#bebek

635 85 22
                                    

Bir cinayet kitabı vardı. O çocuk yazardı, bizler ise kitabın içinde ki karekterlerdik.


Arya ve ben şok olmuş bir şekilde birbirimize bakıyorduk. Arya'dan gözlerimi ayırdım ve etrafıma bakmaya başladım.

O mu yapmıştı acaba? İyi de neden herkesin içinde yapmıştı bunu? Neyse ya. Arya'nın elini tuttum ve bizimkilerin yanına koşmaya başladık.

Lokantaya girecekken birine çarptım ve yere düştüm. Arya'nın elini tuttuğum için o da düşmüş oldu.

Kafamı kaldırdım ve çocuğa baktım. Bu oydu. Ormanda ölen çocuk. Gerçi ölmüş sayılmıyordu.

"İyi misiniz?" dedi.

İkimiz de ayağa kalktık ve "Evet." dedik. Çocuk yanımızdan geçip gitti. Arkasından yüzümü buruşturdum ve daha sonra lokantaya girdik.

Hızla gittim ve ellerimi masaya dayadım. İkimiz de nefes nefese kalmıştık. Bu yüzden konuşamıyorduk.

"Ne oldu kızım anlatsanıza?" dedi Yiğit.

"Yine bir cinayet." dedi Arya.

"Hassiktir ya." dedi Barış.

"Gidip bir bakalım." dedi Kaan ve kolumu tutarak yürümeye başladı.

Lokantadan çıktıktan sonra kolumu bıraktı. O hızla yürürken ben onun yanında koşuyormuş gibi oluyordum.

Cinayetin işlendiği yere geldiğimizde siyah bir şeyin içine konulmuştu ceset. Kaan etrafına baktı ve daha sonra sağlık çalışanlarının yanına gitti.

Bende peşinden gittim. "Ne oldu burada?" diye sordu bir kadına.

"Biz de tam olarak bilmiyoruz ama adam 5 yerden bıçaklanmış." dedi kadın.

"Peki teşekkürler." dedi ve bizimkilerin yanına gittik.

"Ee ne diyor kanka?" dedi Yusuf.

"Adam beş yerinden bıçaklanmış." dedi Kaan. "Onun dışında başka bir bilgi bilmiyoruz."

Hepimiz oflamaya başladık. Kaan'ın gözlerini kendi üzerimde hissettim ve ona doğru döndüm. Evet bana bakıyordu.

Kaşlarını çatmıştı. Tam ağzımı açıp konuşacaktım ama arkamdan geçerek yürümeye başladı. Mecburen biz de peşinden yürüdük.

Odaya girdik. Hepsi yine bir yere dağıldı. Gözlerim Arya ve Yusuf'un üzerindeydi. Bence bunlardan olurdu.

Yatağa oturdum ve yastığa kafamı koydum. Yastığın altından kağıt sesi gelince kafamı kaldırdım ve elimi yastığın altına attım. Bir zarftı.

"O ne?" diye sordu Barış.

"Yastığımın altındaydı." dedim.

"Aç." diye emir verince Kaan zarfı yırttım.

Bir kağıt vardı ve başka bir şey daha. Kağıdı açtım ve okudum.

'Çocuğum kız olursa adını Doğa, erkek olursa Mert koyacağım.'

Yazdığı notu elimden Kaan aldı. Bende zarfın içinde ki diğer şeyi aldım. Hamile olup olmadığını anladığın çubuktu bu.

Ve iki kırmızı çizgi vardı. Bu benim sonucum muydu? Hamile miydim yani ben? Elim direk karnıma gitti.

Çubuğu elimle sıktım. "Ne diyor lan bu? Bize ne bunun çocuğundan?" dedi Yusuf.

"Valla bende anlamadım ki." dedi Yiğit.

"Buse ne diyor burada? Sana bir şey falan söyledi mi?" dedi Kaan.

Hızla kafamı hayır anlamında salladım. "Buse sen iyi misin?" dedi Arya.

"Evet iyiyim." dedim.

"Karnın mı ağrıyor lan? Elin niye karnında?" dedi Barış.

"Evet karnım ağrıyor ya." diyerek yüzümü buruşturdum.

Gözlerimden yaşlar süzülmeye başlayınca hızla ayağa kalktım ve banyoya girdim. Banyonun kapısını kitledim ve yere oturdum.

Bir cinayet kitabı vardı. O çocuk yazardı, bizler ise kitabın içinde ki karekterlerdik.

Biz onunduk. O ne derse o oluyordu. Biz kendimiz hareket edemiyorduk. Kendi dediklerimiz olmuyordu. O bizi avucunun içine almıştı ve istediği zaman elini sallıyordu.

Ellerimle karnımı tuttum. Karnımda bir canlı vardı. İçimde bir bebek vardı...


Katil Kim?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin