5.BÖLÜM

34.6K 1.6K 28
                                    

Meltem tüm gün burnundan soludu durdu, sinirini etrafındakilerden çıkarttı. Ne yaparsa yapsın Poyraz'a olan kızgınlığı geçmiyordu. Kendisiyle böyle alay eder gibi konuşması, onu sıkıştırması, öpmesi kısacası onun kontrolü dışında yaptığı her şeye sinir oluyordu. '' O kim oluyor?'' diye düşünüyordu. Bu zamana kadar erkekler Meltem'e o istemediği sürece yaklaşamamışlardı. Meltem eğer yaklaşırsa ya da isterse onunla iletişime geçebilirlerdi ama bu adam ezberini bozmuştu, içinde anlam vermediği bir öfke vardı. Belki de yirmi dört yıldır ilk kez hissettiği şeyler onu çok korkutuyordu. Poyraz Ali Zarraf tehlikeli bir adamdı, evet ondan uzak durmalı tüm gücüyle direnmeliydi. Yine de kalbinin hızlı atışına engel olamıyor onu görünce sanki hayat duruyordu içinden bir his çok acı çekeceğini söylüyordu...

Poyraz'sa Meltem çıktıktan sonra, bir süre daha acıyla kıvrandı ama bir yandan da gülümsüyordu hem canı acımıştı hem de aptal gibi sırıtıyordu. ''Ne yapıyorsun bana böyle Leyla'm.''diyordu kendi kendine.

Vazgeçmeyecekti bu kez Poyraz, uzun yıllardır ilk kez böyle hissediyordu. Meltem zor birisiydi ama Poyraz'da en az onun kadar zordu eğer bir şeyi isterse alırdı ve o kızı deli gibi istiyordu.

O akşam iş çıkışı Meltem eve kapanmış, ışıkları söndürmüş, DVD'ye en sevdiği animasyon filmlerinden birisini takmıştı. Kucağında, mısır kasesi diğer elinde ice tea, pembe ayıcıklı pijamalarıyla oturuyor, bu günü tamamen unutmak istiyordu. Buz devrindeki Sit'e gülerken kahkahalar atıyor kısa da olsa Poyraz'ı düşünmüyordu. Tam gergin geçen günü unutmaya başlayıp eğlenirken kapının çalınmasıyla bu rahatı bozulmuştu. ''Kim acaba?'' diye düşündü. Bugün Melis 'Belki akşam uğrarım sana' demişti, belki de o gelmişti. Hızla kapıya koştu. Kapıyı açtığında yüzündeki gülümseme yine donmuştu. Çünkü tüm karizmasıyla Ali Poyraz Bey kapısında duruyordu.

''İyi geceler... Ben mimarımıza bakmıştım ama ufaklık?''

Meltem üzerindeki ayıcıklı pijamaları ve ördüğü saçlarla tıpkı küçük bir kız çocuğu gibiydi. Poyraz'ın onu bu şekilde görmesi onu biraz utandırmıştı hafifçe kızardı ama gevşemeyecekti,

''Hayırdır Poyraz Bey bu saatte ne istiyorsunuz?''

''İşten çıkarken görmedim seni...Sana sormam gereken şeyler vardı öğlen aceleyle gidince soramadım.''

Meltem sinirle baktı.''Neden acaba?'' diyordu içinden,''kapı arkalarında sapıkça sıkıştırdığın için olmasın?''Yine de bunu söyleyemezdi.

''Yarın sabah otele geleceğim zaten, niye gece gece kapıma dayanıyorsunuz ki? Hayır, anlamadığım mesaimiz yok diye çat pat evime gelme hakkını nerden buluyorsunuz? Siz bence...''

''Bence sen sus yoksa biraz daha konuşursan ben yine dayanamayıp dudaklarına yapışacağım.'' dedi gülümseyerek, güldüğünde yanağındaki gamzeler beliriyordu Poyraz'ın. Neden bu adam bu kadar çekici diye içinden geçirdi Meltem.

''Sakın böyle bir şeyi bir daha yapmayın yoksa bu öğlen olanların daha fazlasını yaparım.'' Poyraz gülerek ellerlini havaya kaldırdı,

''Tamam pes, sakın ha! Zaten kendime ancak geldim, aslında doktora gitmem lazımdı ama erkekliğe yediremedim müstakbel karımdan tekme yediğimi.''

''Ya sen ne diyorsun? Bak, yine şansını zorluyorsun. Bana böyle şeyler söyleme. Siz benim patronumsunuz sadece o kadar, başka bir şey olamaz. Hem daha önce söyledim size tipim değilsiniz ben sarışınları severim...''

Poyraz çapkınca gülümsedi;

''Önemli değil hayatım bende sarışınlara bayılırım ama yinede senin gibi kumrallarda fena değildir.''

LEYLA İLE MECNUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin