Vol 64

7.5K 644 565
                                    

Minho sınavdan çıkmıştı. Onu da alıp eve geldikten sonra annesinin bir bahane bulup dışarı çıkarmasını istemiştim. Jeongin'e akıl vermiştim çünkü bende tam olarak aynı şeyleri yapacaktım.

Minho ile neredeyse son bir aydır doğru düzgün sevişmemiştik bile. Geceleri sabaha kadar ders çalışıyor, 4 saat uyuyup yemek yiyip tekrar derse dönüyordu. Bu sınav dönemi sadece onu değil beni de çok yormuştu.

Ne kadar ısrar etsem, ayartmaya çalışsam da bana mısın dememiş ve asla bana bakmamıştı, baksaydı dayanamazdı, gerçi kim dayanabilir ki?

Şimdi ise hem sınavının bitişini hem de özlem gidermek adına bir şeyler hazırlamaya çalışıyordum. Annesi ile dün akşamdan yaptığımız yemekleri ısıtmış ve masaya düzgünce yerleştirmiştim. Tek dileğim annesinin onu akşama kadar oyalamasıydı.

.

.

.

Son mumları da yakarak etrafa baktım. Kapının girişinden masaya kadar gül yapraklarından yaptığım yol ve etrafını süsleyen küçük mumlar, yemek masası, loş ortam...her şey tam istediğim gibiydi.

Sadece giyinmem kalmıştı ve hala görünürse Sooyoung abla ile Minho yoktu, bu kadar oyalamasını beklemiyordum açıkçası. İçime sinmediği için Sooyoung ablaya mesaj atmış ve ne zaman geleceklerini sormuştum, birazdan geleceklerini söylediğini içim rahatlamıştı.

Hızla odama çıkıp dolabı açtım, kafam da yaptığım 50'den fazla kombin vardı ve ben hala karar verememiştim. Seksi mi, tatlı mı, şık mı, yakışıklı mı? Kafayı yemeden karar vermeliydim.

Sonunda iki kombinde karar kılmış ve ikisini de yatağın üzerine serip yerde keko oturuşumu yapmış ve bu sefer bunları düşünmeye dalmıştım.

Bir tarafta siyah deri pantolonumun üzerine seçtiğim tek kol bir tişört vardı. Siyah deri pantolonumu, Minho görmüştü o yüzden ona sıcak bakmıyordum ama bana da çok yakıştırdığı için vazgeçemiyordum.

Diğer tarafta ise yine deri kısa şort vardı, bir dakika, ee bu da deri? Kısa şort tamamdır. Üzerime de beyaz, saten ve yakası karın kaslarımın altına kadar açık gömleğimi giydim. Gömleğin karın kısmı da dantel olduğu için kaslarım belli ediyordu ve bu oldukça hoş bir görüntüydü. Yakasından bitişine kadar olan yer düğme yerine, çapraz ip vardı.

Gömleğin ipi açık olan yerindeki ipleri düzelttikten sonra güzel bir düğüm atmış ve gömleğin bir tarafını içine sokmuştum.

Bana bol gelişi çok hoşuma gitmişti, geçtiğimiz sürede spor salonuna tekrar başlayıp sönmeye yüz tutmuş kaslarımı iyice belli ettirmiştim.

Hafif bir makyaj yapıp saçlarıma da şekil verdikten sonra Sooyoung abladan gizlice yürüttüğüm file çorapları giydim. İçimi oldukça güzel gösteren bol uzun saten gömlek, altında oldukça kısa ve yapışmış siyah deri şort, onun da altında siyah dizime kadar gelen kalın fileli çorap, onun altında ise sincaplı ev terliklerim ve ben tamamdık.

Aşağı inip unuttuğum bir şey var mı diye kontrol ederken yemeklerin tekrar soğuduğunu fark edip toplamış ve tekrar mutfağa girmiştim. Bu arada ısrarla çalan zilden ve adımın seslenişinden anladığım kadarı ile Minho'lar gelmişti, el mecbur bekleyeceklerdi.

