Devil/Minsung

FİNAL

İKİ BÖLÜM ART ARDA ATIYORUM, BUNDAN ÖNCEKİ BÖLÜMÜ OKUMAYI UNUTMAYIIIIN

Karşıma baktığımda Sooyoung abla gülümseyerek son gül yapraklarını da eliyle atmış ve kovayı alarak uzaklaşmıştı. Belime dolanan kollarla akmak için yer arayan yaşlarım aktığında sildim ve arkamı döndüm.

Jisung—"Bu ne şimdi?" Burnumu çekerken söylediğim şeyler Minho'nun gülüşü kulaklarımı doldurmuştu.

Minho—"Sen demedin mi, artık bir parçammışsın gibi hissediyorum diye? Ben de öyle hissediyorum Jisung. Ve kendimden bir parça olan bu güzelliği üzmeye cesaret edebilir miyim sence?"

Jisung—"Ben abartıyorum sanırım, fazla tepki veriyorum. Sadece çok özleyeceğim seni ve bu mesafeleri kaldırabilir miyim bilmiyorum."

Annemi kaybettikten sonra bulmuştum Minho'yu. Bana anne, baba, arkadaş, sevgili, eş kısaca her şey olmuştu. Ona bu kadar alıştığım için ben suçlu olamazdım. Giden bütün parçalarımı o tamamlamıştı ve ben ondan kopamıyordum işte.

Minho—"Ben kaldırabilir miyim sence? Kolay mı o kadar? Senin üzülmeni de istemiyorum Jisung. Mutlu olalım istiyorum, ne olursa olsun beraber olalım istiyorum."

Dediği şeyler beni gülümsetirken birden geriye çekilip kollarımı boşlukta bırakmıştı. Ne yaptığına baktığımda, çekmeceden bir şeyler çıkardığını gördüm. O tarafta işi bittiğinde bana geri döndü ama hiç beklemediğim bir hareket yapıp diz çöktüğünde öylece kalakalmıştım.

Minho—"Gerçekten sensizliğe tahammülüm yok, biliyorsun."

Elinde ki kutu ile kolları bana uzanırken ellerim şaşkınlıktan açılan ağzımı kapatmak için hareketlenmişti.

Minho—"Seni o yavşaklarla beraber de bırakmak istemiyorum. Şu an ne teklifi ettiğimi de bilmiyorum açıkçası."

Gerginliğini gülerek sakladığında bende gülümsemiştim.

Minho—"Hep benimle olur musun? Yani şimdi evlenemeyiz ama yüzükleri taksak ileride de yurt dışına çıkar evleniriz diye düşündüm, tabi sen ne dersin bilemem ama, hayal ettiğim konuşma da bu değildi ki. Neyse işte diyoru--."

Jisung—"Minhoo tabiî ki evet, yani soru sormadın ama evet ya gerizekalı evet."

Hala yerde çökmüş bulunan çocuğun üzerine atlamış ve ikimizin de yere düşmesini sağlamıştım. Ellerim boynuna sıkıca sarılmışken hemen dibimde boyna birkaç öpücük kondurup başımı kaldırdım.

Jisung—"Bunun için mi sabahtan beri bu kadar ilgisiz davranıyorsun."

Minho—"Şok etkisi yaratmak istedim."Güldüğünde biraz eğilip hafifçe kafa tokuşturdum.

Jisung—"Ama zaten kötüyüm gideceksin diye, öldüm öldüm dirildim ya ben. Şimdiden böyleysek ilerde ne olur dedim, bir de kalkmış yatağı ilk senle deneyelim diyor."

Minho—"Ya sen onu yanlış anladın. Hani ben uyuyacağım ya onda, ilk önce seninle deneyelim sonra ben kullanırım anlamındaydı."

Gerçi böyle de mantıklıymış.

Jisung—"Olsun, minnoş sevgilin zaten sinirliydi. Mantıklı düşünecek hal mi bıraktın?"

Yükselip dudaklarıma bir öpücük kondurmuş ve geri çekilmişti. Bu öpücük beni daha da gülümsetirken onun dikelmesiyle ayağa kalkmıştık. Kutudan çıkardığı yüzüğü parmağıma takarken kalbim yerinden çıkacak gibi olmuştu.

Jisung—"Cidden bunu yaptığına inanamıyorum."

Minho—"Daha neler yaptım bir bilsen."

Tekrar sarıldığında dudaklarıma bir öpücük kondurup çekilecekken ayrılmak istemediğim için kollarımı boynuna sarıp kendime çektim. Kısa sürse de güzel bir öpücüktü.

Minho—"Sana bir haberim daha var."

Cevap vermemi beklemeden elimi tutup sürüklemeye başladığında bende bir şey demeden takip etmiştim. Odanın girmediğim bir odasına doğru girmişti.

