34.BÖLÜM

23.4K 1.2K 36
                                    

Herkese merhaba;

Yeni bölüm biraz fazla mı romantik ne? En son kısımda Poyraz'ın söylediği şarkı için medya kısmına bakabilirsiniz. Ben bayılıyorum bu şarkıya...

Bakalım Poyraz'a yeniden şarkılar söyleten kadın ne cevap verecek?Hepinize keyifli okumalar...

LEYLA İLE MECNUN 34. BÖLÜM

Nikah memuru gelmiş hem Cenk hem de Melis için sayılı dakikalar bitmişti. Tabi ikisi de farklı dileklerle saymışlardı o dakikaları...

Meltem Melis'in nikah şahidiydi. Cenk ise en yakın arkadaşı Arda'yı şahidi yapmıştı. Meltem ve Arda yan yana oturduğunda gergin ortamı yumuşatmak için Arda'nın garip şakaları başlamıştı. Arda fazlasıyla neşeli bir gençti. Baba parasıyla bugüne kadar yaşamış yine babası sayesinde hazır kurulan bir şirketin başına geçip hayatını rahat yaşayan şanslı kişilerden olmuştu.

''Meltem sende çok güzelsin tatlım, hani diyorum hazır masadayken bizde muradımıza erelim ne dersin?''diyerek garip bir kahkaha atmıştı. Meltem zoraki olarak gülümsemiş;

'Neden olmasın belki dünyada erkek nesli tamamen tükendiği zaman seninle ilgilenebilirim.''demişti.

İşte o zaman hem Melis hem de Cenk ilk kez gülümsemişlerdi.

Her ne kadar Arda bozulsa da hiçbir şey olmamış gibi şakalarına devam etmiş konuşurken elini Meltem'in eline koyarak samimi olma çabasına girmişti. Allahtan nikah memuru sorulara başlamıştı da Poyraz rahatlamıştı. O adamın Meltem'e yakın durmasına hele de eline koluna sahip olamadan hareket etmesine deli olmuştu. Şimdi bir düğünde değil de başka bir ortamda olmuş olsalar çoktan ona dokunan elini kırmıştı. İçinden derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştı. Bugün ufakta olsa bir hata yapmamalıydı. Hayır, ufak değil kesinlikle hiç hata yapmamalıydı.

Sonunda 'Evetler' denilmiş Melis çok istediği ve ona çok pahalıya patlayan kırmızı cüzdana sahip olmuştu. Yinede bedeli ne olursa olsun ödemeye razıydı. Sonucunda mutsuzluk ve acı olsa bile ...

Cenk ve Melis adet üzerine ilk dansı beraber yapmışlardı. Cenk artık hiç bir şeyin onu kurtaramayacağını anlamıştı. Artık her şey bitmişti ya da yeni başlıyordu. O küçük kız bu yaptıklarının bedelini çok acı şeklide ödeyecekti. Dans bittiğinde Melis'i masaya göndermiş sonrasında arkadaşlarının yanına giderek eline aldığı kadehi bir dikişte içmişti. Sonuçta mutluluğuna içiyordu değil mi ya da mutsuzluğuna... Artık ne fark ederdi ki...

Batu elinde kadeh sinirli bir şekilde; Gece'ye ve dans ettiği adama bakıyordu. İlk dansı Arda denen o geri zekalı ile yapmayı tercih etmişti. Dedesi, annesi, babası herkesin gözü Batu'daydı. Onun agresif halleri herkes tarafından bilindiği için bir olay çıkmaması için takipteydiler.

Gece'nin ailesi de düğündeydi. Gevher Hanım neden kızlarının ilk dansı müstakbel nişanlısı ile değil de o genç adamla yaptığını bilmiyordu. Ama Batu'nun durumunu gördükçe kızına içten içe sinirleniyordu.

''Görüyor musun Celal, kızın yine beni sinirlendirmekle meşgul...''diyerek her zamanki gibi kocasına sitem etmişti.

''Hayatım onlar genç sırayla dans ederler niye büyütüyorsun ki? Hem Batu'da modern bir çocuk böyle şeylere darılacağını sanmıyorum ben.''

''Sen öyle san onlar Arap farkındasın değil mi? Bunların kanında kıskançlık ve canilik vardır. Her an Gece'yi boğacak gibi bakıyor. Ama suç senin kızında sanki inadına yapıyor gibi...''

''Bir şey olmaz, hem madem adamların cani birer Arap olduğunu düşünüyorsun neden nişan için ısrar ediyorsun Gece'ye...''

Gevher Hanım bir şey demeyince Celal Bey devam etti,

LEYLA İLE MECNUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin