Minho'nun uyandırması ile uyanmıştım. Ardından kahvaltı etmiş ve okul için hazırlanmıştık. Kendi servisçimi arayıp gelmeyeceğimi söyledim fakat babam benden hızlı davranmış ve servisi arayıp kaydımı sildirmişti, Allah'tan liseye bir şey ödemiyorduk.
Sooyoung abla bizi okula bıraktıktan sonra gitti. Seungmin ise kütüphanede çok sıkıldığını söylemiş ve bugün evde kalmıştı.
Karşıda bizi bekleyen arkadaşlarımızı görünce selam verip yanlarına doğru ilerledik. Okula giren herkes ikimize garip garip bakarken ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Sevgili olmamızı geç insanız, yan yana yürümemizde herhangi bir sakın olamaz.
Yanına geldiğim gibi beni kucaklayan Felix'e karşılık vermiş ardından Hyunjin'e sarılmıştım. Olanları tam bilmeseler bile anladıklarını ve oldukça endişelendiklerini düşünüyordum.
Felix—"Nasılsınmış bizim sincabımız?"
Minho—"Öhm benim."
Ve yine başladılar.
Hyunjin—"Sen gitsene angut suratlı arkadaşının yanına."
Changbin—"Kimmiş o angut suratlı arkadaş?"
Hyunjin arkadan gelen sesle sıçtım demiş ardından kıvırmaya çalışmıştı.
Hyunjin—"Aa hyung sen olur musun hiç? Chan hyung tabiî ki."
Chan—"Öyle mi?"
Changbin'in arkasından gizlenerek gelen genç hepimizi şaşırtmıştı. Ne ara iyileşti diye soracaktım ki hala bacağının sargılı olduğunu gördüm.
Hyunjin—"Aa hyung sen iyileştin mi? Hiç haber de vermiyorsun alındım doğrusu."
Minho—"Hyunjin gerizekalı mısın? Neden haber versin sana?"
Hyunjin—"Yazıklar olsun, bana her şeyi diyecektin ama bunu demeyecektin. Bir daha hiçbirinizle konuşmuyorum, Jisung'u da alıp kendi evime götürüyorum, bok gibi kal sende."
Ben bıktım ama bu Hyunjin'in her şeyi drama çevirmesinden.
Minho—"Ne dedim ki ben şimdi?"
Minho anlamayarak bakıyordu ama Hyunjin'i kim anlayabilir ki.
Bileğimden tutup beni çekmeye başladığında itiraz etmeden peşinden gitmiştim, Felix'te bizimle geliyordu. Harbiden de Minho bok gibi kalmıştı.
Felix—"Hyunjin valla ruh haline yetişemiyorum kanka."
Hyunjin—"Changbin angutuna angut dedim sonra Chan'a saptı. Eğer orada kalmaya devam etseydik hoş şeyler olamayacaktı."
Jisung—"Ondan mı bu kadar büyük bir dram yarattın?"
Hyunjin—"Tabi ne sandın."
Hyunjin gerçekten sürprizlerle dolusun kardeşim.
Sınıfa gelip sıralarımıza geçtik. Hyunjin Seungmin'le olan konuşmalarından bahsediyordu sürekli ve bu biraz içimi acıtıyordu.
Anlıyorum onu, 4'lü takılabilirdik, Seungmin tatlı ve akıllı birine benziyordu ve kendisi ile onu yakıştırıyordu. Hyunjin kendi yanına uygun görmediği birini sevse bile aşkından ölse dahi bir ilişki istemezdi ve Seungmin'i kendine yakıştırmıştıi bu Seungmin'in sevgilisi olduğu haberini öğrendikten sonra tabiî ki de kötü haberdi.
Hyunjin—"Ama kanka bir gör nasıl gülüyor. Hayatımda kimseyi bu kadar güldürmemişimdir herhalde."
Jisung—"Kanka sen hiç sordun mu Seungmin'e sevgilisi, sevdiği var mıymış?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devil/Minsung
FanficAnnesi öldükten sonra babasının başka bir kadınla evlenisini kaldıramayan bir çocuk ve ona çoktan kapılmış yeni kardeşi. --------- Smut içerir.