Minho—"Burası çalışma odası, nasıl? Beğendin mi?"

Jisung—"Beğendim, bol bol çalışırsın artık burada."Güldüğümde oda gülmüş ve masanın üzerine oturmuştu.

Minho—"Şurayı okusana bir."

Gösterdiği yere baktığımda bir kalemlik olduğunu görmüştüm. Sincap şeklinde kalemliğin üzerine baktığımda adımın yazdığını görmüştüm.

Jisung—"Bana bunu hediye olarak mı aldın? Çok teşekkür ederim."

Minho—"Jisung mal mısın? Masa sana ait."

Jisung—"Bana masa mı aldın? Oha, teşekkür ederim."

Minho—"Jisung, harbiden mal mısın?"

Bana masa almış adam ne kadar akıllıca konuşuyor.

Jisung—"Ne yaptım anlamadım ki?"

Minho—"Ev diyorum, ikimize yeter mi?"

Jisung—"Yeter, kocaman ev. Niye ki?"

Minho—"Bir teklif ettim ben sana, bir düşün bakalım."

Hep beraber olalım demişti de, bir dakika

Jisung—"Beraber mi kalacağız?"

Minho—"Evet, annem okulunu buraya aldırmak için işlemlere başladı, arkadaşların için oda ayırdık istedikleri zaman kalırlar veya sen gidersin, dershanelere de bakıyoruz, ee her şeyin de hazır zaten."

Ben de 5 kişi nasıl bir evde kalacaklar diye mal gibi düşünmüştüm sürekli.

Jisung—"Sen ciddi misin? Ciddisin, ama..şaka gibi bu yani biz ayrılmıyoruz ve beraber yaşayacağız kendi evimiz gibi olacak burası sen bana evlilik tarzı bir şey teklif ettin ben kabul ettim yani biz evli gibiyiz şu an yani bir beraber yani b—"

Minho—"Evet Jisung, birkaç kere daha tekrar edersen eğer anlayacaksın."

Benimle dalga geçtiğinde sinirlenememiştim bile. Aylardır kendimi harap ettiğim konu şu an kökünden hem de efsane güzel bir şekilde çözülmüştü.

Jisung—"Annen peki?"

Minho—"İşini buraya aldırdığı zaman bizimle kalmaya başlayacak."

Jisung—"Baya aile olacağız biz?"

Minho—"Gerizekalı zaten aileyiz."

Ben hala bu olanlara inanamıyordum ki.

Minho—"Bu arada, doğum gününde kutlu olsun sevgilim. Ayrı bir hediye almak istedim ama bunlar yeterli gibi geldi yani yemeğe f—"

Jisung—"Mal mısın? Bu en güzel hediye benim için. Çok teşekkür ederim sevgilim."

Hala masada oturan sevgilime sarılıp dudaklarımı boynuna bastırdım. Kokusunu içime çekerken gözlerim elimdeki yüzüğe gitmişti. Ardından kafamı tekrar boyun girintisinden çıkartmış ve yüzünü avuçlarım içerisine almıştım

Jisung—"Seni çok seviyorum Minho, çok fazla seviyorum. Sen benim her şeyimsin, ciddi ciddi bu böyle. Sen olmasaydın bu kadar iyi olamazdım hatta sen yokken napıyor muşum ben? Seni çok seviyorum, ne kadar söylersem söyleyeyim az geliyor, kelimeler yetmiyor ama ömrümün sonuna kadar bunu söyleyebilirim. Seni çok seviyorum Minho, iyi ki varsın."

Minho—"Ben de seni çok seviyorum Jisung, bu sevgiyi anlatmaktansa yaşayalım, destan olmamıza gerek yok, biz kendi hikayemizi yaşarken yazalım."

Ardından dudaklarımız birleşmişti. Dediği gibi, bizim yazılacak bir hikayemiz vardı.

------------------------

Evet arkadaşlar, geldik bir ficin daha sonuna. Final yaptığım için ağzıma sıçacaksınız belki de, biliyorum fakat tadında bırakmak gerek diye düşünüyorum. Tabiki özel bölümler gelecek ve bunun ardından yeni bir fice daha başlayacağım. Zaten devam etmekte olan "Only You" adlı bir ficim var onu takip edebilirsiniz.

En sevdiğim çiftlerden biri olan MinSung'un yazdığım ilk ficiydi. Benim için ilkler gerçekten çok özeldir be bu ficin yeri çok ayrı. Bu ficin bana kazandırdığı kişilerin yeri de çok ayrı. Gösterdiğiniz ilgi için çok teşekkür ederim, yeni ficlerde görüşmek üzere.

Devil-Minsung ve benimle kalın.