LEYLA İLE MECNUN 20.BÖLÜM
Her sabah yaptığı gibi Aylin Hanım'ın getirdiği sütsüz ve şekersiz kahvesini yudumlarken gün içerisinde yapacaklarını dinliyordu. Genç sekreter elindeki ajanda'ya bakarak Batu'ya bir sürü şey anlatıyordu. Patronunun günlerdir süren sinirli ve iş kolik halinden tedirgin olarak bir yandan da göz ucuyla onu takip ediyordu.
''Arsa sahibi Mehmet Bey dava'yı temyize göndermiş, sanırım tekrar görülecek.''
'' Gece hanım'a haber verin ilgilensin.''
''Efendim, Gece Hanım yoklar, biraz önce aradı hastaymış belki yarın da gelemeyebilirmiş, size bildirmemi istedi.''
Batu Gece'nin hasta olduğunu duyunca birden telaşlanmıştı. Daha dün sabah odasından çıkarken görmüştü. Uzaktan izlemişti asansöre binip gidişini. Acaba ne olmuştu da böyle birden bire hasta olmuştu?
''Nesi varmış umarım ciddi bir şey değildir?''sesindeki umursamaz ifade bile ne kadar telaş yaptığını ve merak ettiğini gizleyememişti.
''Bilmiyorum efendim. Ama isterseniz arar öğrenirim.''
Ne diyordu bu kız böyle? Sekreterlerin bazen aptal olduğu söylenirdi de Batu inanamazdı 'gerçekten öyleymiş 'diye geçirdi içinden,
''Gerek yok. İşinize dönebilirsiniz Aylin Hanım...''
Aylin çıktıktan sonra odanın içinde dört dönmeye başlamıştı. Acaba arasa mıydı? Ya da en iyisi evine gitmekti. Ama ya o Alp denen herifi görürse o zaman ne yapacaktı. Üzerine atlamamak için zor duracağını biliyordu. Bir an gözünün önüne Gece'ye Alp'in, eliyle çorba içirdiği ve ateşini anlamak için alnından öptüğü geldi, sinirle kafasını salladı. Yok, yok bu manzaraya dayanamazdı. Ama böyle eli kolu bağlıda duramazdı. Telefonunu ve arabasının anahtarını alıp çıktı. Aylin'e dönerek;
''Öğlene kadar olan randevuların hepsini iptal et.'
'Öğleden sonra gelecek misiniz peki Batu Bey?''
Yok, gerçekten bu kız saftı. Biraz önce öğlene kadar dememiş miydi? Yine de sabırlı bir ses tonu ile cevap verdi. ''Ben seni ararım Aylin.''
''Peki efendim.''
Patronu gidince derin bir nefes aldı. Hiç olmazsa öğlene kadar serbestti ve internetten o çok istediği ayakkabıların fiyatı düşmüş mü diye rahat rahat bakabilirdi.
Batu Gece'nin evine geldiğinde derin bir nefes alarak kapıya doğru ilerledi. Kapıyı kimin açacağını çok merak ediyordu. Bir süre daha zile bastıktan sonra 'Acaba evde değil mi?' diye düşündü. Belki de kötüleşmiş hastaneye gitmişti. Biraz daha zile bastıktan sonra açan olmayınca gitmeye karar verdi. Tam arkasını dönecekti ki kapı açıldı. Kapı açıldığında gördüğü manzara tahmin ettiğinden daha kötüydü.
Gece; gözleri ağlamaktan şişmiş ve kızarmış bir şekilde, üzerinde sabahlıkla, dağınık saçlarla berbat bir şekilde duruyordu.''Gece iyi misin?''Birden genç kadının ağlayarak kendisine sarılması bir olmuştu. Evet ağlıyordu hem de hıçkırarak,''İyi ki geldin Batu ben çok kötüyüm.''
******
Cenk ise günlerdir Melis'in söylediklerini düşünüyordu. Bir kaç kez Melis'i aramış ama genç kadının kesinlikle bebekten vazgeçmeyeceğini söylemesi üzerine iyice köşeye sıkışmıştı. Babası ile son günlerde arası iyi değildi. Zaten Meltem de onu umursamıyordu. Ne yapacağını düşünmekten günlerdir doğru dürüst uyuyamıyordu. Melis onu gerçekten delirtiyordu, defalarca konuşmaya çalışmıştı ama Melis evlenmek dışında hiçbir şey istemiyordu. Cenk ne söylediyse kabul etmemiş sadece evlenip bebeğine sahip çıkarsa bu işin kapanacağını söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYLA İLE MECNUN
RomanceDubai'den İstanbul'a esen sert ve cazibeli bir rüzgar. Poyraz.... Dubai'nin en zengin ve itibarlı ailelerinden Zarraf'ların en büyük torunu ve varisi... Adı gibi sıcak esen güzel ve naif bir rüzgar.. Meltem...İstanbul'da kendi ayakları üzerinde durm...