"Sıkıca tuttu ellerimi, beni tekrar öldürmek için..."
Evet bu sefer ölecektim ve kurtuluşum yok gibiydi. Kurtaranım da yoktu. O bana yaklaşırken korkuyla gözlerimi yumdum.
"Öleceksin." diye fısıldadı bir kez daha.
"Neden?" diye mırıldandım. "Neden yapıyorsun bunu?"
"Öfkemden."
"Öfkeni neden başkalarından çıkartıyorsun?" dedim sesim titrerken.
"Sen başkası değilsin." dedi. "Sen benimsin."
"Senin değilim ben!"
"Sesini yükseltme!" diye bağırdı yüzüme doğru.
"Umutlarını geri döndürecek hiç mi bir şey yok?" dedim çaresizce.
"Yaşarsan umutlarımı geri mi getireceksin?"
"Neden olmasın? Bunu yapabilirim." dedim olduğum yerde dikleşerek.
Ayağa kalktı. "Yapamazsın." dedi.
"Yaparım."
"Yapamazsın Buse. Yapamazsın!" dedi omuzlarımdan tutup sarsarken.
"Sen." dedim. "Sana ne yaptılar?"
"Sen daha iyi bilirsin?" dedi.
"Bilmiyorum." dedim. "Allah kahretsin bilmiyorum!"
Ellerimle yüzümü kapattım ve hıçkırarak ağlamaya başladım. Ellerimi tutup yüzümden çekti ve yine gözlerime baktı.
"Hayatımı s*ktin." dedi.
"Yemin ederim bir şey yapmadım. Ben kötü biri değilim."
"Tek sen yapmadın ki. Yanında başkaları da vardı." dedi.
"Kim?"
"Yeter daha konuşma!" diye bağırdı.
Ayağa kalktım ve tam karşısına dikildim. Gözlerinin en derinine bakmam istedim ama kafasını çevirdi ve pencereden dışarıya baktı.
Sürekli sesli nefes alıp veriyordu. Kendini zor tutuyordu. En sonda bağırdı ve duvara yumruk atmaya başladı.
Kolunu tuttum ve onu kendime çevirdim. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu ve bu gözlerinin kızarmasına sebep oluyordu.
Kolumdan tuttu ve sertçe duvara yasladı. "Sakın bir daha bana dokunma."
"Ama-" demiştim ki sözüme kesti.
"Dokunma dedim!"
Kafamı salladığımda geri çekildi. Bana ne yapacaktı acaba? Evet şu an bunu düşünüyordum. Öldürecek miydi yoksa işkence mi edecekti?
"Artık ne yapacaksan yap." dedim.
"Bakıyorum da ölmeye çok meraklısın." dedi. Gözlerimi devirdim.
"Ondan önce biraz eğleneceğiz prensesim." dedi hırkasının fermuarını açarak.
Aklımda ki şeyi yapmayacaktı değil mi? Taciz edecekti beni. Geri adım attığımda o da bana bir adım yaklaştı.
Duvara çarparak durdum. Yüzünü yaklaştırdı yüzüme doğru. Dudakları yanağıma değiyordu. Ellerimi göğsüne götürdüm ve onu hafifçe ittim.
"Yapma." dedim.
"Yapacağım." dedi ve kolumu tutup sıktı.
"Beni öldür ama bana bunu sakın yapma." dedim göz yaşlarım süzülürken.
"Yaptım bile prenses." dedi ve belimi kavrayarak kendi bedenine yasladı.
"Lütfen!" diye bağırdım. "Yapma!"
Yere uzandırdı ve tişörtümü sıyırdı. Ellerini tutup bunu engellemeye çalıştım ama o durmadı. Korkuyordum.
O bana dokunmaya devam ederken ben bilinç altımı serbest bırakarak gözlerimi yumdum.
Odada yankılanan meleklerin feryadı göz yaşlarımı kuruttu.Kulaklarımda sessizliğin çığlığı vardı.
--------
Gözlerimi açtığımda bir yataktaydım ve üzerimde başka kıyafetler vardı. O bunu gerçekten yapmıştı.
Yatakta doğruldum ve seslice ağlamaya başladım. Evet yapmıştı. Allah kahretsin yapmıştı. Odaya girdi ve bana baktı.
"Bunu yaptın mı?!" diye bağırdım. "Neden yaptın bunu bana?!"
Ayağa kalktım ve saçlarımı çekiştirmeye başladım. Karşımda durdu ve ellerimi sıkıca tuttu.
"Sakın bana dokunma!"
"Buse!" diye bağırdı. "Sus!"
"Susmayacağım! Beni öldür! Hemde şimdi!" diyerek yüzüne doğru bağırdım.
Böyle yaşayamazdım. Ama babamlar ne olacaktı? "Şimdi öleceksin zaten." dedi ve kolumu tuttu.
"Dur." dedim. "Ne olur izin ver annenemlerle konuşayım. Lütfen."
"Annen mi?" dedi durgun bir ses ile. Kafamı salladım. Telefonumu bana uzattı. "Hoparlöre al."
Aradım ve hoparlöre aldım."Güzel kızım." diyerek cevaplandırdı.
"Anne." dedim.
"Kızım ağlıyor musun sen?" dedi.
"Anne babam yanındaysa hoparlöre al."
"Aldım kuzum."
"Anne baba." dedim sesim titrerken.
"Sizi çok seviyorum tamam mı? Siz de hep beni sevin." dedim. O anda çocuk eline telefonu aldı ve kapattı.
"Annenler seni çok seviyor olmalı?" dedi.
"Evet." dedim.
"Benim annem beni beş yaşına kadar sevdi. Bir kız kardeşim oldu ve beni sokağa attılar." dedi gözündeki yaşı silerken.
Ayağa kalktım ve ona baktım. Konuşmama izin vermeden ellerimi sıkıca tuttu. Sıkıca tuttu ellerimi, beni tekrar öldürmek için...
Daha sonra duvara yasladı ve boğazıma bıçak dayadı.Ellerimi çok sıkı tutuyordu. Boğazımdan kanlar akarken dişlerimi sıktım. Evet bu sefer rüya değildi ve ben uyanamıyordum.
Kapıyı çalmadan içeriye gri hırkalı biri girdi ve bağırdı.
"Buğra sakın yapma!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil Kim?
HorrorCehennemin ortasında cennettin çocukları... Karanlık da yürümekten korkmayan aydınlığın çocukları Kanlarla dolu bir semtin ortasında kalmış 7 genç. Ailelerinden herkesi teker teker kaybediyorlar. Her geçen gün nefes almakta zorlanıyorlar. Tebessümle...