Arkadaşlar bugün bir sinirliyim, bir sinirliyim..anlatamam yani o kadar sinirliyim. O yüzden benim ilham sıfır sıfır sıfır
---------
Jisung'un kaldığı odanın önüne geldiğimizde annem hemşireler ile konuşmaya gitmişti. Bende olanlar hakkında fazla meraklı olan arkadaşlarıma olayı anlatıyordum.
Seungmin—"Vay be benim kuzenim büyümüşte kahramanlık mı yapıyormuş?"
Seungmin'in gereksiz tatlılığından sonra ona tiksinerek bakmış ve anlatmaya devam etmiştim.
Minho—"Ben bunu tutmaya çalışıyorum ama adamda hayvan gücü var, bir itiyor beni anlatamam sana. Ama Jisung yukarı gittiği için içim rahattı çünkü düşünsenize gelip yardım ettiğini?"
Hyunjin—"Aynen daha kötü olurmuş, en azından yardım istemiş sizin için. Gelse ne işe yarayacaktı, tamam güçsüz değil Jisung, hatta kaslı falan böyle baklavaları var, kollarının kas şekli falan da çok güzel, hele bacakları? Böy—ahh ne vuruyorsun ya?"
Hyunjin'in mal mal konuşmasına dayanamamış kafasına bir tane çakmıştım, benim ardımdan Seungmin de çakmıştı. İki dakika sevdirmiyor ya kendini.
Minho—"Sen niye bu kadar yavşaksın?"
Ve milyonların cevabını beklediği soru. Seungmin de kollarını bağdaş yapıp Hyunjin'e döndüğünde, Hyunjin tatlı bir şekilde gülümsemişti. Cidden ağzını burnunu kırmak istiyorum bu çocuğun.
Hyunjin—"Bakın, ben yavşak değilim. Felix'e sorun isterseniz, ben yavşak mıyım?"
Herkes Felix'e döndüğünde Felix şaşırmış ve bir süre düşünmüştü.
Felix—"Aslında değil, yani şöyle; Hyunjin kimseye gidip yavşamaz ama onlar gelip yavşarsa karşısındaki kişiye göre belki o yavşamaya karşılık verir o kadar. Götü çok yukarılarda gezer çok etrafına bakmaz."
Bu da övdü mü gömdü mü anlamadım.
Minho—"Ee Jisung'a hep yavşıyor."
Hyunjin—"Çünkü Jisung'a yavşamayı seviyorum. Beni ciddiye almıyor ve karşılık veriyor bu da arkadaşlığımızı eğlenceli hale getiriyor. Sorun Felix'e hiç ona yavşıyor muymuşum?"
Yine herkes Felix'e dönmüştü.
Felix—"Yok yavşamıyor." Hastane ortasında bu halde konuştuğumuz konuya bak çıldırıyorum.
Hyunjin—"Bak gördünüz mü yavşak değilim. Sadece Jisung'a yavşıyorum."
Seungmin—"Buna sevinmem mi gerekiyor? Boyun posun devrilsin Hyunjin."
Seungmin surat yapıp arkasındaki oturağa geçmişti. Hyunjin hemen ardından gitmiş ve bir şeyler söylemeye başlamıştı bile.
Bense hiç Hyunjin ile muhatap olmak istemiyordum, annem gelse de bir an önce Jisung'u görsem diye düşünüyordum. Hyunjin'i saha sonra ıslak peçete ile boğabilirdim.
Chan—"Ee sonra ne oldu?"
Chan ciddi misin? Bu kadar şey konuştuk hala ev konusunda kalıp susmamızı mı bekledin? Çaksaydın bir tane ağzımıza anlatmaya devam ederdik, neyse.
Minho—"Jisung yukarı çıktı bende bir yere kadar dayanabildim. Adam bana bir çaktı bok çuvalı gibi yapıştım duvara. Tabi bende dudağını falan patlattım ama şu an hastaneliğim. Daha sonra yukarı çıkmış it herif, silah sıkmış ya kapıya, annem anlattı. Jisung'a silahı dayadığı zaman yakalamışlar. Ve benim mal sevgilim hala benim yüzümden şu oldu bu oldu diyor. Öldürecekti ya onu, adam nasıl bir hırsla vurduysa artık karnı ne hale gelmişti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devil/Minsung
FanfictionAnnesi öldükten sonra babasının başka bir kadınla evlenisini kaldıramayan bir çocuk ve ona çoktan kapılmış yeni kardeşi. --------- Smut içerir.