Devil/Minsung

Vol 6

So Young--"Ee Jisung dersler nasıl?"

Jisung--"Önceden iyiydi bakalım şimdi nasıl olacak."

Gülümseyerek başını sallamıştı. Yaklaşık bir saat önce gelmişlerdi ve masa gerginlikten 'beni salın' diye çığlık atabilirdi. Arada sorulan küçük sorular ile yumuşatılmaya çalışılıyordu. 

SoYoung--"Derslerin en önemlisi. Hiçbir şeyin onların önüne geçmesine izin verme."

Gülümseyerek başımı salladım.

Jisung--"Umarım."

Baba--"Ee yemekler nasıl olmuş?"

Minho--"Çok güzel olmuş efendim elinize sağlık."

Babam yaptığından beri yemeklere gururla bakıp gülümsüyordu. Bu zamana kadar hiç yemek yapmamıştı normalde de yapamadığını söylerdi. Annemden sonra annemin tarifleri ile yapmaya çalışıyordu işte.

Baba--"Sizin için kendi ellerimle yaptım. Tabi sen annenin yemeklerine alıştığın için tadını beğenmezsen anlarım."

Jisung--"Bir tek onun annesi var dimi?Unutmuşum."

Kıkırdayarak önüme döndüm. 

Baba--"Ben öyle demek istemedim biliyorsun."

Jisung--"Aynen biliyorum."

Masa yine derin bir sessizliğe gömülmüştü.Karşımda oturan Minho benimle göz göze gelmemek için elinden gelen bütün çabayı sarf ediyordu.

Çok geçmeden herkes masadan kalkmış Minho'nun annesi ve babam masayı toplamaya başlamıştı. Ben ve Minho ise oturma odasına geçmiştik.

Minho telefonu ile uğraşıyor benimle konuşmamak için elinden geleni yapıyordu. 'Hayırdır aslan bir problem mi var'diyerek yakasına yapışma isteği doğuyordu içimde.

Jisung--"Hayırdır küs müyüz?"

Hafiften irkildikten sonra başını kaldırıp boğazını temizledikten sonra konuşmaya başladı.

Minho--"Yoo çocuk muyuz ne küslüğü."

Jisung--"Ne var o zaman?Görüyorum geldiğinden beri konuşmamak,göz göze gelmemek için bile nasıl çabaladığını."

Minho--"Neden? Seninle konuşmak zorunda değilim sonuçta sende bunu istemiyorsun. Ben aynı evde bile olsak seni tanımıyormuş gibi yapabileceğimi gösteriyorum. Rahatla yani."

Jisung--"Benden rahatı gevşek unutma ve bu kadarına gerek var mıydı?"

Derin bir iç çekip suratıma döndü.

Minho--"Hem hiçbirimizi görmek istemiyorsun hem birimiz konuşmayınca fazla buluyorsun.Pardon sen ne istiyorsun tam olarak?"

Jisung--"Ben seninle mi konuşmak istemiyorum?Sen kimsin ki?"

Minho--"Mükemmel bay Minho ile tanışmadın mı? İstersen öz kardeşim ol senin gibi şımarık bir çocuk ile uğraşamam ben."

Ne ben ve şımarıklık?ben?şımarık?

Jisung--"Sen kiminle konuştuğunu sanıyorsun?"

Minho--"Han Jisung değil misin?"

Jisung--"İyi sen bilirsin. Sana iyi davranmak ben suçum."

Hiçbir şey demeden telefonuna geri dönmüştü. Çıldırtıyor ya bu çocuk beni. Birden ne oldu böyle anlamıyorum. Daha sabahında gelip iyi davrandığı kişiye şimdi nasıl davranıyor. Ne yaparsan yap Lee Minho.