Herkese merhaba;
Bu bölümde diğer iki çiftim daha çok var Cenk ve Melisciler bir sonraki bölümü bekleyecekler daha Banu ortalığı tam olarak karıştırmadı asıl o günler gelince sinir olmaktan çıkıp Öldürmek isteyeceksiniz o kadını. Esas çiftimiz için günler biraz daha normale Dönüyor işleri bozan dedemizin hastalığı idi ve çözüm yine dedemizden geliyor romantik çiftimiz ise düğün telaşında ilerliyorlar bir kaç bölüm sonra düğünlerini okuyacağız. Hikayemizi seven ve okuyan arkadaşlarımın sayıları gün geçtikçe artıyor hatta bildirimlerime baktığımda baştan sona oylayanları görünce çok mutlu oluyorum tüm çiftlere gösterdiğiniz ilgi için teşekkürler özellikle Melis&Cenk sevenler çoğunlukta. Onların ayrı bir hikayesi olmayacak tıpkı diğer çiftlerim gibi bu hikayede başlayıp bitecek hikayeleri sonuçta finale kadar herşey yazıldığı için değişme gibi bir durumları yok. Neyse çok konuşmayayım hepinize keyifli okumalar:))
58. Bölüm /
**************
Sen öylesine o kadar bensin ki... Ah nasıl anlatsam, boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım...
Ne kitaplar yazıyor, ne de sözlüklerde karşılığı var sana olan sevdamın...
Can Dündar...
Genç kadın sızlayan bedenine ve bastıran uyku isteğine rağmen yattığı yerden yavaşça doğruldu. Ayaklarını sarkıtarak yatağın aşağısında duran gömleğe uzandı. Gömleği giymek için kollarını uzatmışken belinden tutulup vücudunu tekrar yatağa çeken bir güçle karşılaştı.
''Nereye güzelim? Sessizce kaçmayı düşünmüyordun herhalde?'' diyen adamın yüzüne hafif bir sitemle baktı.
''Batu nerdeyse hava karardı. Eve gitmem lazım. Sonra annem; itfaiye, polis, ambulans gibi bütün yardım araçlarını devreye sokar ve kapıya dayanır biliyorsun.''
''Of ya yine mi sevgili kayınvalidem! Gece, biz baş başa kalmak için böyle hep kaçak göçek mi buluşacağız? Bir ay sonra karım olacaksın. Ne var anlamıyorum bu kadar sıkacak. Sanki bilmesek kızının namusunu koruyan anne imajı var deriz. Halbuki çoktan benim kadınım olduğunu biliyor...''
Gece nişanlısının kollarından hızla kurtularak ayağa kalktı. Nedense sinirlenmişti bu sözlere. Evet, evlenmeden önce Batu'yla olmuştu buna pişmanda değildi ama bu şekilde yüzüne vurulması onu biraz kırmıştı.
Bir yandan üzerine iç çamaşırlarını giymeye çalışırken bir yandan da söylenmeye başladı.
''Tabi canım hala neyin derdindeyse? Ben zaten çoktan namusumu elden bıraktım. Niye çabalıyor anlamıyorum. Artık neyi koruyacaksa?''
Batu; sevdiğine o sözleri söylerken sadece kayınvalidesine gönderme yapmak istemişti. Fakat istemeden de olsa Gece'yi üzmüştü. Babasının ülkesinde bu tür şeylere fazlasıyla önem veriliyordu. Dedesinin, babasının ve hatta Poyraz'ın da böyle düşündüğünü biliyordu. Fakat o; her ne kadar evliliğin ve ilk gecenin büyüsüne inansa da hayatta önemli olan şeyin ruh eşini bulmak olduğunu düşünüyor ve onu bulduğunda geç olmadan her şeyi yaşamak gerektiğine inanıyordu. Gece'nin ilk birlikte olduğu erkek olmasaydı bile aynı şeyleri düşüneceğini biliyordu.
Yataktan kalkarak sevdiğine arkadan sıkıca sarıldı. Onu kucağına çekerek boynuna öpücükler kondurmaya başladı.
''Gece'm sevdiğim, kadınım... İlk ve son aşkım. Lütfen yanlış anlama. O sözleri seni üzmek için kullanmadım biliyorsun. Sadece düğün yaklaştıkça sana olan özlemim artıyor ve ben sensiz bir tek gün bile geçirmek istemiyorum artık. Sana o kadar alıştım ki hava gibi su gibi muhtaç hale geldim. Benim için çok değerlisin. Ve evlendiğimiz gece sanki sana ilk kez dokunuyormuşum gibi heyecanlı olacağıma emin olabilirsin. Hadi asma güzel yüzünü...''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYLA İLE MECNUN
RomanceDubai'den İstanbul'a esen sert ve cazibeli bir rüzgar. Poyraz.... Dubai'nin en zengin ve itibarlı ailelerinden Zarraf'ların en büyük torunu ve varisi... Adı gibi sıcak esen güzel ve naif bir rüzgar.. Meltem...İstanbul'da kendi ayakları üzerinde durm...