*Bölüm 38*

35.4K 1.9K 69
                                    

Ahu Hanım gittikten sonra evdeki eski düzene geri dönmek bana zor gelmişti. Araya sınavlar girdiği için şimdi yapacak çok daha fazla işim vardı ama yine de kendimi boşlukta hissediyordum. Mert işe başlamıştı ve sevmişti de anladığım kadarıyla. Hatta bana yanına taşınmamı da önermişti.

"Bu kadar kendini yormana gerek yok bence Melek. İstersen yanıma taşın. Birbirimizi idare edebiliriz diye düşünüyorum. Sakın seni zorladığımı falan da düşünme. Düzenini bozmak istemediğini biliyorum ama mezun olduktan sonrası için başka bir seçeneğinin olduğunu da bil yeter."

Haklı olabilirdi aslında. Nereye kadar böyle devam edecektim ki? Çalıştığım kafe yazın sadece akşamları çalışıyordu öğrenciler olmadığı için. Muhtemelen benim de oradaki işimi okul açılana kadar bırakmam gerekecekti aynı Feryal gibi. Diğer çalışma arkadaşlarım okumuyorlardı ve bu işe girerken yazın bırakmam gerektiğini bilerek girmiştim.

"Doğru söylüyorsun ama yazın kafedeki işim de olmayacak. Başka bir iş bulana kadar ya da ne yapacağıma karar verene kadar burada kalsam daha iyi olacak."

Mert düşünüyordu.

"Dediğim gibi, asla seni zorlamak istemem. Ben sadece öneri olarak sunuyorum. Bu arada belki özel ders verebilirsin. Sadece ingilizce olarak düşünme. Fransızcan da ders vermeye yetecek seviyede. Lisedeyken durumu olmayanlara ücretsiz ders veriyordun yanlış hatırlamıyorsam."

Doğru söylüyordu. Belki özel ders almak isteyen birilerini de bulabilirdim. Evde böyle bir şeye izin verilir miydi acaba? Poyraz'la konuşmam gerekiyordu. Kısa süre içinde ona bu konuyu açtım.

"Poyraz, ben bu evde yazın özel ders verebilir miyim? Buna iznin olur mu merak ettim."

Poyraz bu sorum karşısında biraz şaşırmıştı anladığım kadarıyla.

"Benim için hiç sorun olmaz ama nasıl vakit bulacaksın diye merak ettim şimdi."

Mert'in teklifini söylemek zorundaydım. Şu anda onun yanına taşınıp arkadaşlarımı yüzüstü bırakmayacaktım ama eninde sonunda yapmam gereken bir şeymiş gibi görünüyordu bu.

"Mert mezun olduktan sonra yanına taşınmamı istedi. Henüz bu konuda kesin bir karar vermediğim için o zamana kadar bir iş bulmam gerektiğini düşündüm. En azından yaz sonuna kadar. Biliyorsun kafeyi bırakacağım."

Poyraz bana döndü, biraz düşünceli görünüyordu.

"Yaz sonunda neden gidiyorsun ki?"

"Hepimiz mezun oluyoruz Poyraz. Burada kalmazsınız diye düşünüyorum. Bu evi kapatırsan benim de Mert'in yanına taşınmam gerekir."

Poyraz dosdoğru duvara bakıyordu şimdi. Kafasında neler dönüyordu acaba ve bunları ben de öğrenebilecek miydim?"

"Ben İzmir'de kalacağım Melek. Yaz sonunda babamın şirketinde çalışmaya başlayacağım gibi görünüyor. Sorumluluklarımdan sonuna kadar kaçamam. İstanbul olacağına İzmir olsun dedim o da kabul etti. Bu nedenle ev kapanmayacak. Burada kalmak istediğin sürece burası senin de evin biliyorsun."

"Seni rahatsız etmek istemem."

"Rahatsız mı? Koskoca evde beni yalnız bırakıp gitmeye gönlün razı oluyor yani? Hatta gerekirse Mert de buraya taşınır. Evde fazladan odamız da olacak biliyorsun. Oraya kira vereceğine buraya verir. Oradan daha az kira vereceğinden emin olabilirsin."

"Mert bunu ister mi bilemedim."

"Niye istemezsin? Kocaman ev. Hem aynı yerde çalışacağımız için beraber gider geliriz. İleride evlenmek falan isterse o zaman yeniden kendi evi olur ama ben bu planın saçma olduğunu düşünmüyorum."

Melek RüzgarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin