Devil/Minsung

Vol 23

------Minho'dan------

Uyandım ve günlük olmazsa olmazım olan aktivite ile meşguldum, tavanı izlemek.

Tavanı izlerken, sanki tavan dev bir ekrandı ve ben dün akşamı izliyor gibiydi. O güzel anlar zihnimden geçip tavanda can bulurken içime sığmayan bir mutluluk hissettim. 

Gözlerim küçüğüme döndüğünde uyurken şişen suratını gördüğümde tebessümüm gülümsemeye dönmüştü bile. Hayır anlamadığım bir insan nasıl uyurken ayrı uyanıkken ayrı tatlı olurdu? Ve bu kişi artık benim sevgilimdi.

Bir elim onu uyandırmamaya çalışarak yanağını hafifçe kavradı. Baş parmağım şakağında gezerken derin bir nefes almıştım.Kokusu göğsümü doldururken hafifçe gözlerini kırpıştırdı.

Minho--"Uyandırdım mı?"

Gözlerini açmaya çalışırken kolları ile genişçe esnedi ve bir kolunu boynuma attı.

Jisung--"Uyanmak üzereydim sadece süreci hızlandırdın."

Jisung'un cevabına sadece gülümsemiştim. O kadar huzurluydum ki şu an, hoş kollarım arasındaki küçüçük beden bana parıltılı gözlerle bakarken huzurlu olmamam gibi bir ihtimal yok gibiydi.

İkimizde gülümseyerek birbirimizi izlerken yaklaşıp dudaklarına hafif bir öpücük kondurup geri çekildim.

Elim çenesini okşarken gülümsemesi büyümüş, biraz aşağı eğilip baş parmağımı öpmüştü.

Avucum tekrar yanağına çıkarken bu sefer avucuma bir öpücük kondurup, derin bir nefes aldı.

Jisung--"Saat kaç?"

Hemen arkasındaki komidinin üzerinde duran saate baktım.

Minho--"On buçuğa geliyor."

Jisung--"Babamlar saat kaçta geliyor peki?"

Minho--"Öğleden sonra geliriz demişlerdi."

Jisung--"O zaman hemen kal-- Ahh"

Yataktan bir hışımla kalkan çocuğun acı ile suratını ekşitmesini izledim.

Minho--"Ne oldu?"

Tekrar yavaşça yatağa oturup yine acı ile kalktığında bende yerimde doğrulmuştum ve artık biliyordum neden bu triplere girdiğini.

İkimiz de bir köşede acı çekerken halimize gülmeye başlamıştım.

Minho--"Nasıldı dün gece?"

Kahkaha atarak söylediğim cümlenin ardından kafama bir yastık yemiştim.Hayır sanki sadece onun canı acıyordu.

Jisung--"Ben bu kadar ağrıyacağını düşünmemiştim." Tekrar inleyerek ayağa kalktığında acımı umursamadan yürümeye çalıştım.

Minho--"Bak demekki geciktirirken boşuna geciktirmiyormuşum değil mi?

Jisung--"Onu bunu geçte bizimkiler gelince ne yapacağız?"

Jisung bana doğru seke seke yürürken konuşmuştu.

Minho--"Söyleriz."

Jisung şaşkınca karşımda dururken uzanıp ince belini kollarım arasına aldım. 

Jisung--"Ne demek söyleriz?Bu kadar kolay mı? Yani tamam senin annenin senden haberi var ama babamın yok daha benim bile yeni haberim oldu. En azından alıştırsaydık, adam kardeş diye gitti çıkıp karşısına sevgiliyiz dersek kalpten gider hem--"