Devil/Minsung

Vol 65(M)

Jisung—"Beğendin mi?" Zor da olsa yemeğe geçmiştik. Yaklaşık beş dakikadır birbirimize sırıtarak yemeğimizi yiyorduk ve bu garip sessizlik ne kadar hoşuma gitse de Minho'dan övgü dolu sözcükler duymayı istiyordum.

Minho—"Beğenmemem mümkün mü? Bu kadar uğraşmışsın, tek başına. Ne kadar teşekkür etsem az bebeğime."

Jisung—"Sadece ben değil ki, annen de çok yardım etti."

Minho—"Ona sonra teşekkür ederim, şu an bebeğimle geçiremediğim günlerin acısını çıkarmam gerekiyor."

Bebeğim kelimesini bastıra bastıra söylemesi o kadar hoşuma gidiyordu ki, her an oyy bebeğin sana kurban olsun diye çığlık atabilirdim.

Jisung—"Minho sen üniversiteyi kazanacaksın ya hani."

Yarım bıraktığım cümlenin ardından sorgular gözlerle bana dönmüştü. Sınav geçtiğine göre artık bu konuyu konuşabilirdik.

Minho—"Ee?"Devamını toplamaya çalışıyordum ama neyi, nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum ki.

Jisung—"Hani sen ultra yakışıklısın ve insanlar bu yakışıklılığa aç ya." Bence güzel toplamıştım.

Minho—"Onlar aç olabilirler, ben sadece senin tokluğunu düşünürüm, hem de her anlamda."

Cümlesini göz kırparak bitirdiğinde derin bir nefes almıştım. Bunun böyle olduğunu tabiî ki biliyordum fakat o ortamı düşündükçe sinirlerim bozuluyordu.

Jisung—"Ama bir sürü kişi seninle iletişime geçmek, yakınlaşmak isteyecek ve herkesin kanı da deli atıyor. Ben seni göremiyorken o aç köpeklerin görecek olması sinirlerimi bozuyor."

Minho—"Jisung daha bugün sınav olduk. Ne sonuç açıklandı ne tercih yaptım. Yani şu an ortada üniversite yok ve sen olmayan üniversitede bana bakan kişileri düşünüp sinirlerini bozuyorsun."

Ee yapıyorsam ne olmuş?

Jisung—"Eğer ben gidiyor olsaydım senin de sinirlerin bozulurdu."

Minho—"Benim gitmeden sinirlerim bozuluyor. Geçen gün oruspu Hoshi yanına geldiğinde onunla gülüşerek konuştuğunu görüp sesimi çıkardım mesela."

Ben onunla konuştuğumu gördüğünü bile yeni öğreniyorum be.

Jisung—"Bir dakika.. sen o yüzden mi onunla kavga ettin?"

Bundan iki gün önce okul çıkışı kafeye gitmiştik. Oturmamız sırasında Hoshi de bize katılmıştı ama Minho hiçbir şey dememiş hatta güzel bir sohbet etmişti. Ardından kim götümü elledi diyip cevap dahi almadan Hoshi'nin yakalarına yapışmıştı.

Minho—"Yoo götümü ellediği için."

Gayet sakince yemeğine devam ediyordu.

Jisung—"Altı kişilik masada biriniz bir uçta diğeriniz diğer uçta oturuyordunuz ne götü ellemesinden bahsediyorsun Minho?"

Minho—"Beni senden başka kimse elleyemez işte o kadar." Hala sakindi ama bu konuşma bana çok komik geldiği için kendimi tutamamış ve gülmeye başlamıştım.

Jisung—"Aynen Minho aynen, Hoshi'nin yeri geldiğine zürafa olduğunu da öğrenmiş oldum."

Minho—"Ama her daim yavşak olduğunu bilmiyorsun sanırım."

Birden konu nasıl buraya geldi.

Jisung—"Yavşaksa yavşak, bana bulaşmadığı sürece sorun yok."

Minho—"Çocuk senin omzuna elini attı hiç ses çıkarmadın."

Ne alaka be?

Jisung—"Çocuk senin götünü ellemiş benim omzuma el atsa nolur ya?"