Herkese merhaba;
Haftasonu da bölüm ekleyeyim sizleri Poyraz ve Meltem'den mahrum bırakmayayım dedim...Herkese iyi bir haftasonu diliyorum..Keyifli okumlar...
42. Bölüm
Genç kadın gözünü açtığında ne kadar uyuduğunun farkında değildi, sadece odanın karanlığından geç bir saat olduğunu tahmin etmişti. Yataktan yavaşça doğrulup kollarını yukarı kaldırarak esnettikten sonra başucundaki saati gördü. Saat yedi olmuştu.
''Of ya ne çok uyumuşum böyle.''diyerek yataktan kalktı. Yatak dolabının aynasında kendisine bakınca berbat göründüğünü fark etti. Bir duş alıp kendine gelmesi iyi olacaktı. Hem karnının acıktığını da hissediyordu.'Acaba Poyraz gelmiş miydi?'
Banyodan önce Poyraz'ı arayıp Reşat bey'in durumunu sormayı düşünerek eli telefonuna gitti. Fakat şarjı bitmişti. Şarj aletini de adada bıraktıklarını hatırlayınca canı sıkıldı.
Dolabın kapağını giyecek bir şeyler bulmak ümidiyle açtığında tüm kıyafetlerinin ütülenip asıldığını gördüğünde ise şaşkınlığını gizleyemedi. Poyraz hangi ara eşyaları adadan aldırmış ve eve getirtmişti?
Ali Poyraz Zarraf'ın aynı anda birçok şeyi düşünme yeteneğinin olduğuna zamanla alışacaktı sanırım. Sonrasında kendine giyecek bir şeyler seçti ve şarj aletini aramaya başladı. Şifonyerin çekmecesinde bulup telefonunu taktığında Poyraz'ın aradığını fark etti. Hemen eli isme giderek tuşa dokundu,
''Aşkım, nasılsın deden nasıl oldu?''
''Daha iyi sevgilim. Batu yanında, birazdan bende gireceğim hala inatlaşıyor bizimle. Çalışmak istiyormuş ölene dek.''
''Tabi ne yapsın adam yıllarca alışmış çalışmaya, neyse bende yeni kalktım bir duş alacağım sen yemeğe geleceksin değil mi?''
''Bilemiyorum aşkım sanırım bu gece Batu ile buradayız ama yinede eve bir uğrarım. Hem senide özledim sana sarılıp kokunu hissetmeye muhtacım.''
Meltem bir süre sessiz kaldı. O da Poyraz'ı özlemişti. Son zamanlarda adada geçirdikleri günleri ve geceleri düşündükçe kalbinin hızla atıp, vücudunun titremesi boşuna değildi.
''Bende seni özledim. Hadi çık gel yanıma beraber yemek yiyelim sonra birazcık hasret gideririz. İstersen yeniden gidersin.''
Poyraz hastanelerden nefret etmesine ve karınsının kollarında olmanın verdiği huzuru bilmesine rağmen dedesinin yanında kalmalıydı. Bunu bildiği için canı fazlasıyla sıkılıyordu. Meltemden ayrı uymayacağına söz vermesi üzerinden geçen daha onuncu günde ayrı yatmak zorunda kalacaklardı. Fakat dedesi ile konuşmalıydı ve Batu ile beraber daha kolay ikna edeceklerini biliyordu.
''Hayatım sen yemeğini ye, ben geleceğim ama dedemle tekrar konuşmamız lazım. Yatmadan önce mutlaka yanında olacağım ve sana masal okuyacağım tamam mı?''
Meltem ufak bir kahkaha attı;
''Masal mı? Nerden çıktı masal? Hem ben çocuk muyum Poyraz?''
''Bin bir gece masalları... Zalim ve acımasız Şah Şehriyarı kendine aşık eden güzeller güzeli Şehrazat'ın hikayesini benden dinlemek istemez misiniz küçük hanım?''
''Bilmem sen anlatırsan olabilir belki?''
''Tamam, hadi sen yemeğini ye ben sen uymadan geleceğim sevgilim söz...''
''Peki o zaman, görüşürüz tatlım...''diyerek gülerek telefonu kapattı ve yeniden banyoya yöneldi.
Poyraz ise Batu ile beraber dedesine artık çalışmaya ara vermesini hatta mümkünse hiç çalışmaması gerektiğini anlatmaya çalışıyorlardı. Ama yaşlı adam inatçılık konusunda herkesle yarışır durumdaydı. Saatler süren konuşmalardan sonra sonunda düşündüklerini torunlarıyla paylaşmaya karar verdi,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYLA İLE MECNUN
RomanceDubai'den İstanbul'a esen sert ve cazibeli bir rüzgar. Poyraz.... Dubai'nin en zengin ve itibarlı ailelerinden Zarraf'ların en büyük torunu ve varisi... Adı gibi sıcak esen güzel ve naif bir rüzgar.. Meltem...İstanbul'da kendi ayakları üzerinde durm...