Vol 58

6.8K 720 498
                                    

Art arda 2 bölüm attım arkadaşlar ona göre okuyun, atlamayıın.Medyaya takılmayın arkadaşlar, canım Meanie çekti onu katam dedim sdjhsjdkhj

İyi okumalar dilerim.

-----------

Minho ile yaşadığımız güzel anlardan sonra öylece uzanıp bazen konuşmuş bazense öylece birbirimizi izlemiştik. Onunla olmak her koşulda ve her yerde, her dakika, her saniye o kadar güzeldi ki...

Annesinin geleceği zaman kalkmış, kilitlediğimiz kapıyı açmış ve geri yanıma dönmüştü. Resmen hastanede sevişmiştik. Hastaneden çıkmadan böyle güzel bir anı edindiğim için ve kalçası ağrıyan ben olmadığım için çok mutluydum.

Kısa süre içerisinde Sooyoung abla ve arkadaşlarım gelmişti. Hyunjin'in yüzünde güller açıyor, Chan ve Jeongin her zaman ki gibi birbirlerine sataşıyorlardı. Ama bir sorun vardı, Felix sadece başımda duruyordu. Changbin yoktu ve o da geleceğini söylemişti.

Sooyoung abla doktorla konuşmak için çıktığında Minho'ya kaş göz yapıp diğerlerini çıkarmasını söylemiştim. O, Changbin ile konuşmuş olacak ki, durumdan haberdar gibiydi.

Herkes odadan çıktığında yerimde dikelip nereye daldığı belli olmayan arkadaşımı dürttüm, irkilerek bana dönmüştü.

Felix—"Ne oldu? Bir şey mi istiyorsun? Ne istiyorsun söyle heme—"

Jisung—"Felix bir dur, nefes al. Dalmıştın dürttüm asıl sana ne oldu?"

Felix—"Hıı, bir şey olmadı ya ne olacak?"

Sanki onu ondan daha iyi tanıdığımı bilmiyormuşçasına gülmeye çalıştığında kafasına vurmuştum. Sinir ediyor adamı.

Jisung—"Hemen anlatıyorsun ne olduğunu?"

Felix—"Changbin ile tartıştık."

Kurduğu cümleden sonra derin bir nefes almış ve yüzünü avucuna yaslamıştı.

Jisung—"Bir şey olmaz, halledersiniz. Bir hafta olmuş çıkalı olur böyle şeyler."

Felix—"Çok ciddi tartıştık, ayrıldı benden. Bir daha konuşmayalım dedi ve büyük ihtimalle de dediği olacak."

Öyle büyük sorunları yoktu ki, neyi tartıştılar bu kadar?

Jisung—"Ne konuda tartıştınız?"

Felix—"Boş ver." Tekrar derin bir nefes almıştı.

Jisung—"Boş vermiyorum Felix, anlat çabuk."

Felix—"Beni evine davet etmişti, bende gittim. Annesi falan baya hazırlık yapmıştı, düşününce Changbin'de baya özenmişti ve ben mahvettim."

Jisung—"Nasıl mahvettin?"

Felix—"Buraya geleceğimi söyledim."

Ee bunda ne var ki?

Jisung—"Ee hep geliyorsunuz zaten yine beraber gelir sonra tekrar eve döner takılırdınız."

Söylediğim şey ile bana aydınlanmış gibi dönmüştü. Çokta büyük bir şey söylememiştim aslında.

Felix—"Ya bu niye benim aklıma gelmedi? Neler neler söyledim çocuğa."

Kafasına vurduğunda durdurmamış bende bir tane daha vurmuştum. Felix'in istediği zaman ne kadar ağır konuşabileceğini biliyordum çünkü.

Jisung—"Çok merak ediyorum ne dedin acaba?"

Felix—"Ya neler neler demedim ki? Annesi benim için bir sürü şey yapmıştı teşekkür bile etmeyip ben Jisung'la yiyeceğim dedim. Bir de üzerine çok oturmayacağım dedim. Changbin için çok önemliydi ve ben düşüncesizce davrandım."

Jisung—"Sen gerizekalı mısın? Ben sana gelme diyorum ya sorduğunda. Sakat değilim, bir şeyim yok, ölüm döşeğinde değilim. Niye ilk eve gidişini bir de annesi dahi bu kadar senin için hazırlanmışken içine sıçıyorsun?"

Felix—"Ya zaten kötüyüm böyle konuşma. O an hastaneden çıkmana o kadar odaklanmıştım ki, Changbin öyle davranınca ne yapacağımı bilemedim."

Jisung—" Tamam ya, konuşup çözersiniz. Ben Changbin hyungun sana karşı acımasız davranacağını düşünmüyorum."

