62.BÖLÜM

21.7K 1.1K 86
                                    

Herkese merhaba; Bu gece sanırım en çok beklediğiniz bölüm gelmiş oluyor. Dolu dolu bir Cenk ve Melis okuyup neler yaşadıklarını öğreneceğiz. Okurken duygu yüklü sahneler yaşayacaksınız zira ben yazarken çok duygulanmıştım. (*) işaretli söz Can Yücel'e aittir.Yan tarafta da bölümün son kısmında Melis'in kızına mırıldandığı şarkımız var. Ama ufak bir rica hikayeyi okumayı bitirince dinleyin ya da hiç dinlemeyin kesin ağlarsınız.Hatta klibin içinde bir söz var ki tam bizim çiftimize göre bakalım kimler farkedecek? Neyse meraklandırmayayım daha fazla ve bölüm gelsin. Beğeni ve yorumlarınızı bekliyor olacağım... Herkese şimdiden iyi pazarlar diliyorum...

LEYLA İLE MECNUN 62.BÖLÜM

Banu bir süre Cenk'in yanında yatarak bir umut birazcık ayılmasını bekledi ama Cenk'in aldığı alkol miktarı o kadar fazlaydı ki sabaha kadar uyanacak hali yoktu. Madem Cenk'in bedeninden yararlanamıyor o halde o küçük sarışından intikamını almakla yetinecekti. Ne de olsa kocasının bu gece yanında kaldığını bilirse belki kendi isteği ile Cenk'i altın tepsi içinde ona sunardı. O da sevgili iş arkadaşını seve seve teselli ederdi. Fakat biraz daha beklemesi lazımdı. Eğer onu arar ya da mesaj atarsa bunu ileride aleyhine kullanabilirdi. Bu yüzden sabırla sabah olmasını bekleyecekti.

Banu kötü planlarını sırayla uygularken Melis ise hala kocasının gelmesini bekliyordu. Saat ikiyi geçmişti. Onu daha fazla beklemeyecekti. Sinirle yatağına yattı. Yarın büyük bir kavga onları bekliyordu. Ama o dediği sözden geri dönmeyecek ondan seçim yapmasını istemekte ısrar edecekti. Eğer gitmek istiyorsa tüm üzüntüsüne rağmen burada kalacaktı. Ta ki kocası pişman olup geri dönünceye kadar...

Sabahın ilk ışıkları odaya dolarken Banu düşünmekten doğru dürüst uyuyamamıştı. Cenk'in telefonu elinde duruyordu. Melis aradığı an o cevap vermeli Cenk uyanıp gitmeden bu işi halletmeliydi.

Nitekim çok geçmeden o küçük kız sanki onu duymuşçasına aramıştı. Keyifle gülümseyerek telefonu açtı;

''Alo...''

''Alo Cenk?

''Cenk yok canım. Ben varım.''

''Sen de kimsin kocam nerde?''

''Tanıyamadın galiba şekerim. Banu ben. Kocanda şu anda yatağımda uyuyor gece çok yoruldu, malum dinlenmesi lazım.''

''Yalan söylüyorsun, beni kışkırtmak için her şeyi yaparsın değil mi? Ama sana inanmıyorum.''

Diyerek tam telefonu kapatacaktı ki tekrar Banu'nun sesini duydu;

''Öylemi? O zaman kaldığım rezidansa gel. Adresi kesin biliyorsundur. Kat beş numara 108. Bekliyorum canım. Bakalım doğrumu söylüyorum. Cesaretin varsa gelirsin. Zaten kocanla işim bitti. Hiç iyi bir partner değilmiş.''

''Seni adi sürtük!'' Diyerek hızla telefonu kapattığında birden karnına giren sancıyla iki büklüm olmuştu.

''Hayır kızım, şimdi değil lütfen. Gidip o kadının yalan söylediğini göreceğiz. Baban bize bunu yapmaz.''

Zorla doğrularak paltosunu giyip sitenin önüne çıktı. Kapıdaki görevliden bir taksi çağırmasını isterken bir yandan da sakinleşip sancılarının azalmasını umuyordu. Gelen taksiye binip Banu'nun adresini verdi. Bir an önce o kadına gününü göstermek istiyordu. Cenk bunu duyduğunda belki de çok kızacaktı ama o kadına bu iftiralarından dolayı birkaç söz söylemek istiyordu. Ne de olsa bugün çekip gidecekti. Ve içinde kalmasını istemezdi.

Rezidansın önünde gelip Banu'nun söylediği kata çıktı. Kapıların numaralarını okuyarak 108 no'lu odanın kapısında durdu. Elleri titriyor, bedeni üşüyordu. Üstelik sancıları hala dinmemiş gittikçe şiddetini artırmıştı. Derin bir nefes alarak kapıyı çaldı.

LEYLA İLE MECNUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin