Changbin—"Ne oldu şimdi?"
Hala birbirimize bakıyorduk fakat kimse olayın etkisinden çıkamamıştı.
Chan—"Ben az önce itiraf mı aldım? İyide bu çocuk bir kere bile benim karşıma geçip bir şey demedi veya gelip konuşmaya çalışmadı, hiçbir şey yapmadı. Ucundan biraz çaktırır insan."
Jisung—"Helal olsun ne diyelim."
Minho—"Siz biliyor muydunuz?"
Jisung—"Sadece birini sevdiğini biliyorduk. Bu kişinin Chan hyung olduğunu bilmiyorduk."
Felix—"Çok kastığımı fark ettim diyip yemek saatinde kantinin orta yerinde itiraf etti ve gitti."
Changbin—"Yemiş yüreği gelmiş ne diyelim."
Hepimiz Changbin'e hak verdik. Uzun bir süredir bize bile söylemediği sevdiğini bu kadar kişi önünde açıklaması akıl alır gibi değildi.
Jisung—"Ee sen ne yapmayı düşünüyorsun Hyung?"
Chan—"Hiçbir fikrim yok. Çok ani gelişti olaylar. Ayağım kırık olmasaydı peşinden gider konuşurdum ama olmadı maalesef. İtiraf edecek bu zamanı mı buldu gerçekten."
Chan hyung derin bir of çektiğinde onunla beraber oflamıştık. Jeongin için üzülmüştüm. Kim bilir gelip böyle itiraf edene kadar neler düşünmüştü.
Jisung—"Biz gidelim o zaman Jeongin'in yanına."
Minho—"Ben de geleyim."
Jisung—"Peki"
Ardından ben, Felix, Hyunjin ve Minho masadan kalkıp çöplerimizi topladık. Ben hepimizin çöpünü attıktan sonra yukarı çıkmaya başlamıştık.
Jeongin'in sınıfına geldiğimde burada olmadığını söylemişlerdi. Şu an büyük ihtimalle kötüydü ve yalnız kalmak istiyordu.
Minho—"Çatıda olabilir bence, yalnız kalmak için efsane bir yer."
Hepimiz onu onaylayıp tekrar merdivenlere yöneldik. Bu çatıya girişi en son ben öğrendim herhalde.
Çatıya açılan kapının önünde durup bir süre içeriyi dinledik. Hıçkırık seslerini duyduğumda içim bir nebze açımıştı.
Kapıyı açıp gerçekten de Jeongin'in burada olduğunu görmüş ve hemen yanına eğilmiştik. Ellerimle yüzünü avuçlarım içerisine almış ardından sarılmıştım. Ama bu çocuk ağlarsa ben kendimi tutamam ki.
Bir süre sonra kendini dinginleyip ayağa kalktı. Bende onunla beraber kalkmış ardından tekrar bir kolumu belinden geçirdim. İlk defa ağladığını görüyordum.
Minho—"Boşuna üzüyorsun kendini."
Sonunda bozulan sessizlik ile herkes kendine gelmişti.
Jeongin—"Doğru, ben sadece rahatladım ama söylemek sandığımdan zormuş."
Felix—"Ama hyung bir cevap vermedi ki, hemen salma kendini."
Jeongin—"Ben cevabı zaten biliyorum ve ondan bir cevapta istemedim."
Minho—"Nasıl bu kadar emin olabilirsin ki? Hiçbir şey yapmadın onun için."
Jeongin—"Yapsam ne değişecek? Bir insan bir insanı ha deyince sevemez, bende bunu istemiyorum zaten."
Hyunjin—"En azından bir şeyler yapsaydın. Çocukla hiçbir konuşman yokmuş, karşısına geçip iki kelime etmemişsin. Kendini onun yerine koysana bir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devil/Minsung
FanfictionAnnesi öldükten sonra babasının başka bir kadınla evlenisini kaldıramayan bir çocuk ve ona çoktan kapılmış yeni kardeşi. --------- Smut içerir.