Herkese merhabalar;
Dört günlük bir kar tatilinden sonra yeniden beraberiz. Erzurum Palandöken'e henüz gitmediyseniz mutlaka gitmenizi tavsiye ediyorum çok eğlendim, harikaydı tabi her seferinde düşüp bir yerlerimi morartmak azıcık kötüydü ama değdi doğrusu.Neyse eve döndüm ve son üç bölümden ilkini eklemek sizleri daha fazla bekletmemek istedim. Bu bölümde sadece Cenk ve Melis yer almaktadır. Biliyorsunuz diğerlerinin hikayeleri bitti ve sadece final bölümüde yer alacak hepsi. Şimdiden herkese keyifli okumalar diliyorum diğer bölüm için yapılan tüm yorum ve beğenilere çok teşekkürler ediyorum. Sevgiyle kalın:)))
*****
LEYLA İLE MECNUN 68. BÖLÜM (Cenk ve Melis Özel Bölüm )
Cenk ve Lale; tüm gün Melis'i dinlenmesi için rahat bırakmışlar, birlikte dışarıda gezerek ya da evde beraberce oyun oynayarak vakit geçirmişlerdi. Tabi iki kişi kâğıt oyunu hiçte zevkli olmuyordu, çünkü papazın kimde olduğu her zaman belliydi. Lale sıkılmaya başlayınca bir süre daha televizyon izlemişler ve en sonunda günü geceye bağlamışlardı. Melis ise kocasının odasına getirdiği yemeği yedikten sonra ağrı kesici almış, bir önceki gece uyuyamaması ve vücudundaki ağrılar yüzünden tüm günü yatakta dinlenerek geçirmişti.
Gözlerini açtığında havanın karamış olduğunu fark etti. Başının ağrısı biraz geçmişti. Yatağın başucundaki saate baktığında ise yataktan bir anda fırlayarak doğruldu. Saat ne çabuk dokuz olmuştu? Ne yani tüm gün uyumuş muydu? Hâlbuki hala bitkin hissediyordu. Galiba bünyesine ağrı kesici ağır gelmiş günlerdir yorgun olan zihnini ve bedenini gün boyunca uyutmuştu.
Ilık bir duş alıp biraz kendine gelmiş üzerini giyinip, kocasının ve kızının aşağıda neler yaptığını merak ederek salona inmişti. Lale'nin yine babasının kucağında yattığını gördüğünde, tebessüm ederek onlara doğru ilerlemeye başladı fakat kızının babasına olan sorusunu duyduğu anda adımlarını durdurmuş olduğu yere mıhlanmıştı sanki...
''Yeniden gidecek misin? Bir daha ne zaman geleceksin?''
Sadece Melis değil Cenk de şaşkındı. Sahi ne zaman geri dönecekti? Daha ne kadar onlardan ayrı, uzak şehirlerde yaşamayı tercih edecekti? Baba sevgisini bu kısa zamanda tatmışken ve bu sevginin tüm güzelliğini kalbinde yeni yeni yaşamaya başlamışken onu bırakıp yeniden geri dönebilecek miydi?
''Birkaç gün sonra döneceğim tatlım. Ama yine geleceğim bu kez daha sık geleceğim. Düzenli olarak seni görmek istiyorum çünkü.''
''Peki, neden gidiyorsun, yani işin orada diye mi?''
''Evet, canım işim orada diye.''
''Ama annemle ben buradayım. Bizi özlemeyecek misin?''
''Özlemez olur muyum ikinizi de çok özleyeceğim. Hep özledim yine özleyeceğim.''
''Gitme o zaman sen de. O zaman özlemezsin. Hem annem de ağlamaz o zaman.''
Cenk; kızından duyduklarıyla yutkunmuş boğazına acı bir yumru oturmuştu.
''Annen çok mu ağlıyor?''
Melis bu konuşmanın daha fazla uzamasına izin veremezdi. Bu yüzden eliyle hızlı bir şekilde gözyaşlarını silip yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirerek salona girdi.
''Ne çok uyumuşum ben böyle. Akşam olmuş siz de hiç kaldırmıyorsunuz.''
Lale annesini görünce acele bir şekilde babasının kucağından kalkarak annesinin boynuna atıldı.
''Anneciğim iyi misin? Hastalığın geçti mi? Biz babamla çok sessiz durduk. Babam 'Annen uyuyunca iyi olacak' dedi. İyisin değil mi anne?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYLA İLE MECNUN
RomantizmDubai'den İstanbul'a esen sert ve cazibeli bir rüzgar. Poyraz.... Dubai'nin en zengin ve itibarlı ailelerinden Zarraf'ların en büyük torunu ve varisi... Adı gibi sıcak esen güzel ve naif bir rüzgar.. Meltem...İstanbul'da kendi ayakları üzerinde durm...