Vol 63(M)

11.8K 684 681
                                        

GENÇLER İKİ BÖLÜM ATTIM, BUNDAN ÖNCE BİR TANE DAHA VAR YANİ, ATLAMAYALIM LÜTFEN.

Kısa sarılmanın ardından geri çekilmiş ve yerdeki poşetleri masanın üzerine almıştım.

Jeongin—"Sevgilim için değer, neden girmeyeyim?"

Gözlerimi ondan ayırmadan konuştuğumda, mum ışığının da sayesinde gözlerinin parlaklığını görebiliyordum.

Chan—"Sevgilin var ya sevgilin, seni ham eder."

Yanaklarımı sıktığında kahkaha atarak geriye çekilmiş ve poşetin içindekileri çıkarmaya başlamıştım.

Jeongin—"Tabiki edebilir, önce bir yemek yiyelim."

Chan—"En son böyle açıkça konuştuğunda beni arkandan koşturmuştun, şimdi ne olacak acaba."

Jeongin—"O, o zamandı. Şimdiki zamana, yani senin benim olduğun zamana dönelim."

Chan—"Seninde benim olduğun zamandan bahsediyoruz değil mi?"

Arkamdan usulca dolanan kolların üzerine sağ elimi getirmiş ve okşamıştım. Başımı yan çevirip yüzüne döndüm.

Jeongin—"Tam olarak evet. Biz olduğumuz zamandan bahsediyoruz, şimdi yemeğe hadi."

Dediğim şey ile gülmüş ve omzuma hafif bir öpücük kondurduktan sonra geriye çekilip oturmuştu. Mumlar ortamı yeterince aydınlattığı için ışıkları açmaya gerek duymamıştım.

Aldığımız yiyecekleri kaplarından çıkarmış ve masaya yerleştirmiştim. Chan beni pür dikkat izlerken geçip yerime oturdum.

Karşımda alttan mum ışığının vurmasıyla tüm yüz hatları ortaya çıkmış, bir ilah gibi dikilen bu genç varken ne kadar rahat olunabilecekse o kadar rahattım işte.

Bana olan hayranlık cümleleri ve güzel birkaç kelime ile ardından gelen normal konular eşliğinde yemeğimizi yemiştik. Çok yavaştık, Chan sürekli bana gülümsüyordu ve bu gerçekten hiç görmediğim bir gülümseyişti. Sanırım onun bana olan bu hayran bakışlarını çoktan sevmiştim.

Jeongin—"Doydun mu sevgilim?"

Dört aydır ilişkimiz ve onu sevdiğim 1.5 yıl gibi bir süre vardı ve ben onun sevgili olduğumuzdan beri ona "hyung" diye hitap ediyordum çünkü böyle alışmıştım. Şimdi, sevgilim diyince daha da parlayan gözleri keşke dedirtiyordu, keşke daha önce deseydim.

Chan—"Doydum, sevgilim."

Sevgilim kelimesini bastırarak söylediğinde dudaklarımı birbirine bastırmış ve telefonu elime almıştım.

Jeongin—"Sevgilim, ben hemen geliyorum."

"Peki" dedikten sonra odadan çıkmış ve yatak odasına girmiştim. Hızla üstümü çıkarıp altıma giydiğim kıyafetleri de düzelttim.

Oldukça kısa, siyah şortumun üzerine giydiğim sıfır kol uzun file tişörtü düzeltin bel kısmıma ince bir kemer taktım. File kalçamın tam altında bittiği için şort altta görünüyordu. Kabul etmeliyim Jisung gerçekten çok iyi bu işlerde.

Onunda üzerine bordo saten ve bol gömleği giyip bir omzunu aşağı indirdim. Saçımı başımı da düzeltip son kez kendime baktım, iyiydim.

İçeriye gitmeden önce seçtiğim şarkıyı açmış ve bluetooth ile bağladığım hoparlörden çıkan ses ile Chan'in korkmasını sağlamıştım.

Son kez derin bir nefes alıp içeriye doğru yöneldim. Dik durmaya çalışıyordum, şu an deli gibi utansam da cesur görünmeliydim.

Beni gördüğü gibi şokla kalan sevgilimin yüzüne gülmemek için kendimi sıkarak önünde durmuş ve tek elimi ona uzatmıştım. Anında tutulan elim beni memnun etmişti.

Devil/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin