*Bölüm 2*

66.2K 2.7K 250
                                    

"Seni birkaç gündür buralarda sürekli görüyorum."

Kafamı kaldırıp gelene baktım. Tanımıyordum ama birkaç gündür bir iki kere görmüş olabileceğimi düşündüm. Yüzüne oldukça büyük gelen, kalın çerçeveli bir gözlüğü vardı. Fark edilmez olduğumu düşündüğüm için söylediği şey can sıkıcı gelmişti. Ne istediğini anlamaya çalışarak suratına boş boş baktım.

Yeni gelen çocuk bankta yanıma oturdu. Yüzüme bakmıyordu.

"Daha önce bu okulda değildin değil mi? Seni daha önce görmemiştim. Ama birkaç gündür sürekli etrafta dolandığını görüyorum. Son sınıf olduğunu öğrendim. Seni her gördüğümde üzerinde aynı kıyafet var."

Sıkıntıyla kollarımı kendi bedenime doladım. Şimdi daha da rahatsız hissediyordum işte. Ne söyleyeceğimi bilemedim ve sesimin istediğimden biraz daha sert çıkmasına engel olamadım.

"Her gün aynı kıyafetleri giymek ne zamandan beri suç oldu?"

Çocuk elindeki tostu bana doğru uzattı. Hala yüzüme bakmıyordu.

"Aç mısın?"

Aç olmadığımı söylemek istiyordum ama en son dün bu saatlerde yemek yemiştim. Bunu söylemek istemediğim için sessiz kaldım.

"Sana aldım. Aç olduğunu biliyorum. Adım Ercüment bu arada."

"Melek."

Elimi tanışmak için uzatmadım. O da böyle bir şeye kalkışmamıştı zaten. Tostun kokusu açlıktan büzüşmüş olan midemi heyecanlandırmıştı. Gurultunun dışarıdan da bu kadar net duyulmamasını umdum.

"Bak eğer yardıma ihtiyacın varsa bunu söylemen yeterli. Seni utandırmak, kendini kötü hissetmeni sağlamak gibi bir niyetim yok. Gerçekten kötü bir insan da değilim. Sadece gözlerin çok hüzünlü bakıyor. Belli ki çözemediğin bir şeyler var. Yardım etmek isterim."

Evet gözlerim hüzünlü bakıyor. Çünkü beş ay önce annemi, babamı ve iki saat önce evlendiğim kocamı aynı anda kaybettim. Babam iflas etti ve geriye kocaman bir borç bıraktı. Abim onun yaptığı hatalar yüzünden şu anda hapiste. Gidecek yerim yok, günlerdir açım, bir zamanlar evlenmeye karar verip dondurduğum üniversiteye devam etmek dışında aklıma başka parlak bir fikir gelmiyor. Kimse bana iş vermiyor çünkü ne tecrübem var ne de onların istediği gibi görünüyorum. Bundan sonra ne yapacağım hakkında bir fikrim yok.

Bunların hiçbirisini ona söylemedim elbette. Tanımadığım bir insana hikayemi anlatacak değildim. Sadece tostu alıp gülümsemeye çalıştım.

"Teşekkür ederim. Yeni değilim aslında. Sadece bazı şeyler nedeniyle iki sene önce üniversiteyi dondurmuştum. Birkaç dönem ileriden olduğum için beni daha önce görmemiş olabilirsin. Bu sene tekrar devam etmek istedim. Ama ne bursum ne işim ne de maaşım var. O nedenle beni sürekli buralarda görüyor olabilirsin. Çünkü gidecek başka hiçbir yerim yok. Bir plan yapana kadar buralarda oyalanırım diye düşünüyordum."

Çocuğun gözleri büyüdü.

"Kalacak yerin yok mu? Sokakta mı yatıyorsun?"

Başımı evet anlamında sallayıp tostu yemeye devam ettim.

Çocuk ayağa kalktı.

"Benimle gel."

Yerimden kalkmadım. Çocuk arkasını dönüp yalvaran gözlerle baktı.

"Hadi ama sana zarar verecek değilim. Sadece seni, sana yardımcı olabilecek birisiyle tanıştırmak istiyorum. Bu şekilde sokakta kalman ve sürekli aç olman doğru değil. Senin için bir şeyler yapmak istiyorum."

Melek RüzgarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin