LEYLA İLE MECNUN 13.BÖLÜM
Meltem o gece Poyraz'la beraberken defalarca ayaklarının yerden kesildiğini hissetmişti. Tüm gece el ele gezmişler, dans edip birbirlerine sevgi sözcükleri fısıldamışlar ve kimselerin olmadığı ıssız köşelerde birbirlerinden öpücük çalarak liseli aşıklar gibi gülüşüp durmuşlardı. Gece bitip, Poyraz onu evine bıraktığında ise kapıda uzun bir öpücük almıştı. Gerçi yine içeri gelmek istemiş fakat Meltem'in 'çok geç oldu' demesi ile şansını başka zaman kullanmaya karar vermişti. Meltem kapıyı kapatıp içeri girdiğinde yüzündeki gülümsemeye ve kalbinin çarpmasına engel olamıyordu. Aşık olmuştu hem de yirmi dört yıl sonra. Hayatında ilk kez doğru erkeği bulduğunu hissediyor onunla önlerine ne gelirse gelsin sonuna kadar yaşayacaklarını biliyordu. Tam o sırada kapısı çaldı.
''Ya Poyraz geç oldu demiştim ama'' diyerek yüzündeki gülümsemeyle kapıyı açtığında ise gördüğü korkunç manzara karşısında şok olmuştu.
''Melis! Canım bu ne hal iyi misin?''
''Leyla abla... Yardım et...'' diyerek ona sarılmıştı sıkıca...
Meltem'se şaşkındı en son ona Leyla abla dediğinde lisedeydiler,
***
''Bakın ne dediğinizi anlamıyorum benim param yok diyorum size...''
''Ya nasıl oluyor da hem zengin olup hem de paran olmuyor çömez. Duydunuz mu kızlar parası yokmuş, sanki bilmiyoruz babanın ne kadar zengin olduğunu...''
''Sende her çömez gibi bu lisedeki kurallara uyacaksın ve bize her zengin küçük kız gibi paramızı vereceksin bizde seni koruyacağız.'' Melis bu kızların hiçte iyi niyetli olmadığını anlamıştı. Daha liseye başlayalı ne kadar olmuştu ki? Bu tür şeyleri hep filmlerde var sanırdı Ama işte başına gelmişti. Derse yetişmek için hızla sınıfa koşarken bu üç kız tarafından durdurulup tenha bir köşeye çekilmişti. Korktuğunu saklayamıyordu yinede direnebildiği kadar direnmeye çalıyordu.
''Bakın burası özel bir kolej, sizinde paranız vardır niye yapıyorsunuz bunu?''
''Sana ne kızım, hem burada burslu okuyanların olduğunu unutma. Herkes senin gibi zengin bebeği değil...'' O an kurtulamayacağını anlamıştı. Kızların şakası yoktu parasını almadan bırakmayacaklardı. Bir defalığına olsa verecekti ama her hafta başına aynı şeyin gelmesinin kaçınılmaz olduğunu hissediyordu.
''Uzatmada ver şu parayı yoksa o barbie suratını dağıtmaktan zevk duyarız...'' Tam o sırada onun sesini duydu,
''Ne oluyor orada?''
''Bir şey olduğu yok sadece Melis hanımla arkadaş oluyoruz...''
''Siz durup dururken kimseyle arkadaş olmazsınız. Uzak durun kızdan...''
''Bak sen Meltem Hanım istedi diye biz de uzak durucağız öyle mi?''diye Meltem'e diklenmişti birisi,
''Bana bak kızım ben senin tehditlerine pabuç bırakmam, beni üç senedir tanıdınız. Bu kız benimle ve ondan uzak duracaksınız. Yoksa...''
''Yoksa ne?''
''Yoksa yemin ederim aldığın bursun vakfının sahibinin annem olduğunu sana zevkle hatırlatırım ve böyle bir okulun yanından hayatın boyunca geçemezsin bile...'' Meltem'in hayatta sevmediği bir şeydi parasıyla ya da ailesinin imkanlarıyla insanları tehdit etmek ama bazen işe yarıyordu işte. Kızlar birden geri çekilmiş aldıkları bursun yanmasından korkarak pes etmişlerdi.
''Peki öyle olsun bakalım ama bu iş burada bitmedi...'' diyerek üçü birlikte gözden kayboldular. Onlar gidince Meltem köşede sinmiş olan Melis'e kalkması için elini uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYLA İLE MECNUN
RomanceDubai'den İstanbul'a esen sert ve cazibeli bir rüzgar. Poyraz.... Dubai'nin en zengin ve itibarlı ailelerinden Zarraf'ların en büyük torunu ve varisi... Adı gibi sıcak esen güzel ve naif bir rüzgar.. Meltem...İstanbul'da kendi ayakları üzerinde durm...