Uzanıp saçlarını okşadığımda kendini tutamayıp ağlamaya başlamıştı. Felix'i birazcık tanıyorsam ortada olan olayı körüklemiştir ve o yüzden şu an pişmandır.

Felix—"Neler neler dedim Jisung. Bana ilgi göstermiyorsun dedi kalkıp Jisung ve sen arasında seni seçmem dedim. Ya seçmemi bile istememişti ki mal mıyım ben? Kendi ağzıma sıçayım."

Jisung—"Ben sıçabilirim sen yorulma."

Felix—"Jisung ya ben napacağım? Konuşalım dedi ve ben onu dinlemeden çıktım. Sonra konuşuruz deyip durdum ve düşününce bir haftadır var olan bu ilişki bile onun sayesinde. Git dediğinde tamam dedim çıkarsan bu kapıdan bir daha görüşmeyiz dedi. Tamam, kısa bir süre ama biliyorum Jisung, sen de biliyorsun Changbin'i. Ne dediyse arkasında durur."

Pişmanlığı artınca bir de üzerine dediği şeyleri hatırlayınca ağlaması artmıştı. Yüzünü iki eliyle kapattığında yerimde tamamen dikelip onu yatağın üzerine çekmiştim. Kollarımın arasına alıp saçlarını okşamaya başladım. Tamam, ben de ona çok kızmıştım ama sonuçta hatasını anlamıştı.

Felix—"Ben ne yapacağım? O kadar dengesiz konuştum ki. İlk ev buluşmamızın içine sıçtım ya. Ben hak ediyorum, eğer benimle konuşmazsa gerçekten hak ediyorum."

Jisung—"Yani gerçekten kötü bir şey demek istemiyorum ama abim ben sana gelme gerek yok demiştim. Niye ölüm döşeğindeymişim gibi davranıyorsun?"

Felix—"Yanında olmak istiyorum sadece oldukça kötü şeyler yaşadın ve ben her an yanında olmak istiyorum."

Kızamıyorum ki.

Jisung—"Felix zaten yanımdasın. Bir haftadır her gün hastanedesiniz ve ben iyiyim, görüyorsun. Ayrıca bedenen burada olman ile başka bir yerde olman pek fark etmiyor ki. Hep yanımdasın, her koşulda anladın mı? Eğer şimdi benim yanıma gelmek yerine Changbin de kalıp ilk buluşmanızı güzel geçiriyor olsaydınız hem sen hem ben daha mutlu olmaz mıydık? Biz her beraber olabiliriz bunun için seçimler yapmana ne gerek var?"

Felix—"O an ne düşündüm onu bile bilmiyorum ki, bok yoluna gitti gül gibi ilişki."

Jisung—"Giden bir şey yok Felix. Çok geç olmadan git hadi Changbin'in yanına."

Felix—"Bir faydası olmaz ki."

Jisung—"Olur, böyle bir şeyden ilişki mi bitermiş? İkinizde sinirliydiniz ama şu an öyle değilsiniz."

Felix—"Hayır ben onu sinirlendirdim ve sinirli değildim. Ortada hiçbir şey yoktu ve ben mal gibi davrandım."

Jisung—"Hemen Changbin'in yanına git yoksa bir daha bende seninle konuşmam."

Şaşırarak kafasını kaldırıp bana bakmıştı.

Felix—"Ne yani sırf kaba davrandığım için arkadaşlığımızı mı bitiriyorsun?"

Bu çocuk niye her şeyi götünden anlıyor?

Jisung—"Hayır, sadece en yakın arkadaşlarımdan birinin gül gibi ilişkisinin içine sıçmamasını sağlamaya çalışıyorum. Git ve elinde fırsat varken özür dile. Changbin'e onu ne kadar çok sevdiğini göster. Affetmese bile çabalamaya devam et. Seungmin neler yaptı hatırlamıyor musun? Bak şimdi Hyunjin ve Seungmin'e, oldukça iyi değiller mi?"

Felix—"Gideyim mi yanına? Emin misin?"

Jisung—"Eminim tabiî ki Felix, git hadi. Kovarsa kapının önünde uzan, kapıya falan yapış, evi taşla, yere ateşle seni seviyorum falan yaz. Acıdığından bile affedebilir seni."

Felix'in bunları yapışı gözümde canlandığında gülmüştüm.

Felix—"Artık affetmezse o ateşle kendimi yakmaya çalışırım ama yakamam, niye? Çünkü canım tatlı. Neyse ben gidiyorum o zaman, emin oldum."

Felix'e birkaç tavsiyede daha bulunduktan sonra gitmesi için daha da cesaretlendirip göndermiştim. Şimdiden iyi haberlerini beklemeye başlamıştım.

Devil/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin