*Bölüm 44*

32.8K 1.8K 59
                                    

Güneş batmak üzereyken kapının tıkırtısı üzerine uyandım. Feryal odaya geri dönmüştü. Gözlerimi ovalayarak yerimde doğruldum.

"Ne oldu kuzum?"

"Yemeğe gideriz diye düşündük. Poyraz aramadı mı?"

El yordamıyla telefonumu buldum. Poyraz mesaj atmıştı.

"Ahu Hanım bizi yemeğe davet ediyormuş. Poyraz konum atmış."

Feryal telaşlanmıştı şimdi.

"Hadi ya? Hazırlanalım o zaman hemen. Ahu'mu bekletmeyelim."

Tam o sırada telefonum çalmaya başladı. Poyraz arıyordu.

"Efendim?"

"Hah, konumu aldınız değil mi? Sen cevap vermeyince görmediniz sandım."

"Yok aldık merak etme. Birazdan hazırlanır çıkarız."

"Tamam o zaman görüşürüz."

Cevap vermemi beklemeden telefonu kapattı.

"Bir şey götürmemiz gerekir mi ki?" diye sordum. Feryal omuz silkti.

"Ne götüreceğiz ki? Şarap belki, giderken yoldan kaliteli bir şey alalım güçlerimizi birleştirip. Ayıp olmasın."

Hemen kalkıp hızlı bir duş aldım. Yanımda getirdiğim en şık yazlık elbisemi giydim ve hafif bir makyaj yaptım. Feryal ben duştayken erkeklere haber vermişti. Feryal de giyinince odadan çıkıp erkeklerin kapısını çaldık. Hazır bir şekilde bizi bekledikleri için yola çıkmamız da hızlı olmuştu. Yolda durup kaliteli bir şarap seçtik ve bütçemizi biraz aştığı için beşimiz de biraz para koyduk.

Arka koltukta Feryal'in yanına sıkışmıştım şimdi. Adres uzak değildi ama arabanın içi biraz havasızdı. Sıcak da bu konuda pek yardımcı olmuyordu.

Verilen adrese geldiğimizde oldukça güzel bir evle karşılaştık. Anlaşılan Samet ve Ercü daha önce burada bulunmuşlardı. Yabancılık çekmeden arabayı park ettiler.

Ahu Hanım'ı gerçekten özlemiştim. Kapıyı açan hizmetçi bizi içeri aldığında bahçede çınlayan güzel sesi bizi karşıladı.

"Ah, benim aşklarım gelmiş, benim güzel evlatlarım gelmiş. Hepiniz ne kadar da şıksınız böyle."

Sonra tek tek hepimize sarıldı.

"Geçin geçin, size çok güzel bir sofra hazırladık. Poyraz ilk geceden istemedi ama zaten az kalacakmışsınız. Bir daha sizi bulamam diye bu gece olması konusunda ısrar ettim."

Poyraz ortalarda yoktu. Mert getirdiğimiz şarabı uzattı.

"Size layık değil ama, elimiz boş gelmek istemedik."

Ahu hanım ağabeyime tekrar sarıldı.

"Çok teşekkür ederim canım benim. Bu arada ikinizi duydum Poyraz'dan. Daha en başında söylemiştim bu ikisi çok yakışır diye. İçime doğmuştu işte. Benim yakıştırdığım kişilerin ilişkileri çok sağlam olur. Feryal'im, utanma bebeğim benim. Çok yakışmışsınız maşallah maşallah."

Feryal'i de elinden tutup kendine çekti ve bir tur daha sarıldı. Ben bu sahneyi suratımda kocaman bir gülümsemeyle izlerken kulağımın kenarından gelen bir sesle irkilip bir iki santim yerimden sıçradım.

"Bö!"

Arkama dönüp gizlice yanıma yaklaşmış olan Poyraz'ı hafifçe itekledim.

"Ay Poyraz, ödümü kopardın. Çok komik gerçekten."

Melek RüzgarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin