Müziği açmayı unutmayın :)
Kanamayacak gibi duruyordu, kimse bu izlerin üzerinden geçmediği sürece...
Taha sonunda biraz sakinleştiğinde Arya'nın yatağında uyuya kalmıştı.
Dolunay'ın odasına girdim ve karanlıkta duvarın önüne çöktüm. Bir süre ağladıktan sonra kalktım ve Dolunay'ın yatağına yaklaştım. Yatağın üzerinde bir kağıt vardı.
'Hepiniz öleceksiniz.'
Evet hepimiz ölecektik. Bunu biliyorduk. Yatağın kenarına oturdum ve ağlamaya devam ettim.
Çok merak ediyorum da acaba bu sefer sıra kimde?
Odaya Kaan girdi ve bana doğru yaklaştı. Önümde diz çöktü ve gözlerimin içine bakmaya başladı.
"Daha fazla ağlama." dedi elimi tutarken.
Hiç konuşmadan elimdeki kağıdı ona verdim. Kağıdı aldı ve üzerinde ki yazıya baktı. Daha sonra tekrar bana baktı.
"Korkma gülüm." dedi ve bana sarıldı.
"Korkmuyorum Kaan." dedim. "Benim yüzümden herkes ölüyor."
"Buse sakın!" dedi sesini yükselterek. "Hiç bir şey senin yüzünden değil! Sakın bir daha böyle düşünme!"
"Özür dilerim." dedim ve boynuna sıkıca sarıldım.
Dolunay'ın odasından çıktık ve bizimkilerin yanına döndük. Arya koltuk da uyuya kalmıştı. Barış onun üzerini örtüyordu.
Yusuf hemen Arya'nın ayaklarının ucuna oturmuş onu izliyordu. Yiğit balkonda sigara içiyordu. Taha'nın yanına gittim ve oturdum. Saçlarına hafifçe dokundum.
Aydınlığın çocukları olan bizler iki saniye de karanlığa bürünmüştük.
----------
Masada oturmuş kahvaltı ediyorduk. Kimsenin neşesi yoktu. Kimse konuşmuyordu ve bu bana kötü hissettiriyordu.
Arya'ya baktığım da biraz düşünceli olduğunu fark ettim. O da benim gibi sıradakini mi merak ediyordu?
"Düşünceli gibisin sanki." dedim ve sessizliği bozdum.
Herkes bana baktıktan sonra dönüp Arya'ya baktılar. Arya kafasını salladı ve konuşmaya başladı.
"Ya bu Buğra denen katil bize oyun oynuyorsa?" dedi.
"Nasıl?" diye sordu Kaan.
"Hiç kimseyi öldürmediyse bize acı çektirmeye çalışıyorsa." diyerek daha açık konuştu.
"Haklı olabilir." dedi Yusuf.
"Peki o fotoğraflar ne?" diye sordu Yiğit.
"İşte bende hep burada takılıyorum." dedi Arya.
Hepimiz kahvaltı etmeyi bırakıp düşünmeye başlamıştık. Acaba Arya haklı olabilir miydi?
"Biz de ona oyun oynayalım." dedi Taha.
"Nasıl bir oyun oynayabiliriz ki?" dedim yüzümü buruşturarak.
"Ben biliyorum." dedi Arya hızla ayağa kalkarak.
"Ne?" diye sordu Barış.
"Kahvaltınızı edin. İçeri de konuşacağız." dedi ve bana göz kırptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil Kim?
HorrorCehennemin ortasında cennettin çocukları... Karanlık da yürümekten korkmayan aydınlığın çocukları Kanlarla dolu bir semtin ortasında kalmış 7 genç. Ailelerinden herkesi teker teker kaybediyorlar. Her geçen gün nefes almakta zorlanıyorlar. Tebessümle...