Oturup seyahatleri hakkında sohbet etmiş ve yaptığımız yiyeceklerin dibini getirmiştik
Soyoung abla gitmek için toparlanırken bende bardakları toplayıp mutfağa götürmüştüm. Babam televizyondan haberleri izliyor arada dönüp Minho ile siyaset tartışması yapıyordu.
Kapı eşiğinde onları izlerken Soyoung ablanın Minho'yu çağırması ile ona doğru döndüm.
Minho kalkmış annesinin yanına giderken babamda onun arkasından gitmişti, tabi bende.
Minho--"Efendim anne."
Kadının elindeki bavullara bakarken konuşmuştu. Neden Minho'nun bavulunu aldın ki?
Soyoung--"Gideceğiz ya oğlum."
Jisung--"Minhoyla mı?"
Şaşırdığımda herkes dönüp şaşırmama şaşırmıştı. Tamam kendi evi olabilirdi ama bizde de kalabilirdi ne var ki bunda?
Soyoung--"Evet yani kaç gündür burada zaten. Artık evimize gideriz diye düşünmüştüm."
Mahçupca konuştuğunda gülümsemiştim göz ucu ile Minho'ya baktığımda oda sıkkın duruyordu.
Jisung--"Ama kalabilirsiniz burada. Ne olacak ki? Değil mi baba?"
Babam bana şaşkın ve birazda gururla bakarken kolunu omzuma atıp beni kendine çekti.
Jinyoung--"Tabiki bizim için bir sıkıntı olmaz. Siz nasıl rahat edecekseniz öyle yapın."
Jisung--"Evet bizim ev gayet rahattır."
Babam kalın demesi gereken yerde ne diyordu? Tabi söze atlarım.
Soyoung--"Biz yeterince rahatsızlık verdik zaten si--"
Jisung--"Yok efendim ne rahatsızlığı olur mu hiç öyle şey?"
Minho kahkahasını tutarken ona gözlerimi kısarak bakmıştım. Ben bizi kurtarıyorum ite bak.
Soyoung--"Tamam oğlum anlıyorum Minho'dan ayrılmak istemiyorsun ama biz yakın zamanda beraber yaşamaya başlayacağız. Zaten kaç gündür de berabersiniz değil mi?"
Dudaklarıma büzerek babama döndüğümde babam daha da şaşırarak Sooyoung ablaya dönmüştü.
Jinyoung--"Sooyoung baksana ayrılmak istemiyor çocuklar. Ben birazdan odama gidip uyuyacağım zaten sende en azından bugünlük kalırsın yarın Minho okul çıkışı eve gelir."
Sooyoung abla bir Minho'ya bir bana baktığında babam tekrar söze girdi.
Jinyoung--"Saatte geç oluyor zaten, hadi geç içeri."
Sooyoung--"Madem bu kadar ısrarsıcısınız kalalım. Ama nerede kalacağız ki?"
Jinyoung--"Aa onu hiç düşünmemiştim."
Valla bende hiç düşünmemiştim.
Jisung--"Ama şey olabilir."
Herkes bana döndüğünde bir anlık heyecan yaptım. Sanki ikinci sınıfta istiklal marşı okuma sırası bendeymiş gibi bir heyecan.
Jisung--"Babam odasında, Sooyoung abla misafir odasında, Minho da benim odamda."
Minho dirseği ile beni dürttüğünde ona burnumu kırıştırarak döndüm. Hyung myung demeyeceğim işte.
Jinyoung--"Ama oğlum nasıl sığacaksınız ki?"
Jisung--"Sığarız baba ne var ki? Aynı yatakta uy--" Minho'nun dürtmesi ile ona döndüm. Kaşlarını yukarı kaldırırken ne demeye çalıştığını anlamaya çalışıyordum. O saçma sapan hareketlerine devam ederken bende konuşmama devam ettim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devil/Minsung
FanfictionAnnesi öldükten sonra babasının başka bir kadınla evlenisini kaldıramayan bir çocuk ve ona çoktan kapılmış yeni kardeşi. --------- Smut içerir.