Vol 50

8.3K 794 807
                                        

-------Jisung'tan-----

Minho'yu öyle bırakmak içime sinmese de dediğini yapmış ve odaya çıkış kapıyı kilitlemiştim. Eğer Minho'ya yardım etmeye kalksaydım zaten gücüm yetmeyeceği için boşuna bir girişimde bulunurdum.

Titrememi umursamamaya çalışarak itebildiğim dolapları kapıya sürüklemeye başladım. Aşağıdan gelen boğuşma sesleri ağlamamı hızlandırırken polisi aramış durumu anlatmıştım ardından Sooyoung ablayı da arayıp hemen eve gelmesini söylemiştim.

Boğuşma sesleri bittiğinde korkum artmıştı. İçimden Minho'ya bir şey olmaması için dua ederken adım seslerini duymamla aklıma gelen ilk şeyi yapmış ve pencereye koşmuştum.

Jisung—"YARDIM EDİN, KİMSE YOK MU? EVİMİZE BİRİ SALDIRDI ARKADAŞIMA ZARAR VERMİŞ OLABİLİR NOLURSUNUZ."

Babam bile diyememiştim o adama, sadece biriydi benim için.

Ağlamamdan dolayı sesim nasıl çıkıyordu onu bile bilmiyordum ama sokaktan geçen iki üç kişi bana dönmüştü. Bir adam pencereye yaklaşıp ne olduğunu sorduğunda sakinleşmeye çalışarak cevap verdim.

Jisung—"Biri evimize saldırdı, arkadaşım onu durdurmaya çalışırken ben kaçtım yardım çağırmak için. Nolursunuz, şu an kapımı tekmeliyor."

"Polisi aradın mı oğlum? Anneni de ara, aramadıysan arayayım ben Sooyoung'u."

Sooyoung ablayı nasıl annem sanabilir ki? Komşularıysa ve kadını tanıyorsa, neyse bunları sonra düşünürüm.

Jisung—"Evet aradım hem polisi hem de annemi, ama onlar gelene kadar daha kötü şeyler yapabilir. Nolur yardım edin."

Annemi derken içim burkulsa da Sooyoung abla da annem gibi olmuştu, o yüzden annemin buna darılmayacağını biliyorum. Sahi o bizi izlerken ne yapıyordur acaba? Çok kızıyor mudur babama ve bana? Bak ben gittim iki kişi bir arada kalamadınız diyor mudur? Beni suçluyor mudur?

Adam bana endişelenmememi söyleyip koşarak bir yere gitti. Kapının tekmelenmesini izlerken gelen silah sesi ile olduğum yere çakıldım. Yutkunmam zorlaşırken kapıyı delen o kurşunun babamdan geldiğini anlamıştım.

Korkuyla olduğum yere sinip yere çöktüm. Dizlerimi kendime çekip bildiğim tüm duaları ederken Minho'ya bir şey olmamış olmasını diliyordum.

O adam sürekli hakaret ederek bağırırken takıldığım bir şey vardı. Hakaretler dışında dediği tek şey "Hayatımı bitirdiniz" olmuştu. Ne yaptık ki bitti hayatı diye düşündüm. Bunların hepsini başlatan, elimden yaşama haklarımı almaya çalışan oydu. Yaptığı kötülüğe kötülük ile karşılık versek de bunu hak etmişti.

Birkaç dakika içerisinde kapı daha da zorlanmaya başladığında, korkarak dolaba girdim. Kendimi suçlamaktan başka bir şey gelmiyordu elimden.

Minho ile tanışmamış olsaydık eğer bunların hiçbiri yaşanmayacaktı. Şu an hiç suçu olmayan bir şey yüzünden başına bir şey gelmiş olabilirdi ama ben korkarak yerime sinmiş biri yardım etse diye bekliyordum.

Kapının gürültülü sesi kulaklarımı doldurduğunda gözlerimi sıkıca kapattım. Ne yapacaktım şimdi? Ne polis gelmişti ne Sooyoung abla ne de adam.. peki ben tek başıma ne yapacaktım?

O adamın iğrenç sesi kulaklarımı doldurduğunda ardından gelen silah sesi ile ağzımdan bir hıçkırık kaçmıştı. Duymamış olması için dua ederken o attığı iğrenç kahkaha ile duyduğunu anlamıştım.

Dolabın kapısının hızla açılması ile yakamdan tutulup yere atılmam bir olmuştu. Sırtım acıyla yanarken gözlerim tekrar kapanmıştı.

Devil/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin