Siparişlerimi alıp ödememi yaptıktan sonra mutfağa geçtim. Minho da o arada yanıma gelmişti.
Minho--"Ne sipariş ettin böyle ? Bakayım bende."
Jisung--"Hamburger, pizza yanına da şu içeceklerden aldım. Ne seversin bilemedim ama sonuçta bunları yemeyen bir ergen yoktur diye düşünüyorum." Dediğim şey ile ikimizde gülmüştük.
Minho--"Haklısın o konuda, tabiki nereden sipariş ettiğine de bağlı bu ama yinede arada yemekten zarar gelmez. Ben süreklilik olmadığı sürece fast fooda karşı değilim."
Anladığıma dair bir şeyler söylediğimde tezgahtaki tepsiyi içeriye götürmüştü. Benim aklım anneme gitmişti. Oda bana bu cümleleri kurardı fakat o gittikten sonra babam sağolsun fast food dışında yediğimiz bir şey yoktu.Bu onun suçu değildi tabiki ama özlüyordu insan annesinin herşeyini.(Yazarken üzüldüm be Allah hepimizin annelerine uzun güzel ömürler versin)
Minho--"Jisung bir şey mi oldu?" Birden gelen sese döndüğümde kapıda bana bakan Minho'yu gördüm. Yine düşüncelere dalmıştım sadece,olan buydu.
Jisung--"Düşünüyordum sadece hadi yemek yiyelim."
Dudaklarımı sıktıktan sonra gülümsemiştim. O önden ben arkadan canımız yemeklerimize ulaşmıştık.
Minho ikimize eşit bir şekilde ayırmıştı yemekten ayrıca içeceklerimizi de doldurmuştu.Gerçekten düşünceli biriydi başka ona söylediğim şeyler için biraz utanıyordum aslında. Bir insanı nasıl ölmüş babasından vurmaya çalıştım? Bunu yaparken ne düşünüyordum Allah bilir.
Sessizlik içinde yemeğimizi yiyorduk. Minho arada telefonu ile uğraşıyor sonra tekrar yemeğine dönüyordu.Benim gözüm ise ya onda ya da yemekteydi.Az önceki anları düşününce bile geriliyordum o nasıl bu kadar rahattı?
Minho--"Bitirdin mi ödevlerini?"
İlk önce dediği şeyi anlamayıp gözlerimi kısmıştım, anlamış olacak ki tekrar etti.
Minho--"Ödevlerin diyorum ne oldu?"
Jisung--"Haa bitti ya ödevlerim."
'Peki' diyerek lokmasını aldı.
Jisung--"Senin ne oldu ödevler?"
Minho--"Benim ödevim yok genelde ders çalışıyorum test falan çözüyorum. Seneye sizinde böyle olacak."
Jisung--"Nasıl olacak?"
Minho--"Çok fazla ödeviniz olmayacak, öğretmenler hep sınava yönelik çalıştıracak sizi. Sıkı bir döneme gireceksin hele dershaneye gidiyorsan yandın, şahsen ben dershane fln istemedim."
Jisung--"Sen baya iyi ders çalışıyorsun senin kadar olamam asla."
Hafifçe öksürmüş daha sonra gözlerime bakmıştı.
Minho--"Öyle dalıp gidiyorum ben."
Jisung--"Anladım ben o kadarını zaten." Dediğim şeyden sonra yalandan bir gülücük sunmuştum.
O tam ağzını açmışken telefonumun çalması ile sustu bende kalkıp telefonumu almaya gitmiştim zaten.
Arayan kişi Hyunjin'di.
Jisung--"Efendim"
Hyunjin--"Ev boş mu?"
Jisung--"Evet niye?"
Hyunjin--"Size geleceğim yirmi dakikaya oradayım bilgine, Felix'te gelecek. Hadi görüşürüz."
Birden telefonu kapattığında kalakalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devil/Minsung
FanfictionAnnesi öldükten sonra babasının başka bir kadınla evlenisini kaldıramayan bir çocuk ve ona çoktan kapılmış yeni kardeşi. --------- Smut içerir.