Çalan telefonu alıp tuvaletle olduğumu söyleyip kapattım. Sooyoung ablaya Minho'nun sürprizi öğrenmemesi için çok ısrar ettiğimden kapıyı benim açmamı bekliyordu. Anahtarları kaybettiğini söylemişti.

Sonunda işim bittiğinde tüm ışıkları kapatmış ve derin bir nefes alarak kapıyı açmıştım. Kapıyı açar açmaz Sooyoung abla ile göz göze geldim o gülmesini tutarak hızla uzaklaşırken arkası dönük aptal sevgilim bana dönmüştü.

Minho—"Sonunda açtın ya, tuvaletin deliğine m—"

Gözleri sonunda beni bulabildiğinde cümlesini yarıda kesip beni süzmeye başlamıştı.

Minho—"Şaka mı bu? Cidden, bu yüzden mi beni oyalıyordunuz?"

Şaşkınlık içerisinde yavaşlayan adımları ile içeri girmiş ve bu sefer içeriyi süzmeye başlamıştı. Önümden geçen gencin arkasından yaklaşım kollarımı karnına doğru dolamamla ne olduğunu anlamış gibi olmuş ve bana doğru dönüp sarılmama karşılık vermişti.

Ayrılmamla kısa süren bu sarılışın ardından ellerimi birleştirip gözlerine baktım. Hala şaşkındı, tabiî ki benden bir şeyler beklediğini biliyordum fakat bu kadarını tahmin etmemişti, büyük bir ihtimalle.

Jisung—"Hoş geldin."

Minho—"Baya hoş buldum." Gülümsemesi büyürken tekrar belime dolanmıştı kolları. Mutlulukla kollarımı boynuna sarmış ve derince kokusunu çekmiştim. Sürekli dip dibe olmamıza rağmen bu sarılmayı dahi özlemiştim.

Bu sefer daha uzun süren sarılmadan ayrılan genç çekilip dudaklarıma hırsla yapıştığında derin bir nefes almış ve karşılık vermeye çalışmıştım. Dudaklarımı koparırcasına çekiştirirken onu itmeye çalışsam da yapamamış ve sırtımın duvarla sertçe buluşmasına izin vermiştim.

Eli acele ile vücudumda gezinmeyi bırakıp kalçalarımı bulduğunda aynı sertlikte sıkmış ve kendine bastırmıştı. Nefessiz kalana sömürdüğü dudaklarım ve dilimden sonunda çekilmişti fakat nefes alamadan boynuma gömülmüştü bu sefer de.

Ellerini kalçalarıma daha sert bastırıp sürtünürken sertte olsa itmiş ve geriye çekilmiştim. İkimizde olduğumuz yere çöküp derin nefesler alırken onu itmemi yanlış anlamaması için uzanıp kullarının arasına girmiştim.

Nefeslerinin arasından gülümsediğinde karşılık vermiş ve kucağına iyice sokulup oturur pozisyona gelmiştim. İki kere ısıttığım yemeklerin tekrar soğuduğunu düşünmemek istiyordum şu an.

Jisung—"Böyle olmayacaktı ki, sen gelecektin sarılacaktık romantik yemek sonra dans sonra sevişme. Hemen son bölüme geçtik biz."

Minho—"Jisung bizim ilişkimiz 4 günde başladı ve sevgili olmadan önce de 3 kere falan seviştik. Bu dediğine sen de inandın mı? Ayrıca ne kadar olağanüstü göründüğünün farkında mısın sen?"

Dediği şeyler gülümsememi büyütürken uzanıp tekrar dudaklarına yapıştım.

Minho—"Çok teşekkür ederim Jisung, seni çok seviyorum."

Jisung—"Ben de seni çok seviyorum."

Ardından yemeğe geçmiştik.

------------

Merhaba gençler, nasılsınız bakalım? Ben süperim ya sadece oruspu çocuğu eski sevgilim bana dönmek istiyor 50. Keredir falan, deliriyorum ya fıttırıyorum. Farkettiyseniz, ilk defa küfür ettim yani o derece

Neyse gençler iyi geceler diliyorum, oy ve yorumlarınızı bekliyorum görüşmek üzereee.

Devil/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin