Devil/Minsung

Vol 34

Bu şarkı benden size <3

--------------------------------------

Yemeğimizi yemiş ve ortalığı toplamıştık. Ağrı kesici ile anca oturabildiğim için hala sinirliydim Minho'ya fakat o, onu tekrar arayan kuzeni ile konuşmaya dalmıştı, yine ve yine.

Mutfakta ordan oraya deli gibi yürüyerek telefonla konuşan çocuğu izliyordum. Anlamadığım, bu çocuk zaten buraya gelecek ne var bu kadar konuşacak. Ben sinirlenmeden rahat edemiyor bu çocuk.

Sonunda telefon ile konuşması bitip yanıma gelebildiğinde gözlerimi oradan çekip, açtığım ama izleme gereksinimde bulunmadığım, hatta ne olduğunu dahi bilmediğim televizyona diktim. Hoş, hala izliyor sayılmazdım.

Minho—"Sen pembe dizi mi izliyorsun yoksa ben mi yanlış görüyorum?"

Yanıma oturduğunda ben bile yeni fark etmiştim bunu. Gülmeye başladığında sinir kat seviyem yükseldi.

Jisung—"Öyle açılmış."

Suratına bakmadan konuştuğumda kolunu omuzlarıma sarıp beni kendine çekti.

Minho—"Benim sincabım yine neye sinirlenmiş bakalım?"

Böyle diyince de sinirli kalamıyorum ki.

Jisung—"Doğru ya her şeye sinirlenirim ben değil mi?"

Göz devirdiğimde omzumdaki eli ile saçlarımı karıştırmıştı.

Minho—"Buna cevap verirsem de trip yiyeceğim değil mi? Hadi söyle çiçeğim ne olduğunu."

Jisung—"Bu çocukla bu kadar uzun ne konuşuyorsunuz?"

Minho—"Ne? Buna mı kızdın cidden?"

Bayılıyorum bu cümleye zaten. Buna mı kızdın, buna mı kırıldın vb. İlla ağzıma mı sıçman lazım kızman için.

Jisung—"Konuşmayacağım seninle."

Kalkıp gidecekken diğer kolunu da sarması ile durmuştum.

Minho—"Sadece Seungmin buraya geleceği için çok heyecanlı. Ondan sürekli arıyor, istersen bir daha ki aramada sana vereyim."

Konuşup ne yapacaksam

Jisung—"İstemiyorum Minho, sen yeterince konuşuyorsun zaten."

Minho—"Benim sincabım sinirlenince de ayrı bir tatlı oluyor yahu."

Sırnaşmaya başladığında gülümsememi saklayarak çekilmeye çalışmıştım.

Minho—"Ya dursana bir yerinde."

Jisung—"Duramam kurt var bende."

Minho sesli bir şekilde güldüğünde bende gülmüştüm, saklamadan.

Minho—"Bir dahakine söyle çıkartayım o kurdu."

Göz kırptığında oflayarak kafasına vurdum. İşi gücü, aklı fikri aşna fişne. Bu çocuk başta hiç böyle gelmiyordu, hatta ben onu zorluyordum. Yıllar geçmiş gibi hissettim birden.

Jisung—"Boş konuşma da, ne zaman geliyor canın kuzenin onu söyle."

Minho—"Bu akşam burada olacaklar. Yemeğe bizdeler yani."

Jisung—"Buraya mı gelecekler?"

Şaşkınlıktan gözlerim açılarak ona döndüm.

Minho—"Sen iyice evsiz belledin beni. Bizim kendi evimize gelecekler, annem erkenden çıkıp eve gelecek hazırlıklar için."