Hissediyorum yasaklanıyor günden güne nefes almam.
Yatağımdan kalktım ve odamdaki banyoya girdim. Ağlamaktan gözlerim morarmıştı.
Saat gece 3 olmuştu. Aşağıya indim. Mutfağın lambası yanıyordu. Mutfağa girdiğimde Arda abim yemek yiyordu.
"Oha ya. Gece gece niye yiyorsun?" dedim.
"Acıktım kızım." dedi ağzına ekmek tıkıştırırken.
"Aç ayısın sen." dedim.
"Düzgün konuş lan." dedi ve ayağında ki terliği bana attı.
Bana çarpmasın diye kaçtım. "Iskaladın." dedim.
"Terliğimi getir." deyince yerden aldım ve ona fırlattım.
Tüh ya bende ıskaladım. Kendime bir bardak süt doldurdum ve abimin karşısına geçip oturdum.
"Sen iyi misin?" dedi.
Bardaktan gözlerimi ayırdım ve abime baktım. "Değilim." dedim.
"Ne oldu?" dedi elini yanağıma dokundurarak.
"Boş ver abi. Önemli bir şey değil." dedim.
Benden gözlerini ayırdı ve yemek yemeye devam etti. Sütümü içtikten sonra yavaş adımlarla odama çıktım.
Gözlerimden yaşlar yere damlıyordu. Bende üstüne basıp geçiyordum öylece.
Odama girdim ve camın önüne giderek yere oturdum. Telefonum titremeye başlayınca ekrana baktım.
'Adam arıyor...'
Burnumu çektim ve cevaplandırdım. "Gülüm." dedi. "Niye dinlemiyorsun beni bir kere?"
Cevap vermedim. Sessizce bekledim.
"Buse lütfen artık cevap ver. Ne olur bir kere sesini duyayım lütfen." dedi.
"Sizden nefret ediyorum." dedim.
"Buse yapma böyle." dedi. "Lütfen ya."
"Kaan neden yaptınız bunu? Nasıl mutlu olduğumu gördünüz hepiniz."
"Haklısın güzelim." dedi. "Ama nefret etme bizden."
"Kusura bakma adam. Ben hain dostum olsun istemiyorum. Hatunun yok artık." dedim ve telefonu kapattım.
Olduğum yerde ağlamaya devam ettim. Annem babam yaşıyor diye çok mutlu olduğumu görmüşlerdi.
Umutlarım çoğalmıştı. Ama onlar benden gerçeği saklayarak güzel bir iz bırakmışlardı bende.
Dostlarıma teşekkür ederim.
Adamıma sonsuz teşekkürler bana ziyan olan bir aşk yaşattığı için...
---------
Evden aceleyle çıktım ve Kerem'ler ile buluşacağım yere gittim. Beni bekliyorlardı.
"Neredesin kızım ya?" dedi Berk.
"Geldim işte be." dedim ve pastahaneye doğru yürümeye başladık.
Pastahaneye girdik. Berk bizi alt kata götürdü. Hepimiz önlük giyindikten sonra tekrar yukarı çıktık.
Bayağı kalabalıktı. Acaba yorucu olur muydu? Daha önce hiç çalışmamıştım ki.
Hemen yeni gelen müşterilerin yanına gittim. Sevgililerdi herhalde.
"Hoş geldiniz efendim." dedim güler yüzle. "Ne alırdınız?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil Kim?
HororCehennemin ortasında cennettin çocukları... Karanlık da yürümekten korkmayan aydınlığın çocukları Kanlarla dolu bir semtin ortasında kalmış 7 genç. Ailelerinden herkesi teker teker kaybediyorlar. Her geçen gün nefes almakta zorlanıyorlar. Tebessümle...