Poyraz; Meltem'in tekrar içeri girmesinden sonra bir müddet daha terasta kaldı temiz havayı ciğerlerine çekerek şansın kendisinden yana olmasını diledi ve tekrar içeri girdi. Meltem etrafında onu merakla dinleyen birkaç kişiyle konuşuyordu. Sanırım otelin genç mimarı şimdiden ilgi çekmeye başlamıştı ve bu Poyraz'ın hiç hoşuna gitmemişti, elinde olsa onu bir kutuya koyar sadece kendi istediği zaman açıp seyreder sonra tekrar kutuya geri koyardı. Çok bencilce olduğunu biliyordu ama içindeki kıskanç ve maço kişiliğe yenik düşüyordu çoğu zaman. Yavaşça adamların yanına yaklaştı,
''Beyler sanırım bahçeden çok etkilendiniz, Meltem Hanımı sarmaladığınıza göre?'' diyerek sohbete ortak oldu. Adamlardan birisini tanımıştı. Gemi imalatı yapan zengin bir kart zamparaydı işte. Adam Meltem'e bakıp gevrek gevrek gülerek konuşmaya başladı.
''Poyraz bey, oteli çok beğendik her yerini, ama bahçesi tek kelimeyle mükemmel Meltem Hanım'a iş tekliflerimizi iletiyorduk.'' Poyraz sakinliğini korumaya çalışarak cevap verdi.
''Ben sizin gemi ticareti yaptığınızı sanıyordum Ragıp Bey, bahçe ve çiçek düzenlemesinin denizde ve ya gemide ne işe yarayacağını pek anlayamadım?''
Adam Poyraz'ın bu çıkışına bozulmuştu. Ama altta kalmaya hiç niyeti yoktu.
''Evet, ama Meltem Hanım yaparsa bahçe işine hiç düşünmeden girerim.'' Poyraz ellerini yumruk yapmış sıkıyordu. 'Hadi gel de sakin kal bakalım' diyordu içinden. Daha az önce Meltem ona kıra ve maçoluktan nefret ettiğini söylemişti ama elinde değildi işte adam zorla kaşınıyordu.
''Üzgünüm ama bir süre daha Meltem Hanım bizimle olacak, zira diğer işlerimizde de ona ihtiyacımız var.''adamın iyice bozulduğunu hissetmişti sonra Meltem'e baktı;
Meltem kaşını havaya kaldırarak ''Öyle mi?''dercesine bir bakışı attı. Ama gördüğü tek şey Poyraz'ın ona gülümseyerek bakan yüzüydü. ''Kahretsin bu adama niye dayanamıyorum ki ben halbuki az önce en sinir olduğum şeyleri yaptı kesin şeytan tüyü var.'' diye düşünüyordu.
Ama o Ragıp Bey denilen adamdan da hiç hoşlanmamıştı bu ortamdan bir an önce kurtulmak istiyordu. Poyraz bunu anlamışçasına Meltem'e sordu,
''Meltem Hanım dans edelim mi?'' aslında balkondaki tartışmadan sonra onunla kolay kolay konuşmayı düşünmüyordu ama daha fazla bu yılışık adamla kalamayacaktı. Bu yüzden kibarca;
''Tabi ki...''dedi.
Ragıp bey itiraz edecek gibi oldu çünkü o da Meltem'le dans etmek istiyordu ama Poyraz çoktan elinden tutup piste çekmişti bile Meltem'i,
''Bu yaptığın emrivakilerden vazgeç artık.'' Diyerek daha kibar olmasını hatırlattı bir nevi Meltem, Poyraz'sa elini Meltem'in beline çoktan yerleştirmişti, gözlerine bakarak;
''Sende beni affettiğini söyle o zaman.'' dedi. Meltem ufak bir kahkaha atarak,
''Affetmek mi? Koskoca Ali Poyraz Zarraf yanında çalışan birisinden af mı diliyor bravo buna gülerim işte. Buda yeni yüzün herhalde ...''
''Lütfen Meltem, dayanamadım işte! O adamın sana dokunmasına dayanamadım. Ben bile sana o kadar yaklaşamamışken başka bir erkeğin bunu yapmasına dayanamadım... Affet... Benim hatam ağabey'in olduğunu bilmeme rağmen onu hiç görmemem ve onunla tanışmamam oldu. Halbuki sen benim ailemin yarısı ile tanıştın ama ben senin dışında kimseyi tanımıyorum. Benim hatamdı ama en kısa zamanda bunu ortadan kaldıracağım...''
''Gerek yok...'' dedi sert bir tonda. Poyraz'ın Cenk'le ya da babasıyla tanışmasını istemiyordu, kesin şimdi aralarındaki meselelere kafa yoracak hatta onları bir araya getirme çabalarına girecekti. Halbuki o bunu istemiyordu. O sadece huzur istiyordu. İki senedir kendi elleriyle kurduğu sakin yaşamın bozulmamasını istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYLA İLE MECNUN
RomanceDubai'den İstanbul'a esen sert ve cazibeli bir rüzgar. Poyraz.... Dubai'nin en zengin ve itibarlı ailelerinden Zarraf'ların en büyük torunu ve varisi... Adı gibi sıcak esen güzel ve naif bir rüzgar.. Meltem...İstanbul'da kendi ayakları üzerinde durm...