"Ona aşkla bakmak çok yorucu."
Göz yaşlarımı silerek ayağa kalktım. Arya bağırmak istiyordu ama sanki sesi kısılmıştı. Bağıramıyordu.
"Bak." dedim ve elini tuttum. "Bir şey yok tamam mı? Hadi gidelim."
"Onu kim yaptı?" dedi göz yaşları akarken.
"Bilmiyorum. Hadi gidelim." dedim. "Çabuk ol."
Elini tuttum ve ikimiz de koşarak odaya çıktık. Odaya daldığım da hepsi bize baktı. Yiğit yanıma geldi;
"Ne oldu lan yine niye ağladın?" dedi ve Arya'ya baktı. "Senin ne işin var burada?"
"Y-yiğit." dedim sesim titrerken. "Aşağıda bir kız..."
"Yine mi lan?" dedi Barış.
Kafamı salladım.
"Bir dakika lan. O da mı gördü?" dedi Kaan Arya'yı gösterirken.
"Evet." dedim ve banyoya girdim.
Elimi yüzümü yıkadım ve gözlerimi kapatarak sakinleşmeye çalıştım. O kızı orada kimse de mi görmemişti? Bu katil kimdi?
Sonunda kendime gelerek odaya tekrar döndüm. Hepsi sessizce oturmuş bir birlerine bakıyordu.
"Hadi oyun oynuyoruz." dedi Yusuf.
"Ne oyunu?" diye sordu Taha.
"Kanka ben anketlere katılıyorum da. Yeni sorular gelmiş. Hepimiz cevaplayalım işte."
"Aynen iyi fikir." diyerek onu onayladım.
Yusuf telefonunu alarak odanın ortasına geçti. Bir minder koydu ve hemen üzerine oturdu. Daha sonra soruları sormaya başladı.
"Aşk nedir?" diye sordu.
"Çıkmaz sokaktır." dedi Yiğit.
"Bence kurumuş bir ağacın yeniden meyve vermesidir." dedi Arya.
"Bence yürekte açılan kocaman bir yara." dedi Taha. "Ve merhemi yok."
"Uçurumun kenarında ki mutluluğa ulaşmaya çalışmaktır aşk." dedi Barış.
Hepsinden çok güzel cümleler çıkıyordu. Hepsi aşk adamıymış da haberimiz yokmuş. Ne cevap vereceğimi düşünmeye başladım.
"Onunla geçtiğin sokaklarda kuşların yarım kanatlı olduğunu görmektir aşk." dedi bir anda Kaan.
"Onun gözlerinin en derinlerine dalıp bakışlarına bir dava açmaktır aşk." dedim bende masum ses tonumu kullanarak.
"Aşk kısaca kahpeliktir." dedi Yusuf.
Haklıydı. Ona yapılan bu kahpelikten sonra nasıl aşka inanacaktı ki? Onu hayata döndürmesi gereken biri olmalı yanında. Ve ben her zaman hazırım.
"Evet ikinci soru." dedi Yusuf. "Şimdi herkes aşk ile ilgili kendine ait bir dörtlük söyleyecek."
"Aklımda neden bu kadar çok sevdim sorusu
Cevabını bende bilmiyorum doğrusu
Ona aşkla bakmak çok yorucu
Aslında biz en çok bunu sevdik doğrusu." dediğim anda Kaan ile gözlerimiz çakıştı. Yiğit söylediğim şeyi çok beğenerek ıslık çaldı.
"Severken ben neredeydin sen nerede?
Ben çok can yaktım oysa ki her yerde
Yokluğun içim de büyük bir yara
Tövbeliyim sevmeyeceğim lan bir daha!" dedi Taha. Yapma be çocuk.
O anda hemen Yiğit atladı. "Her gün camda onu beklediğimi bilmesin
Camı çarpıp içeri gir, Yiğit sevdi demesin
Gelmiş diyor yine sev beni
Siktir git şerefsiz artık sever miyim lan ben seni?" Yiğit'in içinden ne çıktı böyle be?
"Geçti diyorsun ama geçmiyor
Bitti diyorsun ama bitmiyor
Bir hayale kucak açacak kadar yoruldum
Kusura bakma ama artık alevim sönüyor." dedi Barış.
"Özür dilerim artık sana koşamam
Dermanım kalmadı sana gelemem
Çok yoruldum ama
Senden başkasını da sevemem." dedi Kaan camdan gökyüzüne bakarak.
"Gel demiyorum ama bekliyorum
Güleceğim diyorum ama ağlıyorum
Uçurumun kenarında mutluluk var evet bunu biliyorum
Ama elimi uzatsam öleceğim anlıyorum."dedi Arya ve bakışlarını halıda gezdirdi.
"Seviniyorum hayatımdan çıktığına
Oyuncak oldum sana
Oynadın aptalca
Ve senden nefret ediyorum bir daha!" dedi Yusuf. Öfkesi suratından okunuyordu.
Hepimiz dörtlüklerimizi söylemiştik. "Siz ne ara aşk adamı oldunuz?" dedim şaşkınca.
"O öyle değil biz aşk adamı olmadık. Aşk bizim sayemizde adam oldu." dedi kendinden emin bir şekilde Barış.
"Aferin. Çok büyük bir şey yapmışsınız." dediğim anda Taha yakasını düzeltti. Sırıttım.
"Şimdi ki soru da şu an ki halini anlatan şarkının bir kısmını söyle."dedi Yusuf.
"Aslında çok doldum karşında bu gece zor durdum
İhanetini doldurdum kadehime tüm gece sarhoştum." dedi Kaan Lust aslında söyleyerek.
"kendin ol birazcık kimse başka birisi ol demiyor
Bu dünyanın içindeyken yaşayamamak zor geliyor."diyerek Rope'den gri şehir söyledi Taha.
"Müsait bir yerde durdur kaptan çünkü ölecek var
Sende bir gün yere düşersen tüm ışıklar sönecek bak."dedi Yusuf Rope'ni mayıs 3 şarkısını söyleyerek. Bunların hepsi Rope dinliyordu ama.
"Gerçekler hep can yakıyor bu yangında sönüyordu
Adam yıkıldığını sakladı aslında ölüyordu ." dedi Yiğit. Yiğit' e ne olmuş diye düşünürken tekrar konuştu."Annem yokta."
"Henüz 7 yaşındayım çocukluğumun başındaydım
Akranlarım top oynarken bi kaldırım taşındaydım"dedi Barış merdiven6 grubunun parçalarından alarak. "Çocukluğum iyi geçmedi de."
"Beni anlatacak şarkı bulamadım." dedi Arya. Beklemedim ve bu sefer bileklerimi biraz kaldırarak ben söyledim.
"Bak bileklerim kanıyor kan ter bir hayat
İnancım yerinde oysa ben bir inat."dedim bende merdiven6 grubundan esinlenerek.
Kaan kafasını çevirip bana bakınca gözlerimi kaçırdım ve ona bakmadım. Ona dönüp baktığımda bileklerime bakıyordu.
Yusuf soru araştırırken biz de sessizce oturuyorduk. Telefonum titreyince elime aldım ve ekrana baktım. O an sadece telefon değil benim elimde titriyordu.
'Özel numara arıyor...'

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil Kim?
HorrorCehennemin ortasında cennettin çocukları... Karanlık da yürümekten korkmayan aydınlığın çocukları Kanlarla dolu bir semtin ortasında kalmış 7 genç. Ailelerinden herkesi teker teker kaybediyorlar. Her geçen gün nefes almakta zorlanıyorlar. Tebessümle...