmiştim.

-------

theduygu0_ kardeşimin yazdığı 'AĞIR ABİ' kitabını okursanız hem beni hem de onu mutlu edersiniz. Yorumlara da zeynep'ten geldik yazmayı unutmayın.

------

Oy vermeyi unutmayın:)


Katil Kim?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin