Vol 22(M)

23.9K 1.1K 3.1K
                                        


Jisung Minho'nun öpücüklerini bir kaç dakikalığına kesip yerinde doğruldu.

Jisung--"Sen az önce sevgili olmak istediğini mi söyledin?"

Minho da  bacaklarının üzerinde oturan ve ona heyecanla bakan genç ile beraber doğrulmuş ardından kollarını ince bele sarmıştı.

Minho--"Hayır ben istemekten bahsetmiyorum.Direkt olalım diyorum."

Jisung--"Ben karşımda kaba bir öküz olduğunu unutmuşum ya üzgünüm."

Minho offlayıp dudaklarını büzen çocuğu dahada yakınına çekti.

Minho--"Sevgilim olur musun?"

Jisung bir elini düşünüyormuş gibi çenesine koyduğunda Minho seslice gülmüştü.

Jisung--"Düşünmem gerekiyor, benim kadar mükemmel biri için hazır mısın bilmiyorum."

Minho--"Eğer bana bir şans verirseniz sizin için ne kadar iyi bir eş olduğumu göstereceğim efendim."

Bu sefer gülen Jisung olmuştu. Ellerini cilveli bir şekilde büyüğünün omuzlarında gezdirirken konuşmaya başladı.

Jisung--"O zaman herkes bir şansı hakeder değil mi efendim?"

Minho--"Özellikle ben."

Jisung--"O halde ikimize de bir şans verelim bakalım.Yılın sevgili ödülünü isterim ama." 

Minho--"Tavşancık sincabına o ödülü verecek."

Minho gülümseyip küçüğünün belindeki kollarını dahada sıkılaştırdığında, Jisung büyüğünün omuzlarındaki kollarını sıkıca sarıp dolgun dudaklara usulca yaklaştı.

Dudakları birbiri ile buluşup ezmeye başladığında, iki gençte ilk defa gerçekten doğru bir şey yaptıklarını düşünüyordu. Bu zamanki öpücüklerinde ve yaptıkları tüm her şeyde içlerinde, bir köşede, her zaman yanlış bir şey vardı. İşte o duygu bu kez yoktu.

Minho az önce doğrulduğu yere tekrar uzandı üzerindeki küçüğü ile beraber.

Jisung altındaki bedenin üzerine tüm ağırlığı bırakıp ellerini saçları büyüğünün saçları arasında gezdiriyordu.Minho ise eliyle umarsızca üstündeki vücudu dolanıyordu.

Bir çok kez bu hale gelmişlerdi, yeni bir şey değildi onlar için.Yeni olan olan şey onların artık kontrol edemedikleri duygularıydı.

Jisung öpücüklerine dilini de ekledikten sonra büyüğünden küçük de olsa bir inleme almış ardından öpücüklerini hızlandırmıştı.

Dudaklar birbirini eziyor, arada işin için dişler karışıyor, diller birbirlerine dolandığında ise tamamen yeni bir dünya açılıyordu.

Minho nefes almak için ayrılıp Jisung'un boynuna yöneldi. Kafasını küçüğünün boyun girintisine gömüp ince eti dudakları arasına aldı. 

Boynuna, köprücük kemiğine, adem elmasına bir çok öpücük kondurup, arada dişlemiş ve dudakları ile ezmişti. Jisung içi zevk ile dolarken sadece inleyebiliyor arada Minho'ya sürtünüp onu da inletiyordu.

Ne çok hızlı ne de çok yavaş giden bu sevişme ikisinide iliklerine kadar titretiyordu.

Minho'nun da nefes nefese kalması sonucu dikelip koltukta oturdu ve Jisung'u kucağına, çekerek etrafına bakındı.

Jisung içinden "yine durdu" diyerek büyüğüne söverken,Minho koltukların üzerine bakınıyordu. Sonunda istediğini bulduğuna eğilip aldı.

Jisung--"Telefonla ne işin var?"

Devil